WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalı-borçlu ile muhtelif şifahi görüşmeler yapılmışsa da sonuç alınamadığını, ------ esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapılmışsa da, davalı vekili vasıtasıyla borca,fer'ilerine,yetkiye ve takibe itiraz ettiğini, itiraz sonrasında, ticari davalarda dava şartı zorunlu arabulucu müracaatı yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını,------ Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.." şeklindeki yetki maddesi gereği, davalı vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak " borca ,takibe ve faize itiraz" ettiğini,-------- sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2020/496 ESAS 2020/581 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/11/2020 tarih ve 2020/496 Esas 2020/581 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı Arif Akıllı Vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 3....

    Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yerinin ve muteriz borçlunun adresinin Varto olduğu, ödeme emrinin ise Bursa'da borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Takibe konu bonoda Muş Mahkemelerinin (İcra Dairelerinin) yetkili olduğunun belirtilmesi yetki sözleşmesi niteliğinde ise de, HMK'nun 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi ancak tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceğinden ve gerçek kişi olan tarafların tacir olduklarına ilişkin bir belge dosyada bulunmadığından söz konusu yetki sözleşmesi geçerli değildir. Düzenleme şeklindeki noter senedinde ise; Varto İcra Dairelerinin ve Mahkemelerinin yetkili olduğu, borçlunun adresinin ise Bursa olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde, borca itiraz edilerek hukuki ilişkinin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, takip dayanağı sözleşmeye ve dolayısıyla sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak yetkinin belirlenmesi mümkün değildir....

      Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca itirazını belirtmiş olup, akdi ilişkiyi kabul etmiştir. Bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması gerektiği, Bu durumda, HMK'nun 6. maddesi uyarınca alacaklı davacının yerleşim yerinde takibin yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının Konya 9....

      in ikametgahı Aydın olduğundan yetki itirazının geçersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte yetki, borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri ile 6., 10. ve 17. maddeleri, 6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesi, İİK'nın 50. maddesinin atfı ile HMK'nın 7/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3117 KARAR NO : 2022/2581 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2022/558 ESAS - 2022/748 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Büyükçekmece 1.İcra Müdürlüğünün 2022/7040 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını yetkili icra dairesinin İstanbul olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur....

        Mahkemece, davalının ikametgahı mahkemesinde davanın açılması gerektiği, ortak yetkili mahkeme bulunmadığı ve yetki itirazının süresinde olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.4 .2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 24.10.2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemenin sırf davalı tarafça icra takibi esnasında ve yargılama aşamasında borca itiraz edildiği, ticari ilişkinin reddedildiği hususundan yola çıkarak taraflar arasındaki akdi ilişkinin çekişmeli bulunduğundan bahisle TBK m.89/1 maddesinde düzenlenen para borcuna ilişkin hükmün uygulanamayacağına kanaat getirmiş ve bu sebeple dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddi kararı verdiğini,ancak davalı tarafça yapılan yetki itirazının sırf borca itiraz edilmiş olması nedeniyle hiçbir inceleme ve araştırma yoluna gidilmeksizin, tarafımızca sunulmuş deliller incelenmeksizin akdi ilişkinin çekişmeli olarak nitelendirilmesinde tek başına yeterli bir sebep sayılması bu doğrultuda dava şartı yokluğunun gerekçe gösterilerek davanın usulden reddinin,usule ve yasaya aykırı olduğunu,çünkü talep ettikleri şekilde tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bir bilirkişi incelemesi ve ayrıca...

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden doğan mal ve hizmet bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız yere borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirketin merkezinin İstanbul olup, davaya konu alacağın Milas Şubesi'nin işlemlerinden kaynaklandığını ispat edemediği, hal böyleyken takibin yetkili icra müdürlüğünde açılmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı mal ve hizmet faturasına dayanarak icra takibi başlatmış, davalı icra dosyasında borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur....

            İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir....

              UYAP Entegrasyonu