Somut olayda; istinafa konu kararın örnek 13 takip sonrası süresinde yapılan itiraz üzerine itirazın kaldırılması ve tahliyeye ilişkin olduğu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren borçlu tarafından yapılan itirazın Gaziantep İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığı ve borca faize ve fer'ilerine itiraza dair olduğu, kira sözleşmesi ve itiraz olmadığı nedenle sözleşme ilişkisinin kabul edildiği gibi kira miktarına itiraz olmadığı süresinde açılan dava üzerine HMK'nun 25....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haczi yolu ile icra takibinde borca itiraz niteliğindedir....
Noterliğinin 19/07/2021 tarih 16101 yevmiye numarası ile takip borçlusu ve ipotek borçlularına gönderdiği ihtarnamelere, borçlu şirket ve ipotek borçluları tarafından 27/07/2021 tarihinde KEP aracılığı ile gönderilen cevap ile itiraz edildiği, İİK 150/ı maddesinin açık hükmü gereği ihtarnamenin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz edilmesi gerekmekte olup, KEP aracılığı ile gönderilen itirazın yasa hükmüne uygun olmaması sebebiyle hukuki geçerliliği bulunmadığının kabulü gerektiği, bu durumda borçlu tarafından süresi içerisinde ihtarnameye geçerli şekilde itiraz edilmediğinden, icra mahkemesinde takibe konu borca ilişkin şikayette bulunma hakkı da mevcut olmadığı, takibe konu taşınmazlar üzerinde alacaklı bankanın toplam 28.000.000,00 Euro ve 70.550.000,00 TL bedelli ipoteği mevcut olup, bu tutarın mevcut döviz kuruna göre takibe konu tutarların oldukça üstünde olduğu, bu durumda ipotekte üst sınırın aşıldığı yönündeki iddianın kabulü olanağı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacılar aleyhine iki adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların yetki itirazında bulundukları, ayrıca bononun teminat amaçlı verildiğini, kambiyo vasfında olmadığını söyleyerek takibin iptalini istedikleri borca itiraz ettikleri görülmüş olup takibe konu bonoların incelenmesinde davalının lehtar davacılardan T3 Şirketi’nin keşideci olduğu, diğer davacıların kefil olarak senette imzalarının bulunduğu, keşideci ve lehtar tacir olduğundan bonolarda da İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından davacıların yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca davacı tarafın dayandığı sözleşmede takibe konu senede atıf yapılmadığı, bonoda teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama bulunmadığı, borca itirazın İİK’nun 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm...
usulüne uygun ibraz edilmediğini belirterek takibin durdurulmasına ve itiraz konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
konu senetten doğan bir borcu olmadığını, bu nedenle ödeme emrine konu borca da itiraz ettiklerini belirtmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, borca itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davalının davacılar aleyhine bonolara dayanarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, süresinde açılan davada davacıların yetkiye ve borca itiraz ettikleri, Mahkemece yetki itirazının reddine karar verildiği, ancak davacılar tarafından yetki itirazının reddine ilişkin mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, bu nedenle Mahkemenin yetki itirazının reddine ilişkin kararının istinaf incelemesi dışında tutulduğu, davacıların, takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmeyen bonolar yönünden borca itiraz ettikleri, ancak davalının icra dosyasına sunduğu ve davacılar tarafından imzasına itiraz edilmeyen "Taahhütname" başlıklı belgede takibe konu bonolar hakkında açıkça muacceliyet şartı getirildiği, bu nedenle davacıların muacceliyete ilişkin borca itirazlarının reddi gerektiği, takibe konu bonoların finansal kiralama sözleşmesi kapsamında düzenlendiklerinin tarafların kabulünde...
Alacaklı takibe borçlulardan birinin ikametgahı icra dairesinde takibe girişmiş, borçlu da takibe itiraz etmemiş ise; diğeri yönünden icra takibi kesinleşecektir. Ne var ki bu kuralın uygulanabilmesi için borçlulardan en az birinin doğru ikamet adresinde takibin yapılması gereklidir. Aksi halde yetki konusunda tercih hakkını doğru kullanmayan alacaklının bu hakkının karşı tarafa geçeceği ve onun yetki itirazının göz önünde bulundurulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2008/12- 543 Esas, 2008/522 Karar) Tüm dosya kapsamının incelenmesinden; davacı alacaklı tarafından T8 T6 aleyhine İstanbul 20. İcra Dairesi'nin 2021/24710 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, borçlulardan T8 tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, borçlu Bora Mert'in yetki itirazının bulunmadığı, takibe, borca, faize, tüm ferilerine itiraz edildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/17086 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya 17.05.2018 tarihinde tebliğ olduğunu, borçlunun 17.05.2018 tarihinde borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, borçlunun yetki ve borca itirazının yerinde olmadığını, borçlunun yetki itirazının geçerli olabilmesi için icra dairesine sunduğu yetki itirazında yetkili icra dairesini de açıkça belirtilmesi gerektiğini, ancak borçlunun yetki itirazında sadece yetkiye itiraz ettiğini belirttiği ancak yetkili icra dairesini açıkça göstermediğini bu nedenle usulüne uygun bir yetki itirazının söz konusu olmadığını, borçlunun borca itiraz ettiğini ancak bonolarda yer alan imzalarına itiraz etmediğini yani imzalarını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzalara yönelik itirazda bulunulmadığından icra takibinin dayanağı olan bonoların İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, bu sebeplerle davanın...
Somut olayda, davacının borca itirazını ispata yarar anılan maddedeki belgelerden sunmadığı, borca itirazın ispatı için mahkemece belge araştırmasına gidilemeyeceği, davacı borçlunun İİK'nın 169/a-1. maddesinde belirtilen belgeleri itiraz dilekçesi ekinde sunması gerektiği anlaşılmakla, borca itirazın reddi kararı da usul ve yasaya uygundur....