Sayılı ilamı ile; kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle dosyanın Konya Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi için yetkisizlik kararı vermiştir. Konya 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27/12/2022 tarih ve 2022/651- 646 E.K. Sayılı İlamı ile; Beyşehir İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkisizlik kararının yerinde olmadığı, nokta hacizden bahsedilmesinin gerekli olmadığı zira şikayet konusunun haciz değil hazırlanan rapor olduğu, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/1404- 2972 E-K sayılı emsal içtihadının dosyamız konusu haciz değil kıymet takdiri olduğundan dosyamıza uygulanabilirliğinin olmadığı çünkü bu kararda hacze ilişkin şikayet olduğundan nokta haciz hususunun değerlendirildiği gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilerek yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosya dairemize gönderilmiştir....
Ancak mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamının gereği yerine getirilmeksizin, süresinde gerçekleşen yetki itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Bozma ilamında yetki itirazının ön sorun şeklinde incelenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen davalının yetki itirazı mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır. O halde mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınarak, bildirdikleri takdirde delillerin toplanmasıyla birlikte tarafların dava tarihi itibarıyla ...... Adres Kayıt Sistemindeki yerleşim yeri adresleri de araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 15.03.2016 tarihli bozma ilamının gereği yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan... 7.Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... 7.Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.05.2014 oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğince düzenlenen 23/07/2014 tarih ve 18564 yevmiye numaralı vekaletname ile Av.Vehbi Kahveci'nin marka hakkı sahibi Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik A.Ş. firmasının vekili olarak tayin edildiği ancak bu vekaletnamenin süreli olduğu ve süresinin de şikayet tarihinden önce 15/05/2015 tarihinde sona erdiği anlaşılmakla; Şikayet tarihinin 25/06/2015 tarihi olduğu gözetilerek Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik A.Ş. adına şikayette bulunan Av. ...’ın şikayet tarihinden önce verilip şikayet tarihini de kapsayacak şekilde düzenlenmiş vekaletnamesi veya Av.Vehbi Kahveci tarafından kendisine verilmiş yetki belgesi bulunup bulunmadığı sorularak, varsa denetime imkan verecek şekilde dosyaya eklenmesinden sonra iade edilmek üzere mahalline gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Şikayet eden vekili, sıra cetvelinin 1. sırasında olan şikayet edilenin haczinin düştüğünü belirterek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece ödeme emrinin borçluya 06.08.2004 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle 23.07.2004 tarihli ihtiyati haczin 11.08.2006 tarihinde kesinleştiği, 24.03.2006 tarihinde satış talebinde bulunduğu, 29.03.2006 tarihinde verilen yetki belgesine istinaden 31.07.2006 tarihinde ortaklığın giderilmesi davası açtığı, dava açılmasının satış isteme süresini durdurduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayet eden vekili kararı temyiz etmiştir....
İstanbul Asliye 7.Ticaret Mahkemesi tarafından 13.10.2003 tarihli ve 2003/2270 değişik iş sayılı ihtiyati haciz karar tarihi ile şikayet tarihi olan 17.02.2004 tarihleri arasında 765 sayılı TCY'nın 108.maddesinde düzenlenen 6 aylık şikayet süresi geçmemiştir. Şikayet süresinin İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesine göre hesaplanarak, üç aylık süre geçtiğinden bahisle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; Mersin 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 27.07.2005 tarihli celsesinde sanık B… …. K… …..'un, "şirkette hiçbir yetki ve ünvanım yoktur. Söz konusu şirkette işçi olarak çalışıyorum" şeklindeki beyanı karşısında, sanıkların borçlu şirketin yetkilileri olup olmadığı konusunda Ticaret Sicili Memurluğundan araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, İsabetsiz olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunanlar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2009/6097 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olmadığını, müvekkilinin icra dosyasının 1. sırada yer alması gerektiğini, şikayet olunanların icra dosyalarındaki hacizlerin düştüğünü ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunanlar vekili sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK'nın 17. maddesinde düzenlenen yetki kuralının kesin yetki değil, münhasır yetki olduğunu, kesin yetki hallerinin, HMK'da açıkça düzenlenmiş olup, hukukun temel prensibi gereği kısıtlayıcı hükümlerde kıyas yapılamayacağını, Yargıtay'ın pek çok kararında belirtildiği üzere, aksi kararlaştırılabilen bir durumun kamu düzeninden olamayacağını, bu nedenle, Yargıtay'ın da yerleşik içtihadına göre yetki itirazında bulunulmadığı takdirde resen nazara alınmasının mümkün olmadığını, aynı şekilde, borçlu/davalı yetki itirazında yetki sözleşmesine dayanmamışsa yine yetki sözleşmesinin dikkate alınmayacağını, geçerli bir yetki itirazının bulunmadığını, sözleşmedeki yetki itirazının resen nazara alınmasının mümkün olmadığını, borçlu/davalının ortada bir yetki sözleşmesi olduğunu bilmesine rağmen icra müdürlüğüne yaptığı yetki itirazında, ikametgahının Beykoz/İstanbul olduğunu söyleyerek, icra takibinde İstanbul Anadolu İcra...
İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunduğu, bununla birlikte borca ve borcun ferilerine de itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun yetki itirazı hakkında bir karar verilmeksizin, doğrudan esasa ilişkin itiraz hakkında hüküm kurulduğu görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur'' hükmüne yer verilmiştir....
İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunduğu, bununla birlikte borca da itiraz ettiği; mahkemece, borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm kurmaksızın borçlu tarafından borcun ödendiğine dair delil sunulmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.'' hükmüne yer verilmiştir....