Feragat, davaya son veren tek taraflı taraf işlemlerinden olup vekaletnamesinde bu konuda özel yetki bulunan davacı vekilinin feragat beyanına istinaden davanın, feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi, sözleşmenin tek suret olması ve sözleşme aslının davalı tarafça muhafaza ediliyor olması nedeniyle davalının itirazi kayıt niteliğindeki bu çıkıntıya onay verdiği gerekçesiyle mahkememizin kararını bozmuştur. Yüce Daire, davacının el yazısıyla sözleşmenin altına yazdığı ibarenin itirazi kayıt niteliğinde olduğunu, davalının sözleşmeyi bu itirazi kayıtla kabul edip sakladığını belirtmiştir. Oysa, bir sözleşmenin kuruluşu aşamasında itirazi kayıttan söz edilemez. Somut olayda itirazi kayıt değil, sözleşmedeki gerçek taraf iradelerinin ne olduğu, sözleşmenin hangi koşullarda kurulduğu sorunu vardır. Sözleşme, tarafların karşılıklı icap ve kabulleriyle kurulur (TBK'nın 1. maddesi). Sözleşme, hazır olanlar arasında yapılan ve ıslak imzayla imzalanmış bir sözleşmedir. TBK'nın 1. maddesi uyarınca, sözleşmenin kurulmasına esas irade açıklaması açık veya örtülü olabilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2195 KARAR NO : 2022/2054 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2022 NUMARASI : 2022/46 ESAS, 2022/333 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET - YETKİ İTİRAZI - BORCA İTİRAZ KARAR : Uşak İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/46 Esas, 2022/333 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya heyetçe incelendi; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Uşak 2....
İcra Müdürlüğünün 2016/7510 takip numarasıyla ilamsız takip yaptığını, davacının kat malikleri ile tek tek sözleşme yaparak Alimanağa Sitesine faydalı imalat olan mantolama ve görüntülü diyafon yapmadığını, kat maliklerinin yönetim kuruluna yetki verdiğini, yönetimin de bu yetkiye dayanarak alacaklı şahıs/şirketle anlaştığını, davalının sitede kat maliki olduğunu ve alacaklı şahısla arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, borcu talep edecek tarafın yönetim olması gerektiğini, kat malikleri kurulunun bu yetkisini devredemeyeceğini, davacının 29.830,00 TL'lık takip yaptığını, davalının bu borcu itirazi kayıt koyarak peşin olarak kat malikleri kurulu hesabına ödediğini, işyerleri için talep edilen miktar ile ilgili kat malikleri kurulu kararının iptali için dava açtığını, Eskişehir 2 sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/862 Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, yönetim hesabına 5.346,00 TL ödemesine rağmen, davanın gene 29.830,00 TL üzerinden...
Davacı, ödeme emirlerinin iptali isteminde bulunarak açtığı davada; yargılama sürecinde itirazi kayıtla Kuruma ödediğini iddia ederek davasını tamamen ıslah edip talep sonucunu değiştirerek istirdat davasına dönüştürmüştür.Bu yönde; her ne kadar 2004 sayılı Kanunun 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmüne paralel bir hüküm 6183 sayılı Kanunda yok ise de; Anayasanın 141. maddesindeki, "davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir." hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emri iptali kararı sonucunun, istirdat isteminide kapsadığının belirgin olması karşısında, eldeki davaya istirdat davası olarak devam edilerek, bu yönde yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalar içeriğindeki malların müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ise de, 8.962. 40 YTL bakiye alacağın ödenmediğini aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazi sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, takibe konu edilen faturalar içeriğindeki malların müvekkilince alınmadığını, davacıya borçları da bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Davacının sözleşmeye göre 17.11.2005 tarihinde tümünün ödenmesi gereken bu alacağı için 30.11.2005 tarihli çeki itirazi kayıtsız kabul etmesi nedeniyle ödeme süresinin çek tarihine kadar uzatılmasını kabul ettiği anlaşılmaktadır. O halde bakiye 5.089,00 YTL alacağı için vade farkı hesaplanması gerekirken ayrıca çek bedelinin de geciken ödeme kabul edilerek vade farkına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, 19.03.2007 tarihli ek bilirkişi rapordaki hesaplama dikkate alınarak hüküm kurulmasından ibarettir. Kararın bu nedenlerle bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda 1. bendde yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin aboneliğindeki mıcır ve kum tesislerinde davalı elemanlarınca yapılan kontrol sırasında sayaca müdahale edildiği ve %38 eksik değer kaydettiğinden hahisle 136.976.090.000.TL.lik kaçak ve revizyon faturası düzenlendiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını ve tahakkukun yönetmeliğe aykırı olduğunu belirterek davalıya borçlu bulunmadıklarının tesbitine itirazi kayıtla taksitler halinde ödenen meblağların faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan tahakkuk ve hesaplamaların yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafın çözüldüğü Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/330 Esas, 2003/353 Karar sayılı dava dosyasında, davacının 1.481.000.TL. emsal kur üzerinden borcunu itirazi kayıt ileri sürmeden ödediği, bu dosyadaki bilirkişi rapor ve ek raporlarında tesbit edilen hususlara itiraz etmediği, fazlaya ilişkin ödemenin tahsil hakkını saklı tutmadığı ödeme nedeni ile konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün kesinleştiği, bu dosyadaki delillerin kesin delil teşkil edeceği davalı yönünden usuli müktesep hak oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı elemanlarının 28.04.2005 tarihinde müvekkiline ait otelde yaptıkları kontrolde sayacın %50 oranında eksik tüketim kaydettiğini tespit ettiklerini ve sayacın mühürlerini açıp yeni mühür taktıklarını, 05.05.2008 tarihinde mevcut sayacı sökerek yerine yeni sayaç taktıklarını, 07.07.2005 tarihinde de kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek aynı tarihli 50.022.97 TL.’lik tahakkukun yapıldığını, müvekkilinin elektriğin kesileceği yönündeki davalı tehdidi altında itirazi kayıtla tahakkuk eden bedeli taksitler halinde ödediğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını belirterek 27.350 TL.’nin davalıdan faizleri ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....