Şubesine 12/12/2003 tarihinde 1.500-TL olmak üzere toplam 4.000-TL borç nakit para havale edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, davalının takibe borcun zamanaşımına uğradığı ve ikametgahının Çeşme'de olması nedeniyle Çeşme İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğunu, ancak alacağın doğduğu ve dolayısıyla ödeneceği yerin de İzmir olduğunu, borcun bugüne kadar ödenmediğini, davalının, haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetkili mahkemenin ikametgahı mahkemesi olan Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava para alacağının ödetilmesi isteğine ilişkindir....
Takibe konu bonoda Serik Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtilmesi yetki sözleşmesi niteliğinde ise de, HMK'nun 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi, ancak tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceğinden ve gerçek kişi olan tarafların tacir olduklarına ilişkin bir belge dosyada bulunmadığından söz konusu yetki sözleşmesi geçerli değildir. O halde mahkemece, yetki sözleşmesi dikkate alınmaksızın, yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK'nun 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak düzenlenme yeri kabul edilir) (HMK'10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1.maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Öte yandan, HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın, yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda; takip dayanağı bonoda tanzim yeri ....olup ödeme emri aynı adreste tebliğ edilmiştir. Senette İstanbul İcra Dairelerinin yetkili kılındığına ilişkin yetki şartı ise keşidecinin gerçek kişi olması nedeniyle HMK'nun 17.maddesi uyardınca geçersizdir. Borçlu tarafından itiraz dilekçesinde yetkili olarak bildirilen......
-TL ödeme yaptığını; tamirat için davalı tarafın servisine bırakılan aracın 29/3/2023 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, dolayısıyla araç kiralama bedelinden davalı şirketin sorumlu olduğunu, kiralama tutarı olan ve müvekkiline fatura edilen tutarın tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ne var ki davalı borçlu şirket, müvekkil şirkete olan borcundan dolayı başlatılmış olan işbu ilamsız icra takibe haksız ve soyut iddialarla itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu, oysa davalı borçlu tarafından yapılan işbu itiraz haksız, mesnetsiz ve müvekkil şirketin alacağına kavuşmasını önleme amacıyla kötü niyetli olarak yapılmış olup işbu haksız itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, nitekim işbu takibin konusu, müvekkil şirket ile davalı borçlu arasındaki cari hesaba müstenit olup karşı tarafın takip tarihi itibariyle müvekkil şirkete 14.797,99 TL borcu bulunmaktadır....
yetkili olduğu gerekçesiyle Zonguldak İcra Dairelerinin takip dosyasında yetkisizliğine, yetki itirazı kabul edildiğinden diğer itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/7050 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiği, davalı/borçlu Belediye Başkanlığı tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin 10/01/2019 tarihinde alacaklı ya tebliğ edildiği, davacı/alacaklı vekili tarafından 11/11/2019 tarihinde yetki itirazı kabul edilerek dosyanın yetkili Çameli İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini talep ettiği, takip dosyasının davacı/alacaklı vekilinin talebi üzerine Çameli İcra Müdürlüğüne gönderildiği, yetkili icra müdürlüğü tarafından borçluya ödeme emri çıkarıldığı, davalı/borçlu vekili tarafından borca itirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların yetki itirazı da birlikte takibin iptalini istedikleri, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece iddia, savunma, icra dosyası, toplanan delillere göre, davacının davasını yetkili mahkemede açmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhinde Aliağa İcra Müdürlüğü’nde yapılan takibe karşı borca itirazla birlikte, icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek, yetkili icra dairesinin davalının muamele merkezinin bulunduğu Karadeniz Ereğli İcra dairesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile mahkemenin yetkisiz olduğundan bahisle dava dilekçesinin yetki yönünden reddinde isabet görülmemiştir....
Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur." şeklinde düzenlenmiş olup buna göre sözleşmeden doğan para borçları için sözleşmenin yerine getirileceği yerdeki icra dairesi HMK 10. Madde gereğince yetkili olup sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Buna göre para borcunun ifa yeri alacaklının yerleşim yeri olup alacaklı kendi yerleşim yerinde icra takibi yapabilir. Bu hususta 12. H.D. 'nin 27.10.2003 tarih 17180/20954 E-K. Sayılı ilamına göre " kira borçları alacaklının ayağına götürülecek borçlardan olduğundan Borçlar Kanunu'nun 73....