Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili tarafından 20/03/2020 tarihinde yetki ve borca itiraz davası açılmış, mahkemece yetki itirazının reddine, zamanaşımı itirazının kabulüne davacılar yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Yetki itirazına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre, çeke dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2021 NUMARASI : 2021/234 ESAS 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline İstanbul 11.İcra Müdürlüğü’nün 2021/4655 sayılı dosyasında bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yasal süresi içerisinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini, müvekkili yazılı adreste (İskenderun) bulunmakta olduğunu, müvekkiline tebligat yapılan adres Hatay/İskenderun adresi olduğunu, takibe konu çekin keşide yeri Adana, muhatap banka şubesi Adana Şubesi olduğunu, takibe konu çek ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüğünün İskenderun İcra Müdürlüğü olduğunu, takip , yetkisiz olan İstanbul İcra Müdürlüklerinde...

3 adet çekin davacı firmaya teslim edildiğini; çeklerden ------ seri numaralı, 06/11/2018 keşide tarihli, ----- tutarlı çekin günü geldiğinde ----------- ibraz edilerek ödendiğini; ancak diğer 2 adet çekin vadesinde ödenmediğini; çek bedellerine ilişkin ----------- sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle --------- sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığını; ancak söz konusu takibe davalı tarafından ------ esas sayılı dosyası ile imzaya, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince...

    İlk derece mahkemesi tarafından; davanın İİK 169 vd uyarınca yetkiye itiraz olduğu, yetki itirazı talebi haklı bulunmazsa ancak borca ve imzaya itirazın esası hakkında yargılamaya geçileceği, takip konusu, sözleşmeden doğan taşınmaz alacağından ibaret olduğu, yetkili icra dairesinin sözleşmenin yapıldığı yer icra mahkemeleri ve bağlı olarak çalışan icra dairelerinin ve yine alacak taşınmaz olduğundan taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, sözleşme yeri olarak Konya ilinin gösterilmesi ve yine sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yerin de Konya olduğu anlaşılmakla takibin yalnızca Konya'da yapılabileceği gerekçesi ile davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....

    Buna göre somut olayda; takibe konu bonoda Çorum Mahkemelerinin yetkili kılındığı, alacaklı bankanın ve borçlu ve keşideci T2 Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 11.09.2018 tarih 9658 Sayılı ilanı, Sorgun Ticaret ve Sanayi Odası’nın 17.12.2019 tarihli Oda Kayıt Sicil Sureti ile Sorgun Ticaret ve Sanayi Odası Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 17.12.2019 tarihli müzekkere cevabına göre Hicret Perde ünvanı ile tacir olduğu, keşideci tacir olduğundan yetki şartının aval veren diğer davacılar içinde bağlayıcı nitelikte olduğu ve yetki sözleşmesinin geçerli olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, yetki itirazının da reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2011/1889 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının 10.03.2011 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun yetki itirazının müvekkilinin ikametgahının İzmir ili olması nedeniyle yerinde olmadığını, borçlu davalı ile müvekkilinin ticari ilişki içinde olduklarını, davalı borçlunun takibe konulan bedel kadar borcu bulunduğunu, ödemeyi geciktirmek için borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin borcu ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      Somut olayda, davacının ödenmeyen kira alacağı nedeniyle, 2013/1640 sayılı takip dosyasıyla kiralanan taşınmazın ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin takip başlattığı, davalı-borçluya örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliğine rağmen, yedi günlük sürede icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği sadece borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesinin yetkisi kesinleşmiş olur. Davalı–borçlunun, sonrasında aleyhinde icra hukuk mahkemesinde açılan tahliye davasında,cevap süresinde yaptığı yetki itirazı nazara alınmaz. Bu durumda, uyuşmazlığı görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23 (HUMK.’nın 25 ve 26) maddeleri gereğinceYARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlunun başvurusu bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda; örnek (10) numaralı ödeme emrinin 31/07/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 26/12/2013 tarihinde itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece borca itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Borçlunun başvurusu bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda; örnek (10) numaralı ödeme emrinin 22/08/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 26/12/2013 tarihinde itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece borca itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İcra Hukuk Mahkemesince, İcra İflas Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca her icra hakiminin kendisine bağlanan icra dairesi işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceleyeceğinin düzenlendiği, dava dilekçesi kapsamında dava konusunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 esas sayılı dosyasına dair olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince ise, takibe dayanak çekin keşide yerinin ve borçlunun ikametgahının ... ili olduğu, bu nedenle ... icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

              UYAP Entegrasyonu