Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya üzerinden ve duruşma açılmadan, dosyanın davacı borçlu yönünden tefriki ile yetkili Eskişehir İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, kararın istinaf edilmekle ortadan kaldırıldığını, fakat yeniden tesis edilen kararda ortadan kaldırma gerekçelerine uyulmadan ve açılan duruşmada taraf iddia ve delilleri incelenmeden önceki karar doğrultusunda ve aynı nitelikte bir karar tesis edildiğini, gerekçeli kararda, davanın konusunun imzaya itiraz olarak belirtildiğini, hüküm fıkrasında ise yetkisizlik kararı tesis edildiğini, yine davacı olarak iki borçlu taraf varken, hüküm fıkrasında tek bir davacı borçlu varmış gibi ve hangi borçlu yönünden hüküm kurulduğunun da açıkça belirtilmemesi gibi birçok hatanın mevcut olduğunu, dosyaya vakıf olunmadan ve eksik inceleme sonucu kararın verildiğini, bonodan dolayı, bonoda kararlaştırılan yerde ve keşide yerinde takip yapılabileceği gibi borçlunun ikametinin bulunduğu yerde de takip yapılabileceğinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraza ilişkin davada Yalova İcra Hukuk ve 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu İİK 169 ve 170. maddeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak takibe dayanak çekteki imzaya itiraz ettiği ve takibin iptalini istediği mahkemece, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat talebinin ise yasal koşullar oluşmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’nun 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2022 NUMARASI : 2021/266 ESAS 2022/260 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Sivas İcra Müdürlüğünün 2021/14267 esası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, takip konusu senet dayanak olarak gösterilerek Akçaabat İcra Dairesinin 2021/253 esas sayılı dosyasının açıldığını, ilgili icra dosyasında taraflarınca, yetkiye, imzaya ve borca itiraz edildiğini, dosyanın Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/14 esas'a kaydının yapıldığını, yapılan yargılama neticesinde Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/14 esas, 2021/71 karar ve 25/06/2021 tarihli kararı ile...
Somut olayda; icra takibinin İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, imzaya ve yetkiye itirazda bulunduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, borçlunun yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, Mahkemece yetki itirazının reddi ile borçluların sair itiraz ve şikayetlerinin esasının incelenmesi gerekirken, yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.Açıklanan nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nun 353/1- a.6. maddesi gereğince kaldırılmasına,." karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 09/02/2021 tarihli gerekçeli kararında özetle: "bilirkişi raporu, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 aleyhine İstanbul 3....
Yukarıda belirtilen nedenlerle, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi tespit edilerek usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre yetkiye, imzaya ve borca itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa, öncelikle borçlunun yetki itirazı ve sonucuna göre diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi isabetsiz olup (Yargıtay 12....
Noterliğinin 03/04/2017 tarih ve 11411 yevmiye numaralı vekaletnamesinin iş takibi için verildiğini, vekaletnamenin kambiyo senedi ile borçlanma ve senet tanzimi yetkisi içermediğini, kambiyo senedi tanzimi için özel yetki verilmesi gerektiğini, bu yetki verilmeksizin imzalanan senedin vekalet vereni bağlamayacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 10/03/2018 düzenleme, 10/07/2018 vade tarihli 33.000 TL bedelli senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya 31/07/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/08/2018 tarihinde açılan dava ile imzaya itiraz edilmiş, mahkemece imza incelemesi yaptırılmış, takibe konu senetteki imzanın davacı vekili Barış Demirci tarafından vekaletnameye istinaden imzalandığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1720 KARAR NO : 2022/372 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS, 2021/56 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE, BORCA ve İMZAYA İTİRAZ - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : Dikili İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/22 Esas, 2021/56 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan Dikili İcra Müdürlüğü'nün 2021/30 esas sayılı takibinin yetkisiz İcra Müdürlüğünde açıldığını, davacı tacir yahut kamu tüzel kişisi olmadığından yetki anlaşmasının hükümsüz olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Kırklareli/Pınarhisar İcra Müdürlüğü olduğunu, davacının davalıya borcunun bulunmadığını, takibe dayanak senetler üzerindeki...
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takibe konu çek üzerindeki imzanın davacı şirket temsilcisine ait olmadığını beyanla imzaya ve borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin iptaline karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli olarakyapılan takip nedeni ile alacağın %20'si oranında davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve yine hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; davacı şirketin resmi veya zımni olarak senet düzenlemek üzere başka birisine yetki verip vermediğinin araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
B.İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; mahkemece açılan davada menfi tespit davası gibi geniş anlamda yargılamaya devam edilmesinin usule ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, davacı tarafın imzaya itiraz talebinden vazgeçtiği, açılan davanın esasının ise imzaya itiraz olduğu, dolayısı ile mahkemenin davanın reddine karar vermesi gerekirken icra tetkik mercilerinin dar anlamda yargılama yetkisine sahip olduğu gözetilmeden geniş anlamda yargılamaya devam edilmesi ve hüküm tesis edilmiş olmasının hatalı olduğu, imzaya itiraz iddiasının davalı taraf olarak muvafakatları olmamasına rağmen değiştirilip genişlettiği fakat mahkemece bu husus dikkate alınmadığı, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu yönündeki kararın kabul edilebilir olmadığı ve sair aynı iddiaları ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir....