Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından imzaya itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından itirazın kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili öncelikle dolandırıcılık suçundan başlatılan soruşturma dosyasının incelenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takibe konu senette ki imzaya borçlu tarafından itiraz edilmesi halinde alacaklı tarafından senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispatlanması gerekir. İmzanın borçluya ait olup olamadığı ancak imza incelemesi yapılarak tespit edilebilir....

Yetki itirazı ise açıklanan maddenin 1.fıkrası hükmü kapsamına girmeyip esasa yönelik bir itiraz niteliğinde olmadığından itiraz eden davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacı Alime'nin diğer itirazı ise imzaya itirazdır. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, mahkemece imza incelemesi yapılmadan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı Alime aleyhine imzaya itirazın reddi nedeniyle tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi de yerindedir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece"İmzaya itirazın KABULÜ ile takibin davacı borçlu yönünden DURDURULMASINA, -Yasal koşulları oluşmadığından davacı yanca talep edilen tazminatın REDDİNE , -Sair itiraz ve şikayetlerin imzaya itiraz kabul edilmekle bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13 .İcra Müdürlüğünün 2021/9448 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil şirket adresinin Kocasinan /Kayseri olup, takipte Kayseri İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı çekin keşide yeri ve muhatap banka şubesinin de Bakırköy Adliyesi Yargı Çevresinde olmadığını, dava dışı diğer borçluların yerleşim yeri adresinin Bakırköy Adliyesi Yargı sınırları içinde olsa bile HMK 7/1 hükmünün uygulanabilmesi için dava dışı borçlar hakkındaki takibin itirazlarını yapıldığı takip itibariyle kesinleşmiş olması gerektiğini, çekte bulunan imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Kayseri İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, ayrıca imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir...

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, örnek 10 takipte yetkiye ve imzaya itiraz etmiştir. Demirci İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının kabulüne, bu bağlamda Demirci İcra Müdürlüğünün 2019/6 Esas sayılı icra takip dosyasının yetkili icra dairesi olan Küçükçekmece Nöbetçi İcra Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurusunda özetle, davacı tarafın davalıdan halı satın aldığını, vekil edeninin toptan halı satışı yapan bir firma olduğunu, her iki tarafın tacir olduğunu, yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, davacı yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmiş, yetki itirazı değerlendirilmeden dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Tüm bu nedenlerle eksik inceleme sonucu verilen karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir....

Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi'nce; tek bir yetkili icra müdürlüğü göstermeyen ve birden fazla yetkili icra müdürlüğü bildirerek geçersiz biçimde yetki itirazında bulunmuş olan (hem İstanbul hem Didim İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirten ve fakat bunlardan bir tanesini seçmemiş olan) davacı borçlunun yetki itirazı dikkate alınmayarak/reddedilerek, davanın esasına girilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; " Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir....

İİK'nun 168.maddesine göre yetkiye ve imzaya itirazının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 10/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 5 günlük hak düşürücü süre sona erdikten sonraki bir tarih olan 19/08/2020 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz edildiği anlaşıldığından icra mahkemesince süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde, davanın süreden reddine karar verilmesinin gerektiği anlaşıldığından HMK.nun 353- 1- b-2. Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin icra dosyasından tarafına ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine vefat eden kardeşi adına düzenlendiği iddia edilen senetten kaynaklanan borca ve imzaya itiraz ettiğini, yargılama aşamasında davanın ıslah edilerek kardeşinin mirasının borca batık olduğunun tespitinin istenildiğini, imzaya itirazlarının halen geçerli olduğunu ve devam ettiğini, mahkemenin ıslah ile davanın tamamen değiştiğinin kabulü ile davanın reddine dair kararının yerinde olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından borçlu Fatih Yıldırım Mirasçıları olarak gösterilmek sureti ile 15/11/2017 tanzim 15/01/2018 vade tarihli 150.000 TL bedelli bonoya dayanarak kambiyo takibi yapılmış, yetki belgesi ile alınan Ankara 9....

ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...

    UYAP Entegrasyonu