Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; mirasçılık belgesi verilmesi davasında murisin (Ölenin) son ikameti mahkemesinin yetkili olduğu ve murisin ...'de ikamet etmediği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise; çekişmesiz yargı işlerinde yetki kuralının kesin yetki olmadığı, resen dikkate alınamayacağı ve yetki itirazında bulunulmadığı ve davanın ilk açıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, uyuşmazlığın davacının ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı ortaklığın giderilmesi davasında tapu kayıt maliklerinden ölü ...'...

    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 3 numaralı bağımsız bölümün satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121 .maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur....

      Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliği'nden İİK.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir....

        Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2016 (Prş.) ......

          Yetki sözleşmesi de ancak kesin yetki bulunmayan hallerde ve tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmaları halinde geçerli olarak yapılabilir. Somut olayda taraflar tacir olup, dosyaya sunulan ......Sözleşmesine göre ... Mahkemelerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığından sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir. HMK'nın .... maddesi gereğince davanın sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede açılacağına dair hüküm aksi de kararlaştırılabileceğinden münhasır yetki olup, kesin yetki niteliğinde değildir. Davalı tarafça da gerek icra dosyasında gerekse açılan itirazın iptâli davasında süresi içinde yetki itirazında bulunulmamıştır. Bu durumda ilk itiraz olarak mahkemenin yetkisiz olduğu ileri sürülmediği ve ilk itiraz süresinden sonra taraflar yetki hususunu tartışamayacakları ve kesin yetki de bulunmadığından mahkemece işin esasının incelenip, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....

            Ada ... parsel sayılı taşınmazın satışına karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil Tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Olayımıza gelince; mahkemece dava konusu edilen ......

              Yukarıdaki ilkede açıkça belirtildiği üzere İcra Hakimliğinden alınmış yetki belgesi olmayan alacaklının bu davayı açması mümkün değildir. Mahkemece davacı alacaklıya icra mahkemesinden İ.İ.K.’nun 121.maddesine göre yetki belgesi alması ve dosyaya ibrazı için uygun bir önel verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken icra müdürlüğünden alınan yetki belgesi ile açılan dava sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının müvekkiline ait taşınmazda 8.2.1998 başlangıç tarihli ve 49 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, 2010 yılına ait 511.471,88 USD kira bedelinin ödenmediğini ve davalı hakkında Ankara 4. İcra Müdürlüğü’ nün Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının yetki ve borca itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu belirterek davalının itirazının iptalini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklara İstanbul Mahkemelerinin bakacağı konusunda yetki anlaşması bulunduğu gerekçesiyle HMK 17 uyarınca davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan 8.2.1998 başlangıç tarihli ve 49 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                  Mahkemece davalı vekilinin süre uzatım talebinin kabulü ile cevap süresi HUMK’nın 197. maddesi uyarınca ilk duruşma günü olan 03.04.2008 tarihine kadar uzatılmış, davalı ilk duruşma gününden sonra 08.05.2008 tarihli dilekçeyle yetki itirazında bulunmuştur. Davalının yetki itirazı uzatılan cevap süresi içinde olmadığından yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yetki itirazının 10 günlük cevap süresi içinde olduğu kabul edilerek yazılı şekilde dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 07.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    İcra Müdürlüğü'nün 2016/996 E. sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını ve taraflarına icra emri gönderildiğini, icra müdürlüğünün alacaklıya takip yetkisi verilmesine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, yetki belgesinin ve bu belgeye dayalı olarak ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/996 E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin ve emrinin iptaline karar verilmesi talebi üzerine mahkemece verilen yetki belgesinin ve takibin iptaline ilişkin kararın Dairemizin 08/11/2017 tarih, 2016/20477 E. 2017/13822 K. Sayılı ilamıyla "borçlu ... hakkında takip yapan ve şikayete konu alacak üzerine konulan hacze iştirak eden başkaca alacaklı olup olmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre, icra müdürlüğünce yetki belgesi verilip verilemeyeceği hakkında karar verilmesi" gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulü ile, yetki belgesinin ve icra takibinin iptaline karar verildiği görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu