Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında imzalanan haberleşme hizmetine dair abonelik sözleşmesine istinaden davacı tarafından ödenmeyen ve icra takibine de itiraz edilen hizmet bedelinin, Kadıköy Kaymakamlığı 09/07/2013 tarih ve 2013/2985 sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle red kararı verilmesi üzerine, davacının söz konusu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla, kararının iptali için dava açtığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir....

    hükmü mevcut olup kesin yetki düzenlemesi sözkonusu değildir. Buna karşın HMK'nın 19. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir; davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Somut olayda, davanın 12.02.2013 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin davalıya 27.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 10.04.2013 tarihli cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmadığı, 13.02.2014 tarihinde davacı ile birlikte yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı ... 4. Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca, borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçları bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra dairesinin yetkisine de itirazda bulundukları ve alacaklı bu yöndeki itirazın da kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. maddesi hükmüne aykırıdır....

        Gerekçe: Uyuşmazlığın geldiği bu safhada, yetki tespitine itiraz davasının yasal süresi içinde açılıp açılmadığının açıklığa kavuşturulması gereklidir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 43’üncü maddesinde; ''(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir. (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde üçünden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz. (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2012/6060 esas sayılı dosyasından talimat yazılmak suretiyle .......İcra Müdürlüğü'nün 2012/63 talimat sayılı dosyasında itiraz eden borçlunun yokluğunda 20.04.2012 tarihinde infaz edildiği, haczin itiraz eden borçluya tebliğ edilmediği, borçlu vekilinin 30.04.2012 tarihinde itiraz ettiği ve itirazın süresinde olduğunun anlaşıldığı, ihtiyati haciz kararının İİK.'nın 258. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yer veya çekin keşide yeri ya da muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemeleri tarafından verilmesi gerektiği, somut olayda ihtiyati hacze dayanak çekin keşide yerinin, muhatap bankanın bulunduğu yerin ve itiraz eden borçlu şirketin faaliyet merkezinin ...olduğu, yetkili mahkemenin ...Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının İİK’nın 265.maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün yetkisine de itiraz ettikleri, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; borçlular mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. O halde, mahkemece; yetki itirazının reddi ile imzaya itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Anılan madde hükmü emredici nitelikte olup, madde ile, tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı itiraz yoluna başvurulmasında, kararı veren tüketici hâkem heyetinin bulunduğu yerdeki mahkemenin yetkisi, kesin yetki olarak düzenlenmiştir. Somut olayda, davanın, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra 26.10.2015 tarihinde açıldığı davalının yetki itirazı bulunmadığı ve davacının ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hâkem Heyeti kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 5. Tüketici Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesi de; yetki ilk itirazının süresinde olmadığını, davacı tarafça birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu davada İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmasının hatalı olmadığı, davacı tarafın yasal hak kullanımının söz konusu olduğunu bildirerek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, “ödeme taahütnamesi” başlıklı belgeye dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibi İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/19451 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 12.11.2009 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 23.11.2009 tarihinde yetki itirazında bulunmuş, ilk itiraz süresinin son gününün hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle yetki itirazının süresinde olduğu anlaşılmıştır. 2011/2267 2011/7629 İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir....

                  Davalı vekili, müvekkili şirketin merkezinin ...’nda bulunması sebebiyle ... icra dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinde davalının yetki itirazından bahsedilmediği, davalının itirazının haksızlığının belirtildiği, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında yer alan ibarelerin yetki itirazı konusunda bir istemi içermediği, bu durumda davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün olmadığı ve itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Bu husus dava şartıdır....

                    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2016 tarih ve 2016/28-2016/29 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlular) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekili, müvekkillerinin tamamının adreslerinin... ilinde olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir. Mahkemece, tarafların tacir olduğu, aralarında geçerli yetki sözleşmesi imzalandığı, yetki sözleşmesine göre banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlular) vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu