hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacının yetki itirazının reddine, mahkemece imza incelemesine girilmesi halinde bildirdikleri tüm delillerin toplanması ve çek üzerinde ismi bulunan İbrahim Aykaç'ı da kapsar şekilde bilirkişi incelemesi yapılması neticesinde ve diğer deliller kapsamında haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlu şirket hakkında çeke dayalı olarak kambiyo takibi başlatıldığını, takip konusu çekteki keşideci imzasından çıplak gözle dahi anlaşılabilmekte olan sahte paraf imzası nedeniyle imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptali ve alacağın % 20'si oranında tazminat ile % 10'u oranında para cezasına hükmedilmesi talebiyle açtıkları davanın İİK'nun 170/a maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmekle birlikte ilgili madde hükmünde düzenlenmediği gerekçesi ile usûl ve yasaya aykırı olarak tazminat ve para cezasına ilişkin taleplerimizin reddine karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmemesine ilişkin kararının kaldırılarak, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mükerrer icra takibi yapıldığı yönündeki iddalarını kabul etmediklerini, ödeme emri ekinde senet suretinin gönderilmemesinin takibin değil ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini, davacının yetki itirazını kabul ettiklerini ancak borca ve imzaya itirazlarının reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, hükme esas alının bilirkişi raporlarında, takibe dayanak senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının dayanaklarıyla gösterildiği ve raporların denetime elverişli ve hükme esas alınacak nitelikte, yeterli olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte; borçluların borca ve imzaya itirazla icra mahkemesine başvurdukları, İlk Derece Mahkemesince istemin reddine ve karar kesinleştiğinde tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların istinaf başvurusunun reddine, alacaklının istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile mahkeme kararının, tedbirin kaldırılmasının kararın kesinleşmesine kadar bekletilmesinin hatalı olması yönünden kaldırılmasına ve yerine; imzaya itirazın ve tazminat talebinin...
zarara uğratılmak istendiğini belirterek imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2019/622 ESAS- 2021/598 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2019/12827 E sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlattığını, takibe konu çek arkasındaki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını, yerleşim yeri Yenişehir/MERSİN olup, takipte mersin icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyanla, yetki ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi raporlarının taşıması gereken şartlara uyularak detaylı bir inceleme yapılmadığını, mahkemece müvekkili aleyhine asıl alacağın %20 üzerinden hesaplanacak tazminat ödenmesine ve asıl alacağın %10 üzerinden hesaplanacak para cezasına mahkumiyetine dair verilen kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından yapılan itirazın haksız olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir. Adana 9....
Davalı alacaklı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konu itibariyle iptal davası olduğunu, bu nedenle dosyanın görevli ve yetkili Adana Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, müvekkilinin takibe konu senetleri ciro yolu ile aldığını, müvekkilinin iyiniyetli 3. şahıs olduğunu ve dava dilekçesindeki vakaların hiçbirisinin davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini, senedin lehtarı tarafından davacı borçlu yönetime taahhüt edilen işlerin yapıldığını, bu işlerin site yönetimi tarafından kullanıldığını, yönetici Ali Halat'ın diğer firmalarla yaptığı sözleşmeler de dikkate alındığında davacının kötü niyetli olarak borca ve imzaya itiraz ettiğini beyan ederek, davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....