Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

elektrik enerjisi satış sözleşmesi uyarınca dogmuş bulunan cari hesap borcunu ödemediğini ve haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini ileri sürmüştür....

Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca da itiraz ederek akdi ilişkiyi reddetmiştir. Bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul etmediği sonucuna varılarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı yoktur. Öte yandan, icra ve dava dosyasına sunulan faturalarda, malların teslim edileceği yere dair taraflara ait açık veya zımni bir irade beyanı da yer almamaktadır. Bu durumda, alacaklı kendi ikametgahının bulunduğu icra dairesinde takip başlatamaz. HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yeri olan Beykoz İcra Müdürlüğünde takip yapılması gerekmektedir....

-K A R A R- Davacılar vekili, davalı aleyhine 75.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, takip tarihinden hemen sonra 74.000,00 TL' nin davalı tarafından ödenmesine rağmen bakiye 1.000,00 TL ile 28.05.2006-14.04.2008 tarihleri arası yasal faiz, icra vekalet ücreti ve icra masrafları olmak üzere toplam 19.657.80 TL 'nin ödenmediğini, davalının borca itirazının kısmen haksız olduğunu ileri sürerek, takibin devamına % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ödeme emrinin tebliğinden önce müvekkilinin davacıya gönderdiği miktarın, davacı tarafından itirazi kayıt konulmaksızın kabul edildiğini, Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi gereğince itirazi kayıt koymaksızın alacağını kabul edenin fer'i alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davalının kötü niyetli bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    İcra dosyası incelendiğinde davacı tarafından 03/02/2017 tarihinde davalı hakkında genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği ödeme emrinin davalıya 06/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği davacının süresinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili icra dairesinin Çağlayan/İstanbul icra dairesi olduğunu bildirdiği ayrıca borca ve fer-ilerine de itiraz ettiği 08/02/2017 tarihinde davacının... Asliye ticaret Mahkemesinden bilahere itiraza konu olan ihtiyati haciz kararını aldığı, ihtiyati haciz kararı ile İstanbul Nöbetçi icra müdürlüğü tarafından gönderilen itiraz evrakının aynı tarihli olduğu görül- müştür....

      Mahkemece yetki itirazının reddine ve taraflar arasında derdest menfi tespit davası bulunduğundan bahisle borca itiraz ve takibin iptali isteminin de reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; 6100 sayılı HMK'nın 17. maddesinde yetki sözleşmesi düzenlenmiş olup bu hükme göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Buna göre, HMK ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirtilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, borçlunun süresinde yetkiye itiraz ettiği, davalı alacaklı tarafından yetki itirazının kabul edildiği, borçlunun ikametgah adresinin Söke olduğu gerekçesiyle davacının yetki itirazının kabulü ile; Didim İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve süresinde talep halinde Didim İcra Müdürlüğünün 2019/1973 Esas sayılı takip dosyasının yetkili Söke İcra Dairesine gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden bu aşamada borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına, icra takibinin geçici durdurulması kararının karar kesinleşinceye kadar devamına; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili hususların HMK'nın 331/2. maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece dikkate alınmasına karar verilmiştir....

        Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir. İstanbul Anadolu 5.İcra Dairesi'nin 2021/12462 esas sayılı dosya ile davalı/lehdar alacaklı tarafından davacı keşideci borçlu şirket aleyhine 60.000,00 TL Miktarlı 01/06/2016 Tanzim Tarihli,30/12/2019 vade tarihli bonoya dayalı olarak icra takibine geçildiği, borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde yetkiye borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacının istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür....

        İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, borçlunun yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiğini, bunun üzerine yetki itirazını kabul ederek dosyanın Torul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istediklerini belirterek davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile Torul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/61 E. sayılı dosyasında takibin devamını ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine Erzurum 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, bu itiraz üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini, Torul 1....

          Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiğine göre bu aşamadan sonra artık borca itiraz ve İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Buna rağmen borçlu tarafın, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında inceleme yapılıp karar verilmediğine yönelik istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

          Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalı yanca yetkili icra dairelerinin davalının yerleşim yeri olan Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisi ile borca itiraz ettiğini, müvekkilince yetki itirazının kabul edilerek takip dosyasının gönderildiği Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ......

            UYAP Entegrasyonu