Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın mahiyeti gereği yetki itirazında bulunan ... Ltd. Şti. ile borçlu şirket arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve sözleşmenin tarafları tacir olduklarından HMK.nın 17. maddesi uyarınca davanın açıldığı İstanbul mahkemelerinde görülmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece, yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Yine davalılar Erdoğan Yenidünya, ... ve ... tarafından yapılmış yetki itirazının olmaması ve davalı şirketlerle aralarında zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmaması nedeniyle bu davalılar hakkındaki dava yönünden yetkisizlik kararı verilmesi de doğru bulunmamıştır. Bu durumda mahkemece, davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

    Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan İstanbul 20. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul 20. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Bu hale göre, mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp, tarafların yetki itirazı da olmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22.maddeleri gereğince... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkisiz olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının ikametgahı mahkemesi Silifke Sulh hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, yetki itirazında birden fazla yetkili mahkeme bildirmiş olup, yetki itirazı usulüne uygun değildir. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulü ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi yanlıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı erkek süresi içinde yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemenin yetkisine yönelik itirazlar ilk itirazlardan olup (HUMK md. 187/2, HMK md. 116), bu husus mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden, ön sorun (hadise) şeklinde incelenerek sonuçlandırılır (HUMK m. 190-196, HMK m. l17/3). Mahkemece yetki itirazı hakkında bir inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle, taraflara yetki itirazı ile ilgili delilleri sorulup, gösterdikleri takdirde tüm delilleri toplanıp, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken; açıklanan bu husus üzerinde durulmaması ve davalı erkeğin yetki itirazı ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin işin esası incelenerek karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

                  Sözleşmenin konusunun ticari iş olması gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda, takip dayanağı bonoda itirazda bulunan keşideci gerçek kişi olup, dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığına göre ... (icra dairelerinin) mahkemelerinin yetkili kılındığına dair yetki kaydı geçersizdir. Ancak takip dayanağı bonoda ayrı bir tanzim yeri bulunup ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin dolayısıyla ödeme yeri sayılacağı, tanzim yerinin ... olduğu, örnek 10 ödeme emrinin itirazda bulunan borçluya ... adresinde tebliğ edildiği ve diğer borçlular yönünden henüz ... icra dairelerinin yetkisinin kesinleşmediği görülmektedir. O halde mahkemece; takip dayanağı bonoda tanzim yeri ve örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ adresinin ... olması nedeniyle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kararının ... Mahkemeleri tarafından verilmesi nedeniyle ......

                    Sözleşmenin konusunun ticari iş olması gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda, takip dayanağı bonoda itirazda bulunan keşideci gerçek kişi olup, dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığına göre ... (icra dairelerinin) mahkemelerinin yetkili kılındığına dair yetki kaydı geçersizdir. Ancak takip dayanağı bonoda ayrı bir tanzim yeri bulunup ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin dolayısıyla ödeme yeri sayılacağı, tanzim yerinin ... olduğu, örnek 10 ödeme emrinin itirazda bulunan borçluya ... adresinde tebliğ edildiği ve diğer borçlular yönünden henüz ... icra dairelerinin yetkisinin kesinleşmediği görülmektedir. O halde mahkemece; takip dayanağı bonoda tanzim yeri ve örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ adresinin ... olması nedeniyle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kararının ... Mahkemeleri tarafından verilmesi nedeniyle ......

                      UYAP Entegrasyonu