Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye imzaya ve borca itiraza dair olduğu, davacı vekilinin takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, hüküm kısmında sehven İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline yazılmış ise de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için hüküm kısmında düzeltilme yapılmadığı belirtilmiş, yine dava yetkiye itiraz olarak da açılmış olup yargılama sürecinde davacı tarafın yetki itirazından feragat ettiği ancak feragat ile ilgili bir hüküm kurulmadığı görülmüş olup her iki hususun da HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince dairemizce yapılan istinaf incelemesi sırasında düzeltilebileceği görülmüştür....

Rize olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile Rize icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini, takibe dayanak bononun zaman aşımı dolmuş olduğundan takibin talikine ve iptaline, işlemiş faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2020/9818 E., sayılı dosyasında davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takipte Adalar İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu, yetki itirazının kabulü için dava açtığı, ilk derece mahkemesince davacının usulsüz tebligata yönelik şikayeti ile yetkiye yönelik itirazını kabul ettiği, davacı tarafın yetki itirazının kabulüne karar verilmesine rağmen mahkemenin HMK 20. Maddedeki düzenleme kapsamında bir hüküm oluşturmadığından bahisle kararın kaldırılmasını istemişse de, ilk derece mahkemesi kararının incelenmesinde karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın yetkili Adalar İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine şeklinde hüküm oluşturulduğu, HMK 20....

Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmesine ilişkin şikayet olup borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, icra müdürlüğünün ........2015 tarihli yazısında çek aslının icra kasasında olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece; borçlunun dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu halde bu yönde inceleme yapılmadan çek aslının icra müdürlüğü kasasına alınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulu yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/215 E. sayılı dosyası ile kayyım atanacağının vakıf yöneticileri tarafından bilindiğini, söz konusu dosyadan alacaklı vakfa 28/05/2021 tarihli karar ile T3'nın kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, bu nedenle yetkisiz kişilerce ve 4721 sayılı TMK 2. maddede belirtilen ilkeye aykırı olarak açılan icra emrinin tümden iptali gerekirken, kayyumun yetki belgesi sunması halinde devamına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kısmen reddedilen kısmın kaldırılarak icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca mükerrer takip, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti ile alacaklı vakfın yetkisiz temsilcisinin takip başlatması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir....

    Yol Mevkii Aynalı İş Hanı Kat.4 No. 8 Bingöl" olduğu, bu sebeple yanlış adrese gönderilen ödeme emriyle kesinleştirilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazı yönünden ise borçlunun adresinin Bingöl'de olduğu, davacının yetki itirazı ve seçme hakkı göz önünde bulundurularak HMK'nın 9. maddesi uyarınca davacının adresi ve İİK'nın 50.maddesi yollaması ile HMK'nın 6 ve 10.maddeleri uyarınca, takipte Bingöl İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının diğer itirazları incelenmeksizin, yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının yetkili Bingöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir....

    İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Davacı vekilinin yetki itirazının öncelikli olarak incelendiğinde; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takiplerde taşınmazın bulunduğu yer ya da genel yetki kuralı gereğince borçlunun bulunduğu yerleşim yeri icra dairesi yetkili olup, her iki durumda da yetkili icra dairesinin Diyarbakır icra daireleri olduğu görülmekle, yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulü ile borçlunun İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün 2020/4242 Esas sayılı icra dosyasında İcra Dairesinin yetkisine yaptığı itirazın kabulü ile İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra istem halinde dosyanın yetkili Diyarbakır İcra Dairesi'ne gönderilmesine, Yetki itirazının kabulüne karar verildiğinden sair itirazlar hususunda karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....

    İş sayılı dosyasından ihtiyata haciz kararı alındığını, ihtiyati haciz kararına borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine kararı veren mahkemece borçlunun bağlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak tacir olup olmadığının sorulduğunu, vergi dairesinden gelen cevapta bilanço esasına göre defter tutmakta olduğundan tacir olduğu tespit edilerek ihtiyati haciz talebine dayanak bono üzerindeki İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki kaydının HMK 17. maddesi uyarınca geçerli olduğundan ihtiyati hacze itiraz eden vekilin yetki itirazına itibar edilmediğini, bu sebeplerle yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken İstanbul icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, ilgili icra dosyası borçlusu Murat Çelik'in eşi T1 tarafından da 22/02/2022 tarihinde huzurda görülen hukuka ve usule aykırı şikayet ikame edildiğini, şikayeti görmeye yetkili mahkemelerin Konya Mahkemeleri olduğunu, bankanın davacıya kredi kullandırdığını, davacının borcunu ödemediğini, Konya 6....

    İstinaf Sebepleri Müvekkil şirket adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, tebligata yarar adres araştırması yapılmaksızın müvekkil şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, borçlu İsa için usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığını, takibin durdurulmadığını, müvekkillerin alacaklı olan tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ......

      UYAP Entegrasyonu