Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu senet aslının icra müdürlüğü kasasında olduğunu, yetki itirazı ve mükerrerlik itirazının yerinde olmadığını, davacıların senedi avalist olarak imzaladıklarını, imzaya itirazda da bulunmadıklarını, senedin kambiyo vasfında olduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Ödeme emrinin icra kasasında bulunmamasına yönelik şikayet; Takip başlatılırken takibe dayanak senet aslının kasaya alındığına dair ibare bulunmakla davacılar vekilinin "takibe konu senet aslı icra müdürlüğüne alınmamış ise ödeme emrinin iptalini talep ediyoruz" şeklindeki şikayeti yerinde görülmemiştir. Yetki itirazı; Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2018 NUMARASI : 2018/909 ESAS - 2018/1115 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin Akçakoca İcra Dairesi olduğunu, çekin süresinde takibe konmayarak kambiyo vasfını kaybettiğini, zamanaşımına uğradığını, çekteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulünü, diğer itirazları da nazara alınarak takibin iptalini, davalı alacaklının en az %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2021 NUMARASI : 2021/1024 ESAS - 2021/1419 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, itiraz süresinin son gününün 10/02/2021 Çarşamba günü olduğu, davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de; davacının talebi icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itiraz olduğu halde ve ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir talep olmamasına rağmen, yetki itirazının kabulü kararı ile birlikte ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket ile dava dışı Sevinç Asansör Şirketi aleyhine bir adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı takip borçlusunun yetkiye ve takibe konu çekteki imzaya itiraz ettiği, yetki itirazının kabulüne yönelik karara karşı davalı tarafın istinaf yoluna başvurduğu görülmüş olup, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere çeke dayalı takipte takip borçlusunun ikametgahının bulunduğu adreste, çekin keşide edildiği veya muhatap bankanın bulunduğu yerde takip yapılabileceği, takibe konu çekin keşide adresi ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Körfez olduğu, davacının adresininde İzmit olduğu, dava açıldığı tarih itibariyle dava dışı diğer borçlu yönünden de takibin henüz kesinleşmediği, davalı tarafın istinaf dilekçesinde ve cevap dilekçesinde dayandığı faktoring sözleşmesine takip talebinde dayanılmadığı gibi söz konusu sözleşmede davacının taraf olmadığı bu nedenle yetki itirazının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE), 2- Borçluların temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı lehtar tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçluların icra mahkemesine başvurarak, diğer şikayet ve borca itirazın yanında takibe dayanak bonodaki imzaya itiraz ettikleri ve takibin durdurulmasını istedikleri, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Borçlu ...' ün temyiz itirazlarının incelenmesinde ; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu ...'ün temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Borçlu.... Tük. Mal. Paz. Tic....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketçe bonodaki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığı , şirketin kuruluşundan itibaren 2 adet imza yetkilisi olduğu ve bunların Yeşim Aygün ve İsa Kartal olduğu iddia edilmekte olup bono üzerindeki imzanın ise bonodaki diğer borçlu Hacı Duran’a ait olduğu iddia edildiğini, ancak huzurdaki dava dosyası kapsamına taraflarınca davalı şirket tarafından Hacı Duran için şirket adına işlem yapma ve imza atma yetkisi veren vekaletname ve yetkiyi sonlandıran azil nameden de anlaşılacağı üzere davacı tarafın iddialarının aksine davacı şirketi temzil ,ilzam ve davalı şirket adına imzaya yalnızca Yeşim Aygün ve İsa Kartal’ın yetkili olmadığı aşikar olduğunu, sadece işbu husus dahi davacı tarafın sayın mahkemeyi yanıltma kastıyla hareket ettiğini gösterdiğini, mahkemenin kararını kabul manasına gelmemekle birlikte imza inkârının kabul edilmesi tek başına davalı alacaklının kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu...
Somut olayda, mahkemece, alacaklıya imza itirazına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılması için takibe dayanak bono aslını ibraz etmesi aksi halde, davacının iddialarını kabul etmiş sayılacağı hususunun ihtaren bildirildiği ve anılan ihtaratın gereği yapılmadığı için imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Bu halde, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı hakkında bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde, takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi ve ayrıca, aynı maddenin aynı fıkrası gereğince icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın imzaya itirazın kabulüne karar verildiği halde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile......
Açılan davanın usulsüz tebligat şikayeti ile icra dairesinin yetkisine ve imzaya dair olup mahkemece tebligatın usulsüzlüğü ve yetkiye dair inceleme ve kararının doğru olduğu ancak, senet borçlusu davalının imzaya itirazı üzerine davacının kendisi dışında vekilin imza atmadığı veya vekile ait bulunmadığı nedenle imzaya itirazın reddine dair gerekçe ve kararın doğru olmadığı, mahkemece imzaya açıkça itiraz edilmekle ıspat külfeti davalı alacaklıda olmak üzere takip konusu senedin tanzim tarihi itibariyle davacının ve yetki kapsamında ise yetki verilen kişinin imza örneklerinin alınması bunun mümkün bulunmaması halinde davacı ve vekile ait samimi imza örneklerinin davalının gösterdiği yerlerden toplanmak suretiyle getirtilerek takibe konu senetteki imzanın davacının veya vekilinin elinden çıkıp çıkmadığı konusunda rapor almak suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken reddi yerinde görülmemiştir....