kalmadığını, bu nedenle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu-davalı söz konusu takipte yetki ve borca itiraz etmiş, alacaklı vekilince yetki itirazı kabul edilmiş, ve dosyanın yetkili Kahramanmaraş İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünün 2014/662 esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya ödeme emri gönderilmiş ancak boçlunun işbu ödeme emrine itirazı olmadığı halde, yetkisiz ... İcra Müdürlüğünde yaptığı borca itirazına binaen ,yetkili Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünce 15/04/2014 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; " 6100 sayılı HMK. 19/2 maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, yetki itirazının geçerli olabilmesi için yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi açıkça bildirmesi gerektiği, somut olayda davacının yetkili icra dairesinin neresi olduğunu açıkça bildirmediğinden yetki itirazının geçersiz olduğu, itiraz dilekçesinden sonra sunulan 18.02.2021 tarihli dilekçe ile yetkili icra dairesinin Malatya icra daireleri olduğu bildirilmiş ise de; 6100 sayılı HMK'nun 319/1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 10/09/2018 ve 20/09/2018 vade tarihli 2 adet bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin 02/11/2018 ve 05/11/2018 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, borca ve yetkiye yönelik itirazın 07/11/2018 tarihinde 5 günlük yasal süre içerisinde açıldığı görülmüş olup, takibe konu senetlerin düzenleme yerinin Ataşehir olduğu, bu nedenle yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca davacı taraf ödeme iddiasında bulunmuş ise de, İİK 169/a maddesi kapsamında ödeme iddiasının davacı tarafça kesin delil ile ispatlanamadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğini, huzurdaki davanın para borcuna ilişkin alacağın tahsili olduğundan müvekkilinin yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olup takibin Ankara'da açılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının yetki itirazında bulunmasına rağmen borca itirazlarını saklı tutarak 7 gün içerisinde borca ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu nedenle borcu ve akdi ilişkiyi kabul etmiş sayılacağını ve takibin kesinleşeceğini, akdi ilişkinin kabul edilmediği gerekçesinin yerinde olmadığını, itiraz hakkının süreye tabi olup, saklı tutulmasının mümkün olmadığını, süresi içerisinde itirazda bulunulmaması nedeniyle davanın kabulü gerektiğini belirterek, mahkeme kararının iptali ile davanın kabulüne, davalının yetki itirazının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; Yetki itirazının ve borca itirazlarının süreden reddine , usulsüz tebligat şikayetinin ve şikayetlerinin ayrı ayrı reddine, davalı T5 yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhine icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına, yönelik karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2020/6654 E. sayılı dosyası ile ev almak için ödenen peşinat alacağına dayalı ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak dekontlar ve gayrimenkul satış sözleşmesinin gösterildiği borçlu tarafından yetkiye, takibe, borca, faize ve tüm ferilere itiraz edildiği anlaşılmıştır. İ.İ.K 50 yollaması uyarınca "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." ibaresi yer almıştır....
Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır. HMK 115. maddeye göre; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2020/81 ESAS, 2021/880 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı banka tarafından müvekkili aleyhinde İstanbul 28....
İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde, mahkemece, duruşma açılarak ve tarafların gösterecekleri delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taraflara iddia ve savunmalarını ispat imkanı tanınmadan evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. HRN...