Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/518 D.İş - 2022/524 Karar sayılı dosyasında verilen 16/06/2022 tarihli ek karar ile; "Mahkememizce görülüp karara bağlanan talebin, çek aslına dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olduğu, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından her ne kadar ihtiyati hacze yetki yönünden itiraz edilmiş ise de; ihtiyati hacze dayanak çekin ibraz edildiği ve ödeme yasağı bulunduğundan işlem yapılamadığı, götürülecek borca dönüşen istem bakımından alacaklının kendi yerleşim yeri itibariyle yetkili olan mahkememizden talepte bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına yapılan yetki itirazının iş bu gerekçelerle yerinde olmadığı; yine itiraz eden vekilinin çek lehtarı tarafından dolandırıldığı ve çeke ilişkin olarak tanzim tarihinden önce ödeme yasağı kararı alındığı şeklindeki itirazlarının ise ihtiyati haciz kararına engel oluşturmadığı, zira bu yöndeki itiraz sebeplerinin yargılamayı gerektirdiği ve dosyanın mahiyeti gereği...
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı alacaklının davacı borçlu hakkında alacağının tahsili için taşınır rehininin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe geçtiği, borçlu şirketin süresinde icra müdürlüğüne yaptığı yetki ve borca itiraz üzerine takibin durduğu, davacının icra mahkemesine müracaatla borçlu davalının yetki ve borca itirazlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece "Davanın kabulü ile; Davalının İstanbul 14.İcra müdürlüğünün 2017/9434 esas sayılı dosyası üzerinde yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına, takibin kaldığı yerden devamına, Takip asıl alacağı üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," karar verildiği görülmektedir. Dava dosyasının incelenmesinde; davacının 27/12/2018 günlü duruşma için mazeret dilekçesi gönderdiği, dilekçe içeriğinde "......
Hukuk Dairesinin 2016/9638E- 2017/1526K sayılı kararında "6100 sayılı HMK'nun 76/1. maddesi uyarınca, avukat açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekaletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır. 6100 sayılı HMK'nun 73/1. maddesinde davaya vekaletin kanuni kapsamı, HMK'nun 74. maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller düzenlemiş olup bu maddelere göre HMK 74. madde ya da bir başka yasada özel yetki verilmesi gerektiği konusunda hüküm yoksa, vekil davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar yapılması gereken işleri ve hükmün yerine getirilmesini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu durumda takibe itirazdan vazgeçme vekilin özel yetki istemeyen olağan yetkilerindendir. ") Öte yandan, icra dosyasında bulunan borçlu şirket tarafından borca itiraz ve itirazdan vazgeçme dilekçelerini veren Avukat T2 verilmiş Üsküdar 9....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/123 ESAS- 2021/770 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2021/4711 E....
Maddesi uyarınca teminatsız olarak, borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İİK'da gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, borçlu müvekkilin adresinin Ankara olduğunu, Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili hakkında kat ihtarnamesi tanzim ve tebliğ edilmediğini, geçerli bir kefalet ilişkisinin oluşup oluşmadığının TBK kapsamında ayrıntılı bir incelemeyi gerektirdiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. EK KARAR: Mahkemece, borçlu şirket ile ihtiyati hacze itiraz eden ...'...
Mahkememizde yapılan incelemede; davalılar ..., ... ve ... tarafından icra dairesine sunulan borca itiraz dilekçesinde iş bu davalıların yalnızca icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesini gösterdikleri anlaşılmakla, sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edip, borca itiraz etmedikleri tespit edilmekle İİK 50/2 maddesi uyarınca alacaklının talebi ile icra hukuk mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması talep edilmesi gerektiğinden, icra davası yetkisine yönelik itirazın icra hukuk mahkemesince incelenmesine ilişkin düzenlemesi dikkate alınarak dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri gereğince görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı -alacaklının davacı-borçlular hakkında 30/04/2015 tanzim 24/04/2019 vade tarihli 4.000.000,00 TL bedelli senetten kaynaklanan 1.687.401,00 TL asıl alacak ve 38.061,00 TL işlemiş gecikme cezasına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacılara 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 29/07/2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır Davacı taraf dilekçesinde ödeme emrine itirazı ile birlikte yetki, borca ve imzaya itiraz etmiş olup, mahkemece ödeme emrine yönelik itiraz kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
Davamızda her iki tarafın da tacir olduğu, kamu düzenini veya kesin yetki halini ihlal eden bir halin olmadığı dikkate alındığında, 01/06/2021 tarihli Ürün Satış Sözleşmesinin 8.maddesindeki yetki şartının geçerli ve uygulanabilir olduğu kanaatine varılmıştır. Bunun yanı sıra davalı tarafından uzatılmış esasa cevap süresi içerisinde yetki sözleşmesinin varlığından bahisle mahkememizin yetkisine itiraz edildiği, yetki itirazının da süresinde ve geçerli olduğu değerlendirilmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında akdedilen Ürün Satış Sözleşmesi gereğince davacının sözleşmeye uygun olarak ödediği tutarda davalının üretmeyi ve satışını üstlendiği ürünü göndermemesi ve gönderilen ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle davalının gönderdiği ürün bedeli düşülerek bakiye fazla avansın iadesi istemli girişilen icra takibinde davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğini, huzurdaki davanın para borcuna ilişkin alacağın tahsili olduğundan müvekkilinin yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olup takibin Ankara'da açılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının yetki itirazında bulunmasına rağmen borca itirazlarını saklı tutarak 7 gün içerisinde borca ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu nedenle borcu ve akdi ilişkiyi kabul etmiş sayılacağını ve takibin kesinleşeceğini, akdi ilişkinin kabul edilmediği gerekçesinin yerinde olmadığını, itiraz hakkının süreye tabi olup, saklı tutulmasının mümkün olmadığını, süresi içerisinde itirazda bulunulmaması nedeniyle davanın kabulü gerektiğini belirterek, mahkeme kararının iptali ile davanın kabulüne, davalının yetki itirazının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....