Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL tutarında ilamsız takip yapıldığını, ilamsız takipte ödeme emrinin müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığından ... tarihinde müvekkili hakkında yapılan takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz türüne ve oranına, başlangıç tarihine ve borcun tüm ferilerine ve ... İcra Müdürlüğünün yetkisine müvekkil şirketin adresi İstanbul'da olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın hiçbir şekilde müvekkili şirkete ihtarda bulunmadığını, buna bağlı olarak müvekkili şirketi temerrüde düşürmediğini, bu sebeplerle koşulları gerçekleşmeyen icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir. Dava, faturaya dayalı ilamsız takipte borçlu davalı tarafından yetki ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

    . - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile olan ticari ilişkisi nedeniyle alacağının olduğunu, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında alım satım ilişkisinin kurulduğu ve müvekkili tarafından edimin ifa edildiği yerin Ezine olduğu, davalının yetkiye itirazının bu nedenle yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; İzmir icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca takibe dayanak faturayı kabul etmediklerini, müvekkiline takibe dayanak fatura konusu malların teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İnş....

      Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayılı dosyası üzerinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, yetkisiz mahkemede dava açıldıktan sonra icra dairesinde yetki itirazının kabulü ile dosyanını yetkili icra dairesini gönderilmesi ile davanın konusuz kaldığını, aksinin kabulü halinde ise böyle bir kredi kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının talep halinde ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesine dair kararın, alacaklının istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, yetki itirazının reddi ve borçluların borca itirazlarının incelenmesi gerektiğinden bahisle kaldırılması sonucunda, borca itirazın esasının incelenmesi maksadıyla bilirkişi raporu alınarak rapor doğrultusunda, istemin kısmen kabulü ile ödeme emrinde yazılı işlemiş faiz kısmının 48.416,77 TL'lik kısmının iptaline, bakiye alacak yönünden takibin devamına ve yetki itirazının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlular istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B....

          Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi taraflarına tebliğ dahi edilmeden hüküm kurulduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, Ankara icra dairelerinin yetkisiz olduğu yönündeki itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi bu itirazın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi de kanuna aykırı olduğunu, vekil olmayan dosyada vekalet ücretine hükmedilmesinin de fahiş hata olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takipte, borca itiraz ve yetki itirazına ilişkindir....

          keşideci lehine aval verenin sorumlu olduğunu belirttiği halde, takip talebine uygun olarak ödeme emri düzenleme görevi icra müdürlüğünde olup, icra müdürlüğünce ödeme emrinde takip talebinde yer alan bu hususun belirtilmemesinin alacaklının kusurundan kaynaklanmadığı bu nedenle kabul edilen bu kısım yönünden alacaklının tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği, bu nedenle mahkemece kabul edilen kısım yönünden, alacaklı aleyhine yargılama giderinin tümüne ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığı, yine reddedilen kısım yönünden alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu, itiraz dilekçesinde çek tazminatına yönelik borca itirazı dışında, icra dairesinin yetkisine, 2.030 TL'lik asıl alacak kısmına yönelik borca itirazda bulunulduğu ve alacaklını yetkili hamil olmadığı yönünde şikayette bulunulduğu, İcra ve İflas Kanununda yetki itirazının ve kambiyo vasfı ve alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik İİK'nın 170...

            Dava konusu somut olayda; davalı/borçlu takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borca da açıkça itirazda bulunduğundan davacı/alacaklı ile arasındaki akdi ilişkiyi de dolayı olarak reddetmektedir, borca itirazda davalının açıkça akdi veya hukuki ilişkiyi reddetmesini aramak gerekli olmayıp, borca itiraz tek başına davacı ile arada hukuki veya akdi bir ilişkinin olmadığı şekilde yorumlanmalıdır, dolayısı ile somut olayda BK 89 madde hükmü uygulanmaz, bu itibarla yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından, itirazın iptali davasının dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından ve ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlendiğinden;somut olayda; davacının dayandığı iş takip hesap formunda imzası bulunan davalıların tacir olmadıkları ve kaldi ki anılan belgedeki imzayı da inkar ettikleri ve...

              İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, asıl davada yetki itirazının reddine, asıl davada İzmir 12.İcra Müd 2018/12768 E sayılı dosyasında davacı yönünden takibin iptaline, birleşen 2018/881 E sayılı dosyasında davanın kısmen kabul kısmen reddine, yetki itirazının reddine; takip dayanağı belgenin olmadığı imzaya itiraz adi ortaklığa karşı doğrudan takip yapılamayacağı itirazlarının reddine; borca itirazının kısmen kabulü ile İzmir 12. İcra Müd 2018/12761 E sayılı dosyasında asıl acağın 15.000,00 TL, işlemiş faiz 2.153,69 TL olarak tespitine, birleşen 2018/882 E sayılı dosyasından davanın kısmen kabul kısmen reddine, yetki itirazının reddine- takip dayanağı belgenin olmadığı imzaya itiraz adi ortaklığa karşı doğrudan takip yapılamayacağı itirazlarının reddine, borca itirazının kısmen kabulü ile İzmir 12....

              in ikametgahı Aydın olduğundan yetki itirazının geçersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte yetki, borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri ile 6., 10. ve 17. maddeleri, 6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesi, İİK'nın 50. maddesinin atfı ile HMK'nın 7/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden doğan mal ve hizmet bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız yere borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirketin merkezinin İstanbul olup, davaya konu alacağın Milas Şubesi'nin işlemlerinden kaynaklandığını ispat edemediği, hal böyleyken takibin yetkili icra müdürlüğünde açılmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı mal ve hizmet faturasına dayanarak icra takibi başlatmış, davalı icra dosyasında borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu