ona karşı başlatılan icra takibinin semeresiz kalması veya asıl borçlu hakkında Türkiye’de icra takibi yapılmasının imkânsız hale gelmesi şartına bağlı olduğunu,asıl borçlunun borcunu ödemediği kefile ihbar edilmedikçe, borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden kefilin sorumlu tutulamayacağını, faize de itiraz ettiklerini beyanla, yetki itirazının kabulüne, davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Mahkemenin usulune uygun yapılmayan bir yetki itirazını kesin yetki kuralı ile değerlendirerek hatalı bir karar verdiğini, oysaki HMK 17 maddesi gereği yetki sözleşmesi münhasır yetki niteliğinde olduğu, kesin yetki gibi değerlendirilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen incelemesinin mümkün olmadığını, kesin yetki hallerinin HMK. 11/1 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlendiğini, tacirler arasında yetki sözleşmesini düzenleyen HMK 17. maddesinin kesin yetkinin var olmadığı hallerde uygulanabildiğini, yetki sözleşmesinin kesin değil münhasıran yetki kapsamında kaldığını, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalının HMK 19/2'de belirtilen süreler dahilinde yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin yetki sözleşmesini kesin yetki kuralı sayarak hatalı karar verdiğini, ilgili icra dosyası incelendiğinde borçlunun yapmış olduğu usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığını, borçlunun 'Borca,...
Mahkemece, davalı şirketin depo emrine uyması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 01.02.2011 tarihli kararın temyizi üzerine, Dairemizin 27.09.2011 tarih, 2011/390 Esas ve 2011/641 Karar sayılı ilamıyla davalı tarafın yetki itirazı hakkında karar verilmeden işin esasına girilmesinin doğru olmadığı gibi, faiz istemi olmadığı halde depo emrinde faize yer verilmesininde hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece uyulan bozma ilamı, dosya kapsamı, benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalının sicil kaydına göre muamele merkezinin mahkemenin yetki alanında kaldığından yetki itirazının reddine, yatan depo tutarından 45.220,13 USD karşılığı 64.501,99 TL'nin davacılara ödenerek artan miktarın davalıya iadesine, bu nedenle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, Dairemizin 05.03.2013 tarih ve 2012/136 Esas, 2013/1277 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz ititrazları yerinde değil ise de;Genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve yetkiye itiraz etmiş, mahkemece borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve ... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğuna dair yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz etdilmiştir....
Mahkemece verilen kararın incelenmesinde mahkeme gerekçesinde yetki itirazının kaldırılması ile ilgili bir açıklamanın bulunmadığı görülmüştür. Yine kararda yetki itirazının kaldırıldığına ilişkin bir hüküm yoktur. Borçlu ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Yetki itirazı incelenmeden borca itiraz hakkında bir karar verilemeyeceği yani yetki itirazının hallinin bir önmesele olduğu dikkate alındığında HMK nın 355. Maddesi gereğince kamu düzeninden yapılan inceleme sonucu yetki itirazı ve akabinde borca itiraz hakkında yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın bu hususlarda bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 13....
Yeniyapanşeyhli Küme Evleri No:35 Bala/ANKARA Adresinde ikamet ettiğini, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Yeniyapanşeyhli Mah. Yeniyapanşeyhli Küme Evleri No:35 Bala/ANKARA adresi olduğunu, takibe konu çekin keşide yeri İstanbul olduğu, iş bu çek ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Bala/ANKARA icra müdürlüğü olduğunu, takibin yetkisiz olan Kulu İcra Müdürlüklerinde başlatıldığını, borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm ferilerine itiraz hakkı saklı kalmak kaydı ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Kulu İcra Müdürlüğü'nün 2022/314 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı bononun tanzim yeri Bala olduğundan, davacının yetki itirazının kabulü ile Kulu İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine Bala İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmiştir....
Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca da itiraz etmiş olup, bu hali ile akdi ilişki borçlu tarafından kabul edilmediğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89.maddesinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda HMK'nun 7. maddesi uyarınca borçlunun ikametgah adresi olan yerde takibin yapılması gerekip, borçlunun ikametgahı ... olduğuna göre ... icra müdürlüğünde yetkisizdir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazı yerinde olduğundan alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Metal Ambalaj Makine ve Servis Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti isimli şirkette işbaşı yaptırdığını öğrendiğini, müvekkilinin mahkeme ilamındaki işyerinde işe başlatılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin 02.10.2010 tarihli ihtarname ile işverene başvurduğunu ancak sonuç alamadığını, bunun üzerine icra takibine başladıklarını, davalı yanın icra dairesinin yetkisine borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yetki itirazının kanuni olmadığını, ilamdan kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı farkı, boşta geçen süre alacağı, işe başlatmama tazminatı, işlemiş faiz alacağı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafından borçlu davalı aleyhine kredi sözleşmesi, hesap ekstresi ve ihtarname sebebine dayalı 11.455,13.-TL. Asıl alacak ve ferileri toplamı olan 11.977,31.TL. Üzerinden başlatılan icra takibinde borçlunun vekili aracılığı ile öncelikle yetkisiz icra dairesinde başlatılan takipte borcun tamamına, faize, yetkiye, faiz oranına ve her türlü ferilerine itiraz ettiğini bildirdiği icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
davalı-borçlu ile muhtelif şifahi görüşmeler yapılmışsa da sonuç alınamadığını, ------ esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapılmışsa da, davalı vekili vasıtasıyla borca,fer'ilerine,yetkiye ve takibe itiraz ettiğini, itiraz sonrasında, ticari davalarda dava şartı zorunlu arabulucu müracaatı yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını,------ Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.." şeklindeki yetki maddesi gereği, davalı vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak " borca ,takibe ve faize itiraz" ettiğini,-------- sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....