İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun, İİK'nun 168. maddesinde belirtilen yasal beş günlük sürede, borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
mevcut icra takibinde, düzenleyenin ikametgah adresinin, düzenleme yeri ve ödeme yeri adreslerindeki İcra Müdürlüklerinde başlatılmadığından, Ankara Batı İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, HMK'daki genel yetki kuralı gereği, kambiyo senetlerine özgü icra takiplerinde genel yetkili yeri, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin Diyarbakır olması sebebiyle, genel yetkili yerin Diyarbakır İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu çeki düzenleme yerinin Diyarbakır olduğu konusunda da bir uyuşmazlık bulunmadığını, düzenleme yeri açısından da Ankara Batı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olması nedeni ile yetki itirazının kabulüne, yetkili yerin Diyarbakır İcra Müdürlüğü olduğunun tespitine, icra takibinin durdurulmasına, dosya kapsamındaki tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkili icra dairesi İİK'nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken ve HMK'nunda öngörülen yetki kurallarına göre belirlenir (HMK.mad.6-7-10 ve 20). Çeke dayalı takiplerin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca aktin yapıldığı yer olması nedeniyle, çekin keşide edildiği yer icra dairesinde başlatılması mümkündür. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için BK.nun 73/1.maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Ancak borçlunun yerleşim yerinde takip başlatabilir. Mahkemece borçlulardan ... Düzgün’ün ... adresinde oturduğundan bahisle davacının yetki itirazının reddine karar verilmiş ise de; borçlu ......
a çek ve senet düzenleme yetkisi verildiği, dava konusu senedin 10/01/2012 tanzim tarihli olduğu ve bu yetki belgesine göre davacıyı bağlar nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle icra takibinin dayanağı kambiyo senedi niteliğinde olması ve davacıyı borçlandırıcı niteliklere haiz olması nedeniyle davacının davalıya kambiyo senetlerine mahsus yol ile başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın reddine dair hüküm oluşturulmuştur....
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Davacının takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı nedenine dayalı şikayeti, İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Şu durumda, vekil özel yetki gerektirdiği ve bu konuda özel olarak açıkça yetki verilmediği halde kambiyo taahhüdünde bulunmuşsa bu taahhüdünden bizzat ve şahsen sorumlu olur ve burada artık asilin sorumluluğundan söz edilemez. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosyada davacı tarafından dava dışı çekleri imzalayan kişiye kambiyo senedi tanzim etmeye yetki verildiğine ilişkin vekaletname ibraz edilememiştir....
Bu genel kurul tutanağından açıkça anlaşılacağı üzere Emin Soylu'ya kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmemiştir. Kambiyo senedi düzenleme vekil, temsilci gibi görevlilere özel yetki olarak verilmesi yasal zorunluluktur. Emin Soylu'nun bu özel yetki olmadan kambiyo senedi düzenlemesi mümkün değildir. Bu yönüyle takip dayanağı senet site yönetimini bağlayıcı nitelikte bir kambiyo senedi olmayıp TTK 776/g maddesinde yazılı unsuru da taşımadığından kambiyo yollu icra takibine konu edilemez. Bu nedenle dava İİK 170/a maddesi gereğince değerlendirilerek davacının davasının kabulüne, İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2021/416 esas sayılı icra takip dosyasında davacı borçlu T1ne yönelik icra takibinin iptaline, kararın niteliği itibariyle davacının tazminat talebinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda, takibe konu bono incelendiğinde, keşideci ve lehtar, şirket niteliğinde olduklarından ve dolayısıyla tacir sıfatını haiz bulunduklarından HMK.nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerlidir. Kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalistleri de bağlar. Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa takibin yetki sözleşmesinde belirlenen yerde başlatılması gerekir. Dayanak bonolarda yetkili yer olarak İstanbul İcra Müdürlüğü belirlenmiştir. O halde, mahkemece, takip yetkili İstanbul 6. İcra Müdürlüğünde başlatıldığından takip dayanağı bonolarda avalist olarak yer alan davacı - borçlunun yetki itirazının reddi ile borçluların diğer itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....
Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığı, davacının yetki ve takibe itirazda bulunduğu, öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi gerekmekte olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, bu karar uyarınca takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinden sonra yetkili icra müdürlüğünce borçlu adına çıkarılacak ödeme emri üzerine borçlunun takibe itiraz hakkının bulunduğu, yetki itirazı kabul edildiğinden takibe itirazın bu aşamada incelenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 6....
Talep, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle muteriz şirket ve gerçek şahıslar vekilinin yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Borçlu gerçek kişilerin şirket ortağı olmaları bir başına tacir olmayı gerektirmediğinden ve talepte bulunulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK 17. maddesi gereğince ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri yetki sözleşmesi yapabileceklerinden; bonodaki yetki şartına itibar edilemez. Mahkemenin gerekçesi bu yönüyle yerinde değil ise de; kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan ve bu alacaklar için 6098 sayılı TBK'nın 89/1. (818 sayılı BK'nın 73/1) hükmü uygulanamayacağından, kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus ihtiyati haciz talebinde bulunamaz. Somut olayda, borçluların yerleşim yerlerinin “.....” olduğu ve ihtiyati haciz talebi yönünden .......