Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 169/a-1 maddesinde; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davalının davacı aleyhine alacağının tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüş olup, davacının anılan takibe yönelik icra mahkemesine başvurusu şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, borçlu isteminin, icra takibine uygun düşmeyecek şekilde ilamsız takipte borca itiraz olarak değerlendirilmesi yerinde örülmemiştir. Yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Somut olayda, borçlunun, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında borca itirazını belirttiği, akdi ilişkiyi kabul ettiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması gerektiği, bu durumda HMK'nun 6. maddesi uyarınca alacaklı davacının yerleşim yerinde takibin yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, Ayrıca, somut olayda, davalı borçlunun icra dosyasına sunduğu itirazın borca kısmi itiraz niteliğinde olduğu, İİK'nun 62/4. maddesi gereğince itiraz edilen kısmın miktarı açıkça gösterilmediği, Buna göre, borca yönelik bu kısmi itiraz geçersiz bir kısmi itiraz olup bu doğrultuda verilen takibin durdurulmasına yönelik 24/11/2020 tarihli müdürlük kararı da yerinde olmadığı yönündeki gerekçe ile "Davanın KABULÜ ile borçlunun yetki itirazının KALDIRILMASINA, Borçlunun kısmi itirazının geçersiz olduğundan takibin durdurulmasına yönelik 24/11/2020 tarihli müdürlük kararının KALDIRILMASINA ve TAKİBİN DEVAMINA, Yasal şartlar...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2019/681 ESAS- 2021/781 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2019/7073 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını takibe esas senet üzerinde tanzim yerinin Kayseri olduğunu Kayseri icra müdürlüğünün yetkili olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetki ve borca itirazın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Bonoya dayalı takip genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca İİK 50/1 maddesi son cümlesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2020/496 ESAS 2020/581 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/11/2020 tarih ve 2020/496 Esas 2020/581 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı Arif Akıllı Vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 3....

Davacı taraf yetki ve borca itirazda bulunmuş olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden sair itirazların incelenmesine yer olmadığına karar vermiştir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili hakkında 14.07.2020 tanzim ve 30.11.2020 vade tarihli 15.000,00- TL tutarlı, 23.11.2019 tanzim ve 30.11.2020 vade tarihli 10.000,00- TL tutarlı, 14.07.2020 tanzim ve 31.10.2020 vade tarihli 15.000,00- TL tutarlı, 23.11.2019 tanzim ve 31.10.2020 vade tarihli 40.000,00- TL tutarlı, 23.11.2019 tanzim ve 30.09.2020 vade tarihli 60.000,00- TL tutarlı bonolara dayalı olarak kambiyo takibine başlandığını, müvekkilinin ikamet yerinin Ünye/Ordu olduğunu, yetkili icra dairelerinin Bursa değil Ünye icra daireleri olduğunu bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca takibe konu bonolar üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirtip, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, takibin iptaline ve davalının tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın yetkiye borca ve takibe itiraz ettiğini, mahkemece yetki itirazının reddedildiğini, borca ve takibe itirazın kabul edilerek takibin iptaline karar verildiğini, bonoda vadenin esaslı bir şekil şartı olmadığını, vadenin belirtilmemesinin bonoyu geçersiz hale getirmediğini, iki vade olmasının da senedi geçersiz hale getirmeyeceğini, bu nedenle verilen kararın isabetsiz olduğunu, ayrıca yetki itirazı reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalıdan vade farkı nedeni ile alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için girişilen takibe davalının yetki ve borca ilişkin olarak itiraz ettiğini, itirazların haksız olduğunu belirterek iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili yetkili icra dairesi ve mahkemenin müvekkilinin ikametgahı olan ... İcra Dairesi ve Mahkemeleri olduğunu, ayrıca taraflar arasında vade farkı hususunda bir anlaşma bulunmadığını belirterek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

    S.Y. ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelik dikkate alınmadan hatalı karar verildiğini, yönetmelikte borca itiraz durumunda ... S.Y. hükümlerinin uygulanacağının, yetkiye itiraz durumunda ise sistem üzerinden yetki itirazının kabul seçeneğinin seçileceğinin belirtildiğini, hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü ... olarak gösterildiğinden davanın ...'de açıldığını, sözleşmeden kaynaklanan yetkiye itiraz edilmediği takdirde takibin açıldığı icra müdürlüğünün yetkili hale geleceğini, davada kesin yetkinin söz konusu olmadığını, davalı şirketin cevap dilekçesi vermediğini ve yetki itirazında bulunmadığından davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu