WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, avalisti ve kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde kambiyo senetlerindeki sair tüm borçlular için de geçerlidir. Uyuşmazlık konusu kambiyo senedinin keşidecisi ve lehtarı gerçek kişi oldukları ve tacir olduklarına dair bilgi ve belgeye rastlanılamadığından bonodaki yetki şartının geçerli bir yetki şartı olduğu kabul edilemez. Bu nedenle davacıların yetki itirazının da reddine karar verilerek davanın tümden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Yetki itirazında bulunulmuş ise de, Takip dayanağı bononun tanzim yerinin Üsküdar olduğu, davacı borçlunun ve dava dışı borçlunun adresinin Üsküdar olarak yazılı olduğu, bonoda İstanbul İcra daireleri yetkili kılınmış ise de, keşideci ve lehdarın tacir olmaması nedeniyle yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu anlaşılmakla, yetki itirazı yerinde görülmemiştir....

Somut olayda, borçlu vekili, borçlu şirket hakkında iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı dolayısıyla yapılan takibin iptalini ve çeke dayalı yapılan takipte ... icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazı talebinde bulunmuştur. Mahkemece, öncelikle yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verildikten sonra yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itirazların esasının incelenmesi gerekirken takibin icra müdürlüğünce borçlu şirket hakkında verilen tedbir kararı gereğince durdurulduğu ve bu nedenle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve yetki itirazının reddine şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

    yetki itirazının kabulüne karar vermiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yapılan takibin, takibe konu bonodaki imzaya davalının itirazı üzerine icra hukuk mahkemesince takibin durdurulduğunu oysakı bononun davalı borçlu adına 02.03.2010 tarihli vekaletnameye istinaden dava dışı vekil ... tarafından imzalandığını, davalının bu nedenle senetten dolayı sorumlu olduğunu, vekaletnamede özel yetki verilmesinin yeterli olup ayrıca vekilin senedi vekaleten imzaladığını yazmasına gerek olmadığını, vekaletnamede kambiyo senedi düzenlemeye açık yetki verilmesi nedeniyle takibin devamı gerektiğini iddia ederek, takibin devamına, takibe yapılan itirazın iptaline, davacı alacaklı lehine tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, vekaletnamenin ile ilgili işlemin yapılmasına ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının dava dışı ...'...

      Davacı- borçlunun dava dilekçesinde; Karşıyaka İcra Dairelerinin ve İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirtmekle birlikte, bu yerlerden birinin tercih edilmediği, yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği, bu durumda geçerli bir yetki itirazının bulunmadığından HMK'nun 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazının dikkate alınmayacağı anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacı - borçlu yetki itirazı ile birlikte takip dayanağı bononun teminat bonosu olduğu iddiası ile borca itirazda bulunduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, davacı - borçlunun yetki itirazının reddine dair karar verilerek borca itirazın esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

      Borçlunun senetlerin lehdar hanesinde tahrifat olduğuna ilişkin şikayeti, İİK.nun 170/a.maddesine dayalı, dayanak senedin kambiyo vasfını taşımadığına ve alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığına yönelik bir şikayet olup, senetlerin lehtar bölümünde üzeri çizilmiş olan kısımda “...” adının yazılı olduğu bu durumda keşideci borçlunun adının da aynı olması nedeniyle söz konusu bonolarda alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği görülmektedir. TTK.nun 690. maddesi, aynı kanunun 585. maddesine atıf yapmadığından, bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Diğer bir anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Bu hususun ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen nazara alınması gerekmektedir. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

        nın tacir olduğuna dair bir iddia söz konusu olmadığı gibi, alacaklı tarafından da adı geçenin tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmadığından anılan bonodaki yetki kaydı HMK'nun 17. maddesi uyarınca borçlu ... yönünden geçersizdir. Senedin tanzim yeri ve adı geçen borçlunun yerleşim yeri ... olmakla yetki itirazı yerindedir. O halde, mahkemece, bonoda avalist konumunda olan borçlu ...'nın yetki itirazının bu gerekçelerle kabulüne karar verilmesi gerekirken, ...'nın senet keşidecisi şirketin yetkilisi olmadığının kabul edildiği ve buna göre senedin tek borçlusunun ... olduğundan bahisle yetki anlaşmasının geçersiz kaldığı gerekçesi ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta yetki itirazı kabul edildiğinden sonucu itibarı ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayeti açısından: şikayetin reddine, yetki itirazı açısından; yetki itirazının kabulüne, Manisa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/10686 Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takipte davacı - borçlular açısından Manisa İcra Dairelerinin yetkisizliğine, istek halinde dosyanın İzmir İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          Dava olmadan yetki sözleşmesinin usul hukuku yönünden bir önemi yoktur. Dolayısıyla yetki sözleşmesi HMK’nın 448. maddesi anlamında bir işlem değildir. Yetki sözleşmesi davanın açılma (veya takibe başlama) tarihinde etkisini gösterir. Bir usul hukuku sözleşmesi olan yetki sözleşmesi asli etkilerini gösterdiği usul hukuku kurallarına tabidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yetki sözleşmesine ilişkin bir geçiş hükmü bulunmadığından, usul hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin genel ilke olan derhal uygulanma ilkesinden sapmayı gerektirecek bir yasal dayanaktan söz edilemeyecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15/11/2018 tarih 2017/12- 2253 Esas 2018/1718 Karar sayılı ilamı.)....

          UYAP Entegrasyonu