WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

usulüne uygun ibraz edilmediğini belirterek takibin durdurulmasına ve itiraz konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketlerin dayanak bonoya ilişkin olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini, senetler üzerinde yer alan imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, açıkça imzaya da itiraz ettiklerini, takipte fahiş faiz talep edilmiş olduğunu, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıcına ve tüm feri'lere açıkça itiraz ettiklerini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini, bu nedenle de ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek öncelikle yetki itirazının kabulüne, imzaya, borca, faiz ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesi 'nin 17.11.2016 tarih ve 2016/5734 esas 2016/23769 karar sayılı vb.içtihatları da nazara alınarak tacir değildir. Bu sebeple yetki sözleşmesi HMK 'nın 17.maddesi gereğince geçerli değildir. Davacının ikametgahı ve düzenleme yerinin Avcılar olduğu, davacının adresinin İstanbul Adliyesi Yargı sınırlarının içinde olmadığı anlaşıldığından; davacının yetki itirazının kabulüne ve İİK.nun 50/1. maddesi ve H.M.K.nun 6 ve 10. maddeleri uyarınca İstanbul 20. İcra Dairelerinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin Küçükçekmece İcra Daireleri olduğuna karar verilerek davacının yetki itirazının KABULÜ ile, KÜÇÜKÇEKMECE İcra Daireleri'nin yetkili olduğunun tespitine," dair karar verildiği görülmüştür....

Alacaklı takibe borçlulardan birinin ikametgahı icra dairesinde takibe girişmiş, borçlu da takibe itiraz etmemiş ise; diğeri yönünden icra takibi kesinleşecektir. Ne var ki bu kuralın uygulanabilmesi için borçlulardan en az birinin doğru ikamet adresinde takibin yapılması gereklidir. Aksi halde yetki konusunda tercih hakkını doğru kullanmayan alacaklının bu hakkının karşı tarafa geçeceği ve onun yetki itirazının göz önünde bulundurulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2008/12- 543 Esas, 2008/522 Karar) Tüm dosya kapsamının incelenmesinden; davacı alacaklı tarafından T8 T6 aleyhine İstanbul 20. İcra Dairesi'nin 2021/24710 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, borçlulardan T8 tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, borçlu Bora Mert'in yetki itirazının bulunmadığı, takibe, borca, faize, tüm ferilerine itiraz edildiği görülmüştür....

Davalı borçlu takibe itirazında davalı borçlunun yerleşim yerinin ve işin yapıldığı yerin ... olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemenin 14.07.2009 tarihli ara kararı ile dava para alacağına ilişkin olduğundan davalının yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. İcra dairesinin yetkisi İcra İflas Kanunu’nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup yetki konusunda HUMK’ya atıf yapılmıştır. HUMK’nın 9. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının davanın açıldığı tarihteki ikametgahı mahkemesi, 10. maddesine göre de sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesi olduğundan somut olayda yetkili icra dairesi ... İcra Dairesi'dir. Eser sözleşmesinin ifa edileceği yer belli olduğundan ve sözleşmeden doğan para alacağı götürülecek borçlardan olmadığından BK’nın 73. maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2020/372 ESAS 2021/434 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08/07/2021 tarih ve 2020/372 Esas 2021/434 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı Odeabank A.Ş. Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı Özgü Gıda San. Tic. Ve Paz. Ltd Şti. Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Adana 7....

    Dairemezin önceki kararında belirtildiği üzere, takip dayanağı bonolarda bulunan yetki şartı HMK'nın 17. maddesine göre geçerli olduğundan ve düzenleyen lehine aval veren kişi bakımından TTK'nın 702. maddesi hükmüne göre yetki şartı bağlayıcı olduğundan davacının yetki itirazı yerinde olmayıp, Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir....

    DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 35 İcra Müdürlüğünün 2020/6173 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, borç miktarının icra takibinde belirtilen rakam tutarından daha az olduğunu, kanuna aykırı olarak faiz işletildiğini, icra takibine konu senedin bankaya kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini belirterek yetki itirazının kabulü ile Manisa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespitine, borca itiraz nedeniyle takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

    İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Mahkemenin usulune uygun yapılmayan bir yetki itirazını kesin yetki kuralı ile değerlendirerek hatalı bir karar verdiğini, oysaki HMK 17 maddesi gereği yetki sözleşmesi münhasır yetki niteliğinde olduğu, kesin yetki gibi değerlendirilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen incelemesinin mümkün olmadığını, kesin yetki hallerinin HMK. 11/1 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlendiğini, tacirler arasında yetki sözleşmesini düzenleyen HMK 17. maddesinin kesin yetkinin var olmadığı hallerde uygulanabildiğini, yetki sözleşmesinin kesin değil münhasıran yetki kapsamında kaldığını, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalının HMK 19/2'de belirtilen süreler dahilinde yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin yetki sözleşmesini kesin yetki kuralı sayarak hatalı karar verdiğini, ilgili icra dosyası incelendiğinde borçlunun yapmış olduğu usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığını, borçlunun 'Borca,...

    Noterliği’nin 15.04.2002 tarihli ve 13405 sayılı ihtarnamesi ile davalının müvekkiline olan borçlarının ödemesinin istendiğini, davalının acentelik sözleşmesinden doğan borçlarını ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davalının yetki ve işlemiş faiz yönünden itiraz ettiğini, tarafların tacir olduğu da gözetildiğinde acentelik sözleşmesinin fesih tarihi olan 02.06.2005 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faizi talep edebileceğini ileri sürerek, davalının yetki ve faiz yönünden yaptığı itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin merkezi Tarsus'ta olduğundan Tarsus icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında vade farkı ve faiz ödeneceğine dair sözleşme ya da teamül bulunmadığını, hesaplanan birikmiş faizin fahiş olduğunu, inkar tazminatı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu