Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : YETKİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu dava dilekçesinde özetle; Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2020/18010 E.sayılı d dosyasında davalı-alacaklı tarafından hakkında kambiyo senetlerine mahsusu yolla takip yapıldığını, ikamet adresi Beykoz/İstanbul olup, takipte Beykoz İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı senet üzerindeki imzanın da kendisine ait olmadığını beyanla, imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına, davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı senedin bizzat davacı-borçlu tarafından müvekkil yanında imzalandığını, aralarında araç alım satım işlemi olduğunu, müvekkili davacının aracına tüm parasını ödeyerek satın aldığını, ayrıca bir sözleşme imzaladıklarını, sözleşmedeki imzanın da davacıya ait olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/32357 esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde, yapılan takipte İstanbul icra dairelerinin yetkili olmadığını, Bursa icra dairelerinin yetkili olduğunu, takibe konu çekteki yazı ve imzaların hiçbirisinin müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek, yetki itirazının kabulüne, Bursa icra dairelerinin yetkili olduğuna, imzaya ve borca itiraz davasının kabulüne, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa icra müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasının yerinde olmadığını, davacının imzaya itirazı dayanaksız olup, yapılacak imza incelemesi sonrasında imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılacağını, davacı tarafın borca itirazının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

nin, gerçek ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirdiği adresi, "Yıldız Mahallesi, Ahmet Piriştina Bulvarı, No:15/3, Buca/İzmir" olduğundan ve bu borçluya 24/04/2021 tarihinde tebligat yapıldığından, davaya konu takipte yetki bakımından herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, yetki konusundaki bu hususun bizzat kanun tarafından alacaklıya tanınmış bir hak niteliğinde olduğunu, yetki itirazı hakkı bulunmayan davacının açtığı mesnetsiz davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yetki itirazının reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetki itirazı, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. İzmir 17....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/621 KARAR NO : 2021/2394 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2020 NUMARASI : 2020/221 ESAS, 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : Söke İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/221 Esas, 2020/263 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Söke İcra Müdürlüğünün 2019/4255 E. sayılı dosyasında borçlu müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Adana olduğunu, yetkili icra dairesinin Adana İcra Daireleri olduğunu, senet üzerinde kurulan yetkiyle Milas mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu ancak, senet üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya da itiraz ettiklerini belirterek, yetkisizlik talepleri...

Ltd Şti den devraldığını, müvekkil şirketin çekin son hamili olup vadesinde ödeme yapılmadığı için takibe konu edildiğini, Nur Yapı .. .Ltd Şti ve müvekkil arasında akdedilmiş faktoring sözleşmesinde ihtilaf vukunda İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, HMK 17 maddesi uyarınca yetki sözlemesinin geçerli olduğunu, müvekkilin çeki ciro yolu ile iktisap etmiş olup, çek üzerindeki imzanın geçerli olup olmadığını bile bilecek durumda olmadığını beyanla, davacının yetki ve imzaya itirazının reddine, tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/02/2022 gün, 2021/200 Esas- 2022/133 Karar sayılı ilamı ile, "1- Davanın KABULÜ ile İstanbul 5....

İİK'nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı... ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İtiraz ise İ.İ.K.'nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Borçlu vekili tarafından imzaya ve yetkiye itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazının reddine, itiraz edenin ihtiyati tedbirin verilme sebeplerine yönelik itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Somut olayda, imzaya itiraz eden keşideci ...'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlular hakkında 20/03/2019 tanzim, 15/06/2020 vade tarihli senetten kaynaklanan 15.000,00 TL asıl alacak ve feri'lerde dahil olmak üzere toplam 15.197,05 TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacılara 01/09/2020 ve 25/09/2020 tarihlerinde tebliğ edildiği, davanın da 07/09/2020 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava İİK 170 maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir. Davacının davasının hukuki çerçevesini çizen İİK nın 170.maddesinde mahkemece incelemenin nasıl yapılacağı hüküm altına alınmış olup, mahkeme de İİK 68.maddeye yaptığı yollama gereğince yargılamasını yapmış ve hüküm vermiştir....

    imzaya ve borca itiraz edip etmediklerine göre suç işleme kastıyla hareket edip etmediklerinin de tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık ... ve müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 16/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu tarafça itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulduğu, ayrıca imzaya itirazda ve ödeme emrine yönelik şikayette bulunulduğu , mahkemece davacı tarafın talebi doğrultusunda yetki itirazı kabul edilmiş olmakla diğer itirazlar yönünden alacaklı tarafından talep halinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebi halinde yetkili icra dairesi tarafından gönderilecek ödeme emrinden sonra itiraz ve şikayette bulunulabileceği, bu nedenle davacının itiraz ve şikayete yönelik istinaf talebinde hukuki yararı bulunmadığı, yetki itirazının kabulü ile AAÜT uyarınca tarifede yer alan vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşıldığından, vekalet ücretine yönelik istinaf talebi de yerinde olmadığından, istinaf talebinin reddine, kötü niyetli istinaf talebi nedeni ile davacı vekilinin 5.000TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir...

        Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, takibe konu çekin keşide yerinin Sivas, muhatap banka şubesinin Sivas şubesi olduğu, davacıya ödeme emrinin Sivas adresinde tebliğ edildiği, dava dışı takip borçlusu Mevlüt Yel''e Pendik/İstanbul adresinde ödeme emrinin 07.10.2019 tarihinde, davacıya ise ödeme emrinin 30.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve yetki itirazının 04.11.2019 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle davacı yönünden takipte yetkinin kesinleştiği bu nedenle mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, imzaya itiraz yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda, çekin keşide tarihine yakın tarihli mukayeseye esas belgelerin...

        UYAP Entegrasyonu