Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasçılık belgesinin iptali ve yeniden mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...17. Asliye Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeniden mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. ...17. Asliye Hukuk Mahkemesince; davalılardan ...adresinin .... olduğu ve yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ...30. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davacılar HMK'nın 11/3. maddesi gereğince, seçimlik haklarını kullanarak mirasçılık belgesine yönelik talebini nüfusa kayıtlı olunan "... ve davacı ...'in ikamet adresi ola... adresi itibariyle ...Asliye Hukuk Mahkemesinden talep etmiş olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açılmış olup davalı vekili tarafından birden fazla yetkili mahkeme olduğu halde usulüne uygun olarak seçtiği mahkemeyi yetki itirazında bildirmemiştir. Yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereğince uyuşmazlık konusu davanın birden fazla yetkili mahkemede açılması mümkün olduğundan eldeki dava, kesin yetki kuralına tabi bir dava değildir. Bu nedenle, davalı tarafça usulüne uygun yetki itirazında bulunulmadığından artık davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Bu nedenle davanın açıldığı ... Asliye Hukuk Mahkemeleri davayı görmeye yetkili olup mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Aksi halde 5521 Sayılı Kanun’ un Konuya ilişkin yetki kurallarına göre davanın işverenin ikametgâhı sayılan yer mahkemesi dışında açılma imkânı bulunmamaktadır. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.2.2010 gün ve 2010/ 9-52 E, 2010/ 89 K sayılı kararı bu yöndedir. ) Somut olayda 2822 sayılı kanunun 15. maddesinde özel yetki kuralına yer verilmesi ve iş mahkemelerinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olup mahkeme yetkisizliğini her zaman kendiliğinden gözeteceğinden , yetkili mahkeme işletme merkezinin bulunduğu Rize İş Mahkemesi olduğundan dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kaldı ki; 2822 sayılı TİSGLK nun 15. maddesi uyarınca açılmış bulunan yetki tespitine itirazlarda işyerinde çalışan işçi sayısı uyuşmazlık konusu olduğundan işverenin davaya dahil edilmesi gerekir....

          Hükmü, davalı ... ve davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir....

            Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının satışını isteyebileceğinden İİK'nun 121. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini isteyemez. Somut olayda; dava konusu edilen ve satışına karar verilen dava konusu 729 sayılı parselin ifrazı ile oluşan 151 ada 9 sayılı parsel 13.447, 33 m2 (ev ve bahçe) cinsli taşınmazda borçlu davalı ...'...

              İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir....

                İş bu madde uyarınca müvekkil site yetkilileri davalı kiracıyı defalarca uyarmalarına rağmen davalı taraf hatalı yapıyı düzeltmemiş, bu nedenlerle KMK kapsamında davalının yönetim planına aykırı olarak dükkan önüne yapmış olduğu Pergole ve Camekanın sitenin teknik şartnamesine uygun hale getirilmesi istenilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde; usûl ve kanuna aykırı açılmış iş bu davanın taraflarını yönetilemeyeceği, aktif husumetin dava şartlarından olduğunu, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş mahkemece; davalının yönetim planına aykırı eylemi nedeniyle KMK hükümlerine göre kat maliklerinden her biri veya yönetime verilen yetki ile yönetici tarafından açılabileceği, KMK 35. maddeye göre mülkiyet hakkı ile bağlı bulunan projeye aykırılıkların eski hale dönüştürülmesi için dava açma yetki ve görevi yöneticiye kat malikleri kurulunca yetki verilmesi halinde mümkün olduğu, somut olayda davacı vekiline kat malikleri kurulunca yetki alması ve mahkemeye sunması konusunda süre verilmiş...

                  da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, zarar gören sıfatı bulunan davacının yerleşim yerinin ... olduğu anlaşılmakla davalının yaptığı yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken HMK'nın 7. maddesinin yanlış yorumlanarak kesin yetkiden bahisle yetkisizlik kararı verilmesi isabetli değildir. Ayrıca tek bir davalı tarafından yapılan yetki itirazının, diğer davalıları da etkileyecek şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Anılan nedenlerle işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar veirlmiştir....

                    Bu nedenle mahkemece davalı karşı davacının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164 maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınarak, gösterildiği takdirde toplanarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Belirtilen nedenlerle istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan hususlara riayet edilerek yargılama yapılması ve yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu