İİK.nun 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin borçluya 07.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresi içerisinde (11.02.2015 tarihinde) icra mahkemesine yapılan başvuruda, 10.000 TL'nin banka havalesi ile ödendiği belirtilerek borca kısmi itirazda bulunulmuş olup, 10.000 TL ödeme yönünden borca itiraz yerinde bir gerekçe ile kabul edilmiş ise de, 2.240 TL'nin muhatap banka tarafından ödendiğine ilişkin 05.05.2015 tarihinde yapılan itiraz, yasal 5 günlük süreden sonra olmakla 2.240 TL yönünden borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu miktar yönünden de itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Takip dayanağı bonoda tanzim yeri ödeme yeri olarak kabul edileceğinden İİK'nun 50/1 maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerde de icra takibinin yapılabileceği ve alacaklıya bu konuda seçimlik hak tanındığı senette yukarıda belirtildiği gibi düzenleme yeri Niğde ili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, Borca itiraz yönünden yapılan incelemede ise; İİK'nun 169/a maddesinde "...Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmünü içermektedir....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair itiraz nedenlerinin yanı sıra icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, yerleşim yeri ve senetlerin düzenleme yeri Sorgun olduğundan takibin Sorgun İcra Müdürlüğünde yapılması gerektiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisizliğine, dosyanın yetkili Sorgun İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, yetki itirazının kabul edilmemesi halinde borca itiraz nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini ve borçlu aleyhine % 20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, itirazın yasal beş günlük sürede yapılmadığını, takip konusu alacak para alacağı olduğundan alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğini ileri sürerek itirazın reddi ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Dosya içerisinde bulunan icra dosyasında davalının 22.11.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranlarına, işlemiş faize ve takibin tüm fer'ilerine ve yetkiye açıkça itiraz ettiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi davalının icra dairesine yetki itirazında bulunduğundan ve takibin yetkili icra dairesine yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar vermiş ise de, davalının borca itiraz dilekçesi ile birlikte verdiği dilekçede sadece ''yetkiye itiraz ediyorum'' ibaresi mevcut olup, yetkili icra dairesinin neresi olduğuna ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Hal böyle olunca davalının icra dairesine usulünce yapılmış bir yetki itirazından bahsetmek mümkün değildir....
Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......
TL tutarında ilamsız takip yapıldığını, ilamsız takipte ödeme emrinin müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığından ... tarihinde müvekkili hakkında yapılan takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz türüne ve oranına, başlangıç tarihine ve borcun tüm ferilerine ve ... İcra Müdürlüğünün yetkisine müvekkil şirketin adresi İstanbul'da olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın hiçbir şekilde müvekkili şirkete ihtarda bulunmadığını, buna bağlı olarak müvekkili şirketi temerrüde düşürmediğini, bu sebeplerle koşulları gerçekleşmeyen icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir. Dava, faturaya dayalı ilamsız takipte borçlu davalı tarafından yetki ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......
İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, faize ve yetkiye itirazda bulunduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçlunun yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. Nitekim, icra müdürlüğünce de borçlunun yetki itirazı kabul edilmemiş, borca ve fer'ilere itiraza istinaden takip durdurulmuştur....
-KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk tarafından mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme öncelikle önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığını araştırmalıdır. Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye başlamalıdır. Mahkemece verilen kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiğinden sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin gerekçesine iştirak edemiyorum....
Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayılı dosyası üzerinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, yetkisiz mahkemede dava açıldıktan sonra icra dairesinde yetki itirazının kabulü ile dosyanını yetkili icra dairesini gönderilmesi ile davanın konusuz kaldığını, aksinin kabulü halinde ise böyle bir kredi kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....