Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından davaya konu icra takibine dayanak olan bono üzerinde hiçbir imza olmadığından bahisle senedin kambiyo vasfını taşımadığını bu sebeple davanın kabulü ile icra takibinin iptaline karar verildiğini, bono üzerinde imza bulunmadığı tespitinin maddi gerçeğe aykırı olduğunu, takibe konu bono üzerinde bir imza mevcut olduğunu, davanın konusunun imzaya ve borca itiraz olduğu, davacı borçlu tarafın dahi bono üzerinde bir imza olduğunu kabul ettiğini kararın yerinde olmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, Ümraniye İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine, imzaya ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece öncelikle borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenleri değerlendirilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin yargılamanın sürdürülerek, sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Tekstil Limited Şirketi’nin kurulmasından sonra çeklerin sanık ... tarafından mağdur ...’ye alınan mal karşılığında verildiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, çekte keşideci şirket yetkilisi olan sanık ...’ın imzaya ve borca itiraz ettiği, böylece sanıkların farklı bir imza atarak ya da başkasına attırarak suça konu çekleri mağdura verip ödeme yapmayarak ve imzaya ve borca da itiraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, Sanık ... aşamalarda değişmeyen ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek şirketin resmi olarak kendi adına olduğunu; fakat şirketle ilgili tüm işlemlerin diğer sanık tarafından yürütüldüğünü, suça konu çekle ilgili olarak bir işlem yapmadığını ve çeki alıp mal veren mağduru tanımadığını belirttiği, mağdurun da sanık ...’ı tanımadığını, kendisinin sanık ... ile muhatap olduğunu ve bu sanıkla aralarındaki cari hesap ilişkisi gereğince biriken borca karşılık olarak çek verildiğini belirttiği...

      DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraza ilişkindir. Davacı vekilince dayanak takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığı, senette idari birim bulunmadığı, boş olarak verildiği, sonradan doldurulduğu iddialarıyla yetki ve borca itiraz edilmiştir. Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer alan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ödeme yeri gösterilmemişse düzenleme yeri (HMK'nın 10. maddesi) ve ayrıca İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Somut olayda, takibe konu 12/12/2019 düzenleme, 19/12/2019 vade tarihli senette düzenleme yeri olarak açıkça Kuşadası olarak gösterildiğinden yetki itirazı yerinde değildir. İİK'nın 169/a-1 maddesi gereğince borçlu borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilir....

      HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olup mahkemece davacının imzaya açık itirazı gözetilerek dava doğru şekilde imzaya ve itiraz olarak nitelendirilmiştir. Davalının, davacının sadece borca itiraz ettiği yolundaki istinaf sebep ve gerekçesi dava dilekçesi içeriğine göre yerinde değildir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerekmektedir. İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12- 259 E., 2006/231 K. sayılı kararı)....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2022 NUMARASI : 2021/266 ESAS 2022/260 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Sivas İcra Müdürlüğünün 2021/14267 esası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, takip konusu senet dayanak olarak gösterilerek Akçaabat İcra Dairesinin 2021/253 esas sayılı dosyasının açıldığını, ilgili icra dosyasında taraflarınca, yetkiye, imzaya ve borca itiraz edildiğini, dosyanın Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/14 esas'a kaydının yapıldığını, yapılan yargılama neticesinde Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/14 esas, 2021/71 karar ve 25/06/2021 tarihli kararı ile...

      İcra Müdürlüğü" ibarelerinin alacaklı tarafından yazıldığını, borca, faize ve takibin şekline itirazı olduğunu, adresinin İstanbul sınırlarında olması nedeniyle takibin yetkili yerde başlatılmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmamış olup duruşmada istemin reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; usulüne uygun olarak yetkili icra müdürlüğü belirtilmek suretiyle yetki itirazı yapılmadığı ve HMK'nın 17. maddesi gereğince tarafların tacir olmaması nedeniyle yetki anlaşmasının geçerli olmadığı belirtilerek, yetki itirazının yerinde olmadığına işaret edildikten sonra, senedin bazı kısımlarının borçlunun iradesine aykırı olarak doldurulduğuna dair iddianın, beyaza imza atanın sonuçlarına katlanması gerektiği ve icra mahkemesinde bunun ispatının mümkün olmadığından bahisle, borçlunun tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiğini, kararın dayanağı rapora taraflarınca itiraz edildiğini, bilirkişi raporunda imza örnekleri incelenmiş olsa dahi bu incelemelerin eksik şekilde yapıldığını, gerekli belgeler dosya arasına alınmaksızın rapor düzenlendiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. Maddesi gereğince yetkiye, borca ve İİK'nın 170. Maddesi gereğince imzaya itiraza ilişkindir. Dosyada mevcut imza sirkülerine göre, 14/08/2014 tarihinden geçerli olmak üzere aksi karar alınıncaya kadar davacı borçlu T3 münferiden temsile yetkili kişinin Yakup Dursun olduğu tartışmasızdır. İlk derece mahkemesince davacının imza örnekleri toplanarak ve mahkeme huzurunda imza örnekleri alınarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden 16/07/2019 tarihli rapor alınmıştır....

        Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....

          DAVA KONUSU : YETKİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2018/6144 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından hakkında senede dayalı olarak takip yapıldığını, takip dayanağı senette Antalya Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, senette ciranta konumunda olup, ciro kaşesindeki adresinin Bakırköy olduğunu, takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olmayıp, Antalya, Bakırköy, Küçükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borçlu olmadığını, bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunacağını, alacaklı görünen Baran'ın değişik yazı ve imza stilleri ile toplam 52.500,00 TL makbuzların ve 15.000,00 TL aldım şeklinde beyanlarının olduğunu, kendisinden aldığı toplam mal miktarının ise KDV dahil 14.291,64 TL olduğunu beyanla, itirazları doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu