WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından imzaya itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından itirazın kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili öncelikle dolandırıcılık suçundan başlatılan soruşturma dosyasının incelenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takibe konu senette ki imzaya borçlu tarafından itiraz edilmesi halinde alacaklı tarafından senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispatlanması gerekir. İmzanın borçluya ait olup olamadığı ancak imza incelemesi yapılarak tespit edilebilir....

İcra Müdürlüğünün 2009 /12995 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 15.06.2009 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 19.06.2009 tarihinde süresinde yetki itirazında bulunmuştur. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.(HUMKm..9) Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda BK.'nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece borcum yoktur şeklinde itiraz etmişse alacaklı akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....

    Yetki itirazı ise açıklanan maddenin 1.fıkrası hükmü kapsamına girmeyip esasa yönelik bir itiraz niteliğinde olmadığından itiraz eden davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacı Alime'nin diğer itirazı ise imzaya itirazdır. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, mahkemece imza incelemesi yapılmadan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı Alime aleyhine imzaya itirazın reddi nedeniyle tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi de yerindedir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece"İmzaya itirazın KABULÜ ile takibin davacı borçlu yönünden DURDURULMASINA, -Yasal koşulları oluşmadığından davacı yanca talep edilen tazminatın REDDİNE , -Sair itiraz ve şikayetlerin imzaya itiraz kabul edilmekle bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

    DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13 .İcra Müdürlüğünün 2021/9448 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil şirket adresinin Kocasinan /Kayseri olup, takipte Kayseri İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı çekin keşide yeri ve muhatap banka şubesinin de Bakırköy Adliyesi Yargı Çevresinde olmadığını, dava dışı diğer borçluların yerleşim yeri adresinin Bakırköy Adliyesi Yargı sınırları içinde olsa bile HMK 7/1 hükmünün uygulanabilmesi için dava dışı borçlar hakkındaki takibin itirazlarını yapıldığı takip itibariyle kesinleşmiş olması gerektiğini, çekte bulunan imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Kayseri İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, ayrıca imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir...

    Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin icra dosyasından tarafına ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine vefat eden kardeşi adına düzenlendiği iddia edilen senetten kaynaklanan borca ve imzaya itiraz ettiğini, yargılama aşamasında davanın ıslah edilerek kardeşinin mirasının borca batık olduğunun tespitinin istenildiğini, imzaya itirazlarının halen geçerli olduğunu ve devam ettiğini, mahkemenin ıslah ile davanın tamamen değiştiğinin kabulü ile davanın reddine dair kararının yerinde olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından borçlu Fatih Yıldırım Mirasçıları olarak gösterilmek sureti ile 15/11/2017 tanzim 15/01/2018 vade tarihli 150.000 TL bedelli bonoya dayanarak kambiyo takibi yapılmış, yetki belgesi ile alınan Ankara 9....

    ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2022 NUMARASI : 2022/183 ESAS 2022/965 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yoluyla tetkiki istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı asilin yerel mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle: Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/7459 E. Sayılı dosyası ile tarafı aleyhine yapılan takip ile ilgili olarak yetki itirazının, imzaya yönelik itirazlarının ve borca itirazının sunulması ve icra takibinin durdurulması ve iptaline karar verilmesini, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü 2022/7459 E....

      İİK'nun 168.maddesine göre yetkiye ve imzaya itirazının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 10/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 5 günlük hak düşürücü süre sona erdikten sonraki bir tarih olan 19/08/2020 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz edildiği anlaşıldığından icra mahkemesince süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde, davanın süreden reddine karar verilmesinin gerektiği anlaşıldığından HMK.nun 353- 1- b-2. Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu