itirazlarının kabulüne, bu talepleri yerinde görülmez ise diğer itiraz ve şikayetleri dikkate alınarak takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetk,i itirazının yerinde olmadığını, davacının tacir olduğunu, Yalova adresinde faaliyet gösterdiğini, ayrıca para alacağına ilişkin alacak nedeni ile müvekkilinin adresinin Tuzla İstanbul olması nedeni ile yetki itirazının geçersiz olduğunu, İstanbul Anadolu ve Yalova İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak tetkik edildiğinde; davacı borçlu, aleyhine başlatılan icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine, takibe konu senetlerdeki imzaya ve borca itiraz etmiş ise de; usule ilişkin itiraz olması nedeniyle mahkememizce ilk olarak borçlunun yetkiye itirazı değerlendirilmiştir. Davacı, İstanbul Anadolu icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek yetkili olduğunu ileri sürdüğü Karamürsel İcra Müdürlüğüne dosyanın gönderilmesi talebinde bulunmuştur....
Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dava dilekçesi özetinde, gerekçede ve hükümde yer verilmediği, usulsüz tebliğ şikayeti herhangi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaksızın doğrudan davacıların tüm itirazlarının süre yönünden reddi yönünde eksik inceleme ile isabetsiz şekilde yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/131E, 2017/80K sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verildiğini ve yetkisizlik kararı üzerine takibe devam edildiğini, Kırıkhan İcra Müdürlüğü 2017/214 esas sayılı dosya ile yeni takip açıldığını, davanın davacının imzaya itiraz ile ilgili olarak açılmış olan imzaya itiraz davası olduğunu, Kırıkhan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/8 Esas, 2018/40 Karar sayılı ilamında borçlunun borca ve imzaya itirazlarının reddine karar verildiğini, davacı tarafın karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması sonucunda Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı bonoda Mersin mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığını, borçlu şirket ile müvekkil şirketin tacir sıfatını haiz oldukları göz önüne alındığında HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi lehtar ile avalist arasında geçerli olduğundan Mersin İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davacının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı/borçlular tarafından imzaya ve borca itiraz konusu yapılan senedin Mezbaha Teknolojileri San. Tic. Ltd....
nin keşideci, diğer borçluların ise, lehtar ve takip eden cirantalar olduğu, düzenleme yeri göösterilmediği ,yetki şartı konulmadığı keşidecinin gösterilen adresinin Tuzla/ İstanbul olduğu, borçlulardan birinin yerleşim yerinin Kağıthane olarak ihtiyati haciz talep dilekçesinde gösterildiği anlaşılmaktadır. İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, İhtiyati haciz kararına ancak İİK'nın 265. maddesinde yazılı sebeplerle itiraz edilebilir. Bunun dışında menfi tespit, istihkak veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususlar, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemez. Bu kapsamda imzaya itirazda ihtiyati haciz aşamasında incelenemez.Karşı yan borçlulardan ...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/369 ESAS 2020/59 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklıya borcu olmadığını, gönderilen ödeme emrindeki ana paraya, imzaya, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, T2 Şile İcra Müdürlüğünün 2018/4744 Esas sayılı takip dosyasının derdest ve rehinli takip olduğu halde uydurma ve sonradan doldurma senet adı altındaki evrak ile takibe girmesinin hukuka aykırı olduğunu, evraktaki imzanın kendisine ait olmadığını, yetkili icra dairesinin Gülşehir İcra Daireleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini belirterek yetkiye, takibe, borca, senede, imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça sadece yetkiye itiraz edilmiş olup, bu çerçevede yetki itirazının değerlendirilmesi ile yetinilerek hüküm kurulması gerekirken talep aşılarak takibin esastan iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafça borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm fer'ilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla sadece yetkiye itiraz edildiğini, kaldı ki taraflar arasında akdedilen factoring sözleşmesinin 22.maddesi gereği yapılan yetki sözleşmesi doğrultusunda İstanbul İcra Dairelerin yetkili olduğunu, beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Borçlu vekili sözleşmeye itiraz etmemiş, borca karşı çıkmıştır. İİK. 63. maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Sözleşmeye, imzasına, şartlarına cevap dilekçesi ile yapılan itiraz bu nedenle dikkate alınmamıştır. Borcun olmadığına dair bir belge de ibraz edilmediğinden" şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulü ile yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, Asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. Davalı borçlu vekili istinaf başvurusunda; yetki ve göreve ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın esasına ilişkin itirazlarının incelenmediğini, İİK. 68. maddesine dayalı bir belge sunulmadığını, mahkemenin hiçbir delil toplamadan karar verdiğini, sözleşmeye ve imzaya itirazının incelenmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Ankara 18....
İcra Dairesi'nin 2019/12832 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, Mersin icra dairesinin yetkili olmadığını, yetkili icra dairesinin Adana icra daireleri olduğunu, ayrıca çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, davacının davalıya ve cirantalara karşı bir borcu bulunmadığını beyan etmiş, öncelikler yetki itirazının kabulüne, imzaya ve borca itirazları doğrultusunda da takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer takip borçlularının adresinin Mersin ili olduğunu, çekin Mersin de ibraz edildiğini, ayrıca çekin götürülecek borçlardan olduğunu ve alacaklının ikametinin de Mersin olduğunu, bu nedenlerle yetki itirazının yerinde olmadığını, imzaya ve borca itirazın da kötü niyetli yapıldığını beyan etmiş, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....