Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” şeklindedir. Somut uyuşmazlıkta, Bakanlığın 24/01/2020 tarih ve 244190 sayılı olumlu yetki tespiti kararı ile davacı işverene ait olan ve “GIDA” işkolunda yer alan 10 işyerinden oluşan işletmede davalı sendikanın %40'tan fazla çoğunluğu sağladığı belirlenmiştir. Dosya içeriğine göre yetki tespitine esas alınan işyerlerinin “GIDA” işkolunda kayıtlı olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, yetki tespitinden önce işyerlerinin işkoluna dair bir itiraz ve başkaca bir tespit talebi de söz konusu olmamıştır....

; yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespitinin bir sonraki dönemi için geçerli olacağını, işkolu tespiti talebi ve buna ilişkin açılan davaların, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılamayacağını, bu doğrultuda belirtilen işkolu itiraz prosedürü işletilse dahi, bu durumun huzurdaki dava açısından bekletici mesele olarak ele alınamayacağının yasanın açık hükmü gereği olduğunu, maddi hata nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ile davanın reddini talep etmiştir....

HMK’nun 17’nci maddesine göre tacirler ve kamu tüzel kişileri dışında kalan kişiler bakımından yetki sözleşmesi yapılması olanaklı değildir. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden gerçek kişi kefil ... bakımından yetki kaydının HMK’nun 17’nci maddesi uyarınca geçersiz olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda; borçlunun, icra müdürlüğüne borca itirazının yanı sıra yetki itirazında da bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 66.maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz ile takip olduğu yerde durur. İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takip, anılan yasa hükmü uyarınca durur. Yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağı yoktur. Dolayısıyla icra müdürlüğünün şikayete konu kararı usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle konkordato talebi üzerine, HMK'nın 114/1-ç ve 115/2'nci maddeleri gereği, kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi durumunda, mahkemece, HMK’nın 20'nci maddesinde belirtilen sürede talep olması hâlinde, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi ve İİK'nın 287'inci maddesi gereği konkordatoya yönelik alınan tedbir kararlarının re'sen kaldırılmasına karar verilmesi gerekli olup, bölge adliye mahkemesi hukuk daireleri arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir" şeklinde gerekçe açıklamıştır. Bu gerekçe karşısında kesin yetki nedeniyle davanın usulden reddi yanında ve ayrıca tedbirin kaldırılması dahi gerekir ise de, somut olayda kesin yetki hususu ele alınacağından dolayı verilmiş herhangi bir tedbir esasen bulunmamaktadır. Ne var ki dosyanın talep halinde yetkili ticaret mahkemesine gönderilmesine dair kararın açıklanan gerekçe karşısında hüküm fıkrasında yazılması gerekir....

        Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.Somut olayda, takibe konu bono tacirler arasında düzenlenmiş olup ...icra dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi yapılmış ise de; alacaklı yetkisiz ... İcra Müdürlüğünde takip başlatmış olup yetki sözleşmesinde gösterilen yerin yetkili olması hali ancak alacaklının yetki sözleşmesinde gösterilen yerde takip yapması halinde gözetilebilecek bir durumdur. Takip dayanağı bononun düzenlenme yeri ...'dır. Borçlu şirkete ödeme emri ...’da tebliğ edilmiş olup, alacaklı tarafından icra müdürlüğüne yapılan bildirime göre borçlu şirketin ticaret odasından tespit edilen merkez adresinin ... olduğu görülmektedir. Bu durumda borçlunun yetki itirazında bildirdiği ... icra müdürlüğünün yetkili olduğu görüldüğü halde borçlunun talebi dışına çıkılarak, alacaklının da seçimlik hakkını kullanmayarak takip yapmadığı yer olan ......

          Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davalı vekili tarafından 27.12.2019 tarihli cevap dilekçesinde yetki itirazından bahsedilmemiş olup davalı vekili tarafından 03.01.2020 tarihli dilekçede yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmış ise de HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığı tespit edilmiştir. Davacı menfi tespit talebi ile Yalvaç’ta dava açmış bu suretle Yalvaç Mahkemelerinin yetkisini benimsemiştir....

            Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir. Aynı Kanun’un 92/2. maddesinde süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği açıklanmıştır. Somut olayda yetki itirazında bulunan ..., yukarıda belirtilen iki haftalık süreyi geçirdikten sonra yetki itirazını içeren dilekçe verdiği gibi HMK’nin 19/2 maddesine göre (yetkinin kesin olmadığı bu davada) yetki itirazında birden fazla yetkili mahkeme olmasına rağmen seçtiği yetkili mahkemeyi açıkça belirtmemiştir. Hal böyle olunca davalının yetki itirazının süresinde olmadığı, cevap dilekçesinin uzatılması için ek bir süre de verilmediği nazara alınarak yetki itirazının reddi ile yargılamaya devam edilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

              Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "İlk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....

                Talep, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle muteriz şirket ve gerçek şahıslar vekilinin yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Borçlu gerçek kişilerin şirket ortağı olmaları bir başına tacir olmayı gerektirmediğinden ve talepte bulunulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK 17. maddesi gereğince ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri yetki sözleşmesi yapabileceklerinden; bonodaki yetki şartına itibar edilemez. Mahkemenin gerekçesi bu yönüyle yerinde değil ise de; kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan ve bu alacaklar için 6098 sayılı TBK'nın 89/1. (818 sayılı BK'nın 73/1) hükmü uygulanamayacağından, kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus ihtiyati haciz talebinde bulunamaz. Somut olayda, borçluların yerleşim yerlerinin “.....” olduğu ve ihtiyati haciz talebi yönünden .......

                  UYAP Entegrasyonu