Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, örnek 10 takipte yetkiye ve imzaya itiraz etmiştir. Demirci İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının kabulüne, bu bağlamda Demirci İcra Müdürlüğünün 2019/6 Esas sayılı icra takip dosyasının yetkili icra dairesi olan Küçükçekmece Nöbetçi İcra Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurusunda özetle, davacı tarafın davalıdan halı satın aldığını, vekil edeninin toptan halı satışı yapan bir firma olduğunu, her iki tarafın tacir olduğunu, yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davacı yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmiş, yetki itirazı değerlendirilmeden dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Tüm bu nedenlerle eksik inceleme sonucu verilen karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi'nce; tek bir yetkili icra müdürlüğü göstermeyen ve birden fazla yetkili icra müdürlüğü bildirerek geçersiz biçimde yetki itirazında bulunmuş olan (hem İstanbul hem Didim İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirten ve fakat bunlardan bir tanesini seçmemiş olan) davacı borçlunun yetki itirazı dikkate alınmayarak/reddedilerek, davanın esasına girilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; " Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir....
nin, gerçek ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirdiği adresi, "Yıldız Mahallesi, Ahmet Piriştina Bulvarı, No:15/3, Buca/İzmir" olduğundan ve bu borçluya 24/04/2021 tarihinde tebligat yapıldığından, davaya konu takipte yetki bakımından herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, yetki konusundaki bu hususun bizzat kanun tarafından alacaklıya tanınmış bir hak niteliğinde olduğunu, yetki itirazı hakkı bulunmayan davacının açtığı mesnetsiz davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yetki itirazının reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetki itirazı, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. İzmir 17....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/621 KARAR NO : 2021/2394 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2020 NUMARASI : 2020/221 ESAS, 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : Söke İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/221 Esas, 2020/263 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Söke İcra Müdürlüğünün 2019/4255 E. sayılı dosyasında borçlu müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Adana olduğunu, yetkili icra dairesinin Adana İcra Daireleri olduğunu, senet üzerinde kurulan yetkiyle Milas mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu ancak, senet üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya da itiraz ettiklerini belirterek, yetkisizlik talepleri...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Buna göre; başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
No: 2 Muratpaşa Antalya olup genel yetki kuralı gereği Antalya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, çekin keşide yeri ve muhatap banka şubesinin de Yalova Adliyesi yargı yetkisinde olmadığını, kambiyo senetlerine bağlı alacaklar aranacak borçlardan olduğundan alacaklının yerleşim yeri adresinin de yetkili olmadığını, çekte bulunan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini belirterek, öncelikle yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının yetkili Antalya icra müdürlüğüne gönderilmesine, ayrıca imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; icra dairesinin yetkisine itirazın kabulüne dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
No:2/A Avcılar/İstanbul olup yetkili icra dairelerinin Küçükçekmece İcra Daireleri olduğunu, takibe dayanak çekte ciranta olarak görünen müvekkili şirket adına yapılan kaşe ve imzanın sahte olup, müvekillinin cirosunun bulunmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, ciranta olan müvekililden çek tazminatı ve çek komisyonu istenemeyeceğini, açıklanan nedenlerle öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Küçükçekemece İcra Dairelerine gönderilmesine, imzaya, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, haksız icra takibinden dolayı takibe konu alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, sahte ciroya dayalı takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacıların imzaya itirazlarının kabulüne, icra takibinin davacı borçlular yönünden durdurulmasına, şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, senedin düzenleme yerinin Elbistan olması sebebiyle yetki itirazının yerinde olmadığı, imzaya itiraz sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bilirkişilerce inceleme laboratuvar ortamında ve teknik cihazlarla yapıldığından raporun hükme esas alınmasının isabetli olduğu, raporun kanaat raporu olmasının sonucu değiştirmediği, mahkemece imzaya itiraz sonucu İİK'nın 170. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle her iki tarafın istinaf başvurusunun HMK' nın 353/1-b-1 md gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....