Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekilinin, ödeme emrinin tebliğinden sonra süresinde borç ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, davalının yeri itibariyle Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle takibe itiraz edilmiştir. Davalı vekili 15.10.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin yerleşim yerinin Esenler ilçesi olması nedeniyle Bakırköy icra müdürlüklerinin takip bakımından yetkili olduğunu belirtmiştir. Davacının yetki itirazının kabul edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2020/11297 Esas sayılı dosyasında düzenlenen ödeme emri davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 14.12.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesi gereğince ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağının düzenlenmesi nedeniyle, icra takibi yönünden İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki ve borcun esası yönünden itirazda bulunmuştur. Davacı cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itirazda bulunmuştur....

Mahkemece, davalı tarafın süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği gibi, yetkisizlik ilk itirazında da bulunmuş olmasına göre öncelikle bu hususun halli gerektiği, her ne kadar davacı taraf satım akdine dayanmış ise de davalı tarafça sözleşme inkar edilmiş olup, inkar edilmiş sözleşmeye göre yetki hususunun belirlenemeyeceği, öncelikle sözleşme ilişkisinin ispatı gerektiği, oysa bu hususun taraflar arasında ihtilaflı olduğu, sözleşmenin değerine göre tanıkla ispat edilemeyeceği, davalı tarafın buna muvafakat etmediği, bu nedenle teslim vakıası hususunda dinlenen tanık beyanlarının akdi ilişkinin ispatı için yeterli olmadığı, zira yetki hususu halledilmeden işin esasına ilişkin delil toplanamayacağı, bu durumda sözleşmeye ilişkin yetki kuralının değil, genel yetki kuralının uygulanması gerektiği, davalının yerleşim yerinin Eskil ilçesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Somut olayda; borçlunun yetki itirazı ile beraber sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü nedeniyle sair istemlerin incelenmediği, Bölge Adliye Mahkemesince İİK'nun 50/2. maddesine uygun olacak şekilde öncelikle mahkemenin yetki itirazına ilişkin kararı değerlendirilerek yetki itirazının reddi gerektiğine karar verildiği, ancak buna ilişkin değerlendirmenin gerekçe kısmında yapılması ile yetinilerek sair itiraz ve şikayetlerin incelenmesi maksadıyla dosyanın HMK'nun 353/1-a-6. bendi gereğince ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

      Somut olayda icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olduğu halde mahkemece icra dairesine yönelik yetki itirazı incelenmeden mahkemenin yetkisi yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Bu hüküm uyarınca, yetki itirazının yerinde görülmesi hâlinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilir. Diğer bir anlatımla yetki itirazının kabulü hâlinde mahkemece HUMK’un 27. maddesine göre, dosyanın yetkili mahkeme belirtilmek suretiyle yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilemez ve aynı Kanunun 193. maddesindeki usul uygulanamaz. Birden fazla yetkili mahkemenin bulunması hâlinde ihtiyati haciz isteyen alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yetkili mahkemede ihtiyati haciz talep etmek zorunda olmadığından, borçlunun HUMK’un 23.maddesi anlamında yetkili mahkemeye ilişkin seçimlik bir hakkı da bulunmamaktadır. Yetki itirazının kabulü suretiyle ihtiyati haczi kaldırılan alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yerle sınırlı olmaksızın yetkili herhangi bir yerden tekrar ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğine göre, borçlunun da yetki itirazında birden fazla yer gösterebilmesi taraflar arası eşitlik ve menfaatler dengesine de uygun düşer....

          Uyuşmazlık konusu para alacağına ilişkin olduğundan davacı alacaklının yerleşim yeri adresine göre icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı kabul edilerek bu itiraza itibar edilmemiştir. Takibe itiraz edilirken açıkça yetki sözleşmesine dayanılmadığından ve yetki itirazı genel yetki kurallarına göre yapılmış olduğundan mahkememizce resen dava sırasında sunulan yetki sözleşmesine istinaden icra takibine yapılan itiraz değerlendirilemeyeceğinden yetki itirazı genel ve özel yetki kuralları kapsamında değerlendirilmiştir. Takibe konu alacağın dayanağı dosyaya sunulmuş olan 02/03/2020 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin 8. maddesiyle "yetki şartı" konulduğu ve "İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda ... Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir." şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür....

            Uyuşmazlık konusu para alacağına ilişkin olduğundan davacı alacaklının yerleşim yeri adresine göre icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı kabul edilerek bu itiraza itibar edilmemiştir. Takibe itiraz edilirken açıkça yetki sözleşmesine dayanılmadığından ve yetki itirazı genel yetki kurallarına göre yapılmış olduğundan mahkememizce resen dava sırasında sunulan yetki sözleşmesine istinaden icra takibine yapılan itiraz değerlendirilemeyeceğinden yetki itirazı genel ve özel yetki kuralları kapsamında değerlendirilmiştir. Takibe konu alacağın dayanağı dosyaya sunulmuş olan 02/03/2020 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin 8. maddesiyle "yetki şartı" konulduğu ve "İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda ... Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir." şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür....

              Davacı, kesin yetki kuralının bulunmadığı bir davayı yetkisiz bir mahkemede açmışsa, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1- a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır.(Emsal;Yargıtay 20....

              Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) usulünce davalı ... ortaklığına tebliğ yapılmasına rağmen, altı günlük süre içerisinde görevli makama itiraz dava şartının oluşmaması nedeniyle, ayrıca e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde başvuru yazısının Bakanlığa intikal ettiği tarihteki çalışan 182 işçinin, 92'sinin adı geçen Sendikaya üye olduğunun tespit edildiğini, buna ilişkin yetki tespit yazısının taraflara gönderildiğini, söz konusu tespite yasal süre içerisinde bir itiraz bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir. 2....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 ... ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı ......

                  UYAP Entegrasyonu