Davalının yetki itirazı ön sorun olarak incelenerek; .... 'nun, 07/07/2021 tarihli, 608 sayılı kararı gereğince .... Mahkemesi'nin yargı çevresinin değiştirildiği ve yeni yargı çevresinin .... ilinin mülki sınırlarını kapsayacak şekilde genişletildiği, .... Mahkemesi bulunmadığından, ilgili davanın .... Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği anlaşılmakla davalı vekilinin kesin yetki kuralı gereği yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin davalı tarafça sunulan Gayrimenkul Satış Şartnamesi suretindeki imzaya itiraz etmesi ve ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/443 ESAS 2021/610 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Adana 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ereğli (Konya) İcra Hukuk Mahkemesince talebin reddine dair verilen 29.04.2014 gün ve E:2013/91, K:2014/83 sayılı kararın incelenmesi davacı-borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 16.09.2014 gün ve E:2014/18889, K:2014/21487 sayılı ilamı ile; (…Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte keşideci-borçlu ... imzaya itiraz etmiş, mahkemece, borçlunun imza konusunda eşi ...'e yetki verdiği ve imzanın Ogün'e ait olduğu gerekçesiyle ret kararı verilmiştir. Mahkemece karara esas alınan 29.06.2012 tarihli vekaletname ile ...'e araç satış yetkisi ile poliçe imzalama yetkisi tanınmış olup, her ne kadar 05.07.2012 tarihli araç satış sözleşmesi yapılıp araç bedelinin bir kısmının iki adet bono ile ödeneceği belirtilmiş ise de bu hususlardan, ...'...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/27015 Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını, borçlu davacının 27/09/2018 tarihinde takiple ilgili yetkiye, ciro/imzaya ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkil şirket ile davacı borçlu arasında ticari ilişki olduğunu, bu ilişkiye dayanak müvekkil şirkete daha önce de aynı mahiyette aynı imzaları taşıyan senetler verdiğini ve bu senetlerin ödendiğini, bu senetlerdeki ve faturalardaki imzalarla dava konusu senet üzerindeki imza karşılaştırıldığında ve aynı zamanda mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda imzaların aynı kişinin el ürünü olduğunun anlaşılacağını beyan ederek davanın reddi ile davacı tarafın tazminata mahkum edilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/21058 Esas sayılı dosyasında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun, yetki itirazının yanı sıra borcun tamamına, faize, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, borçlunun, müvekkiline ait iki adet kamyonu 24.02.2017 tarihli sözleşme ile kiraladığını, sözleşmenin süreli olmasına rağmen taraflar feshetmediğinden süresinin uzadığını, borçlunun kira sözleşmesi ve sözleşmedeki imzayı inkar etmediğini, borca itirazın ispat yükünün borçluda olduğunu, sözleşmede Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığından yetki itirazının yerinde olmadığını, borçlunun toplam 89.600,00 TL ödeme yaptığını, ancak ödemelerin sözleşmeye göre eksik olduğunu, bakiye 141.393,92 TL alacakları bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın kaldırılmasını ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi bonoda yetki şartının geçerli olması için tarafların tacir olması gerektiği ve davacının tacir olduğunun davalı alacaklı tarafından ispatlanmadığından yetki şartı geçerli değildir. Bu nedenle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itirazda bulunulduğu mahkemece öncelikle yetki itirazının kabulüne karar verilerek icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu, yetkili icra müdürlüğü tarafından yeniden ödeme emri düzenleneceği, yetki itirazının kabulü halinde ayrıca ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin gerekmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
” denildiğini ,ticari kredi sözleşmelerinde yetki sözleşmesi yapılabileceğinin yerleşik Yargıtay İçtihatları ve Mahkeme uygulamasında sabit olduğunu, dava dışı şirket ile davacı Banka arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinde “İşbu sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıklarda İZMİR mahkeme ve icra dairelerinin yanısıra sözleşmeyi imzalayan Banka Şubesi’nin bulunduğu yer ile İstanbul mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin ayrı ayrı yetkili olduğunu..” şeklindeki düzenleme ile davalıların İzmir mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu kabul ettiklerini , kefiller yönünden de yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu , icra takibinin yetkili icra dairesinde açıldığını ,yetki itirazının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu ,itirazın yasal dayanağı olmadığını ,yetki meselesinin ön inceleme aşamasında ön sorun olarak ele alınması ve Mahkemenin yetkili görülerek davanın esası hakkında tahkikata geçilmesi gerektiğini ,takip konusu alacağın likid ve muayyen olduğunu ,borçluların...
ve hukuki başvuru hakları saklı tutularak yetki itirazlarının kabulü ile Soma İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin iptaline, takibe konu alacak için Bigadiç İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun tespitine, imzaya ve borca itirazın kabulü ile takibin iptaline, davalı alacaklının %20’tan az olmamak üzere tazminat ve %10 oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle, davacıların imza itirazı ve borca itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda 19/11/2018 tarihli tensip zaptı ile yetki itirazının reddine karar verilmiş, davacıların borca itirazı konusunda ise hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Tensip zaptı ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm oluşturulması doğru görülmediği gibi, bu husus nihai kararla değerlendirileceğinden, yetki itirazı konusunda verilmiş bir kararın varlığından da bahsedilemeyecektir....
ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yapılan takibin, takibe konu bonodaki imzaya davalının itirazı üzerine icra hukuk mahkemesince takibin durdurulduğunu oysakı bononun davalı borçlu adına 02.03.2010 tarihli vekaletnameye istinaden dava dışı vekil ... tarafından imzalandığını, davalının bu nedenle senetten dolayı sorumlu olduğunu, vekaletnamede özel yetki verilmesinin yeterli olup ayrıca vekilin senedi vekaleten imzaladığını yazmasına gerek olmadığını, vekaletnamede kambiyo senedi düzenlemeye açık yetki verilmesi nedeniyle takibin devamı gerektiğini iddia ederek, takibin devamına, takibe yapılan itirazın iptaline, davacı alacaklı lehine tazminata karar verilmesini istemiştir....