İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2019/243 ESAS 2021/46 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : Adana 7.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/01/2021 tarih 2019/243 esas 2021/46 karar sayılı kararın süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 11.İcra Dairesinin 2019/11197 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takipte müvekkilinin ikametgah adresi olan Gaziantep İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, her ne kadar bonoda yetki sözleşmesi yapılmış olsa da tacir olmayan müvekkili yönünden söz konusu yetki sözleşmesinin hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, ayrıca ödeme emrinde diğer borçlu olarak gösterilen Özcan Yılmaz'ın ikametgah adresinin de Gaziantep olduğunu, bono üzerindeki imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını, bu nedenle imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile yetkiye ve imzaya...
olmayıp kiralama yapan şirketin borcunun büyük kısmını ödediğini belirterek yetki itirazının kabulünü, dayanak senedin dosya içinde bulunmaması nedeniyle takibin iptalini, imzaya itirazının kabulünü, ödenen kısmın mahsubunu talep etmiştir....
Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" düzenlemesine yer verilmiştir. Takibe konu çek incelendiğinde; keşidecinin davacı şirket, lehtar/cirantanın davalı alacaklı olduğu, çekin yasal süresi içerisinde ibraz edildiği ve kambiyo vasfını taşıdığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı keşideci sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, taraflar arasında 12/06/2020 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolü gereğince davalıya teminat olarak verildiğini iddia ederek imzaya ve borca itiraz etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu, takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda; borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....
İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğu ve ...İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu itirazında bulunulmuş ancak davacı dava dilekçesinde yetki itirazının kaldırılmasını talep etmemiş yapılan borca itirazın kaldırılmasını istemiştir. Bu yönüyle alacaklı tarafından borçlunun yetki itirazı zımnen kabul edildiği olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ...İcra Mahkemesince, İİK'nın 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki niteliğindedir. Yasada koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. Mevcut davada davalı vekili tarafından... 1. İcra Müdürlüğünün 2016/2182 Esas sayılı takip sayılı dosyasına karşı yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunmuş olup......
Davacı-borçlunun dava dilekçesinde; Büyükçekmece ve Kadıköy/İstanbul (Kadıköy/İstanbul Anadolu İcra Dairelerine bağlı olduğu) İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirtmekle birlikte, bu yerlerden birinin tercih edilmediği, yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği, bu durumda geçerli bir yetki itirazının bulunmadığından HMK'nun 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazının dikkate alınmayacağı anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacı - borçlu yetki itirazı ile birlikte imzaya, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itirazda bulunduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, davacı - borçlunun yetki itirazının reddine dair karar verilerek dava dilekçesi ileri sürdürülüp itirazların esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, ancak takibe konu senetteki imzalar müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığı gibi davalıdan herhangi bir mal veya hizmet alınmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının imzaya itiraz ederek icra hukuk mahkemesine açmış olduğu davanın kabul edildiğini, dolayısıyla iş bu davanın konusuz kaldığını savunarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacının imzaya itirazı üzerine icra hukuk mahkemesinde açılan davanın kabul edildiği, ancak temyiz incelemesinde itirazın süresinde olmadığından bahisle hükmün bozulduğu, icra hukuk mahkemesince bozma kararına uyularak davanın süreden reddedildiği, iş bu davada yaptırılan bilirkişi incelemesi ile takibe konu senetteki imzaların davacı şirket yetkilisi dava dışı ...'...
Somut olayda, takibe konu senetlerdeki imzanın “itiraz eden borçluya” ait olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre, icra takibinin dayanağı olan bonolarda alacaklının lehtar olup, borçlunun ise keşideci olduğu ve bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen keşidecinin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, keşideci imzasının, adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir. Keşideci imzasının borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden, tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir ( Yargıtay 12. HD'nin 30.11.2017 tarihli, 2016/24056 E, 2017/14991 K. sayılı içtihadı)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo takibinde yetki ve imzaya itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, duruşma açılmadan ve davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmeden evrak üzerinden inceleme yapılarak yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 27. maddesinde; “hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen ve hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır....
İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ... İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazın İİK.’nun 50. maddesinin atıf yaptığı HUMK’nun 9 vd....