Davalı yetki ve borca itiraz etmiş, itirazın iptali davasına verdiği cevap dilekçesinde de borca itirazını ve yetki itirazını yineleyerek davacı ve davalının yerleşim yerleri olan İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür. Yetkili mahkemenin, takip tarihi ve dava tarihine göre belirlenmesi gerekir. Davalının yerleşim yeri ve zarar görenin yerleşim yeri ile ilgili yetki kuralları kesin yetki kurallarından değildir. Bu durumda mahkemece, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle .... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/17086 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya 17.05.2018 tarihinde tebliğ olduğunu, borçlunun 17.05.2018 tarihinde borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, borçlunun yetki ve borca itirazının yerinde olmadığını, borçlunun yetki itirazının geçerli olabilmesi için icra dairesine sunduğu yetki itirazında yetkili icra dairesini de açıkça belirtilmesi gerektiğini, ancak borçlunun yetki itirazında sadece yetkiye itiraz ettiğini belirttiği ancak yetkili icra dairesini açıkça göstermediğini bu nedenle usulüne uygun bir yetki itirazının söz konusu olmadığını, borçlunun borca itiraz ettiğini ancak bonolarda yer alan imzalarına itiraz etmediğini yani imzalarını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzalara yönelik itirazda bulunulmadığından icra takibinin dayanağı olan bonoların İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, bu sebeplerle davanın...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tire İcra Müdürlüğü’nün 2020/853 esas sayılı takip dosyasının incelemesinde, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun İİK'nın 168/3 maddesi uyarınca kambiyo şikayetini, yine İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca da yetkiye ve borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde yapması gerekir. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın bu tebligatın usulsüzlüğüne dair bir iddiasının bulunmadığı, dava tarihinin ise 01/07/2020 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. O halde dava tarihi itibarı ile davacının yetkiye ve borca itiraz ve kambiyo şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve müvekkilleriyle davalının tacir olduğu, ancak tacir olup olmadıkları hususunun etraflıca araştırılmadığı, açılan menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle davaya konu bonoya dayalı takip yapılamayacağı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçluları tarafından açılan şikayet yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede ; Davalı tarafından Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2020/5024 E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 15/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın ise, 20/10/2020 tarihinde süresi içerisinde açıldığı, yetkiye, takip konusu senetteki imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır. Öncelikle yetki yönünden yapılan incelemede; Bonoya dayalı takipte İİK.'nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HMK.'...
İcra Müdürlüğü’nün dosyasındaki borca kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunma sebebinin davacı ile 6 adet pompa alım satımı hususunda anlaştıklarını paranın bir miktarının peşin olarak ödediğini kalan kısım olan ve kabul edilen 3.700,00TL civarında ödemeyi pompaların tesliminde ödemeyi kabul ettiğini, ilk icra emrindeki borcun kabul edilmesinin bu sebeple olduğunu, davacının satımı husunda anlaştıkları pompaları teslim etmediğini bu nedenle ikinci gönderilen icra takibinde borcun tamamına itiraz ettiğini, borca sebep mal teslimi ve satış yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda davalının satış bedelini ödemediği, takibin satış bedelinden doğan bu borca ilişkin olduğu bildirildiğini, davalı borçlunun yetkisiz dairede yapılan takipte borca kısmen itiraz ettiği ve ödemeye ilişkin delil sunmadı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, ödeme emrine faize borca itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin takibin durdurulması talepli olarak açtığı borca itiraz davasını kabul etmediklerini, davadaki iddiaların gerçek dışı olduğunu ve bu davanın konusu olmadığını, davacılar vekilinin zaten menfi tespit davası açtığını, bu sebeplerle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER : Sakarya 3. İcra Müdürlüğünün 2018/1094 esas sayılı dosyası....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/685 ESAS 2020/191 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2017/38756 sayılı icra dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte müvekkillerin davalıya herhangi bir borcu olmadığından yasal süresi içerisinde borca, faize, takibe, yetkiye ve borcun bütün ferilerine itiraz ettiğini, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında kargo taşımacılığı üzerine acentalık sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin imzalandığı esnada nakit teminat gösterilmesi ve boş teminat senedi verilmesi istendiğini, sözleşmenin daha sonra tek taraflı feshedildiğine dair Alanya 5....
Davalı (borçlu) tarafından yapılan itiraz dilekçesinde; kısmi olarak borca, yetkiye, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettikleri belirtilmişse de, itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğü gösterilmediği için yetki itirazının usulüne uygun olduğundan söz edilemeyecektir. Davanın Bakırköy 4.ATM'nde açıldığı; Mahkemenin 11/01/2019 Tarih 2018/1214 Esas 2019/31 Karar sayılı kararı ile; davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itirazın yetkili icra müdürlüğü bildirilmediğinden geçersizliği nedeniyle reddine, mahkemenin yetkisine yaptığı itirazın kabulü ile HMK 17. maddesi gereğince yetkisizliğine karar verildiği ve tarafların kanun yoluna başvurmamaları üzerine hükmün kesinleştiği; yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine İstanbul 11.ATM'nin 2019/88 Esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır....
San. ve Tic. Ltd.Şti. ile davacı banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini davalı borçlunun müşterek müteselsil kefil olarak imzaladığını, borcun zamanında ödenmemesi sebebiyle davalı hakkında icra takibi yapıldığı, davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine,borca ve ferilerine itiraz edildiğini, genel kredi sözleşmesinde ... Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye ve borca yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olması gerektiğini,ayrıca tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....