Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Takip konusu alacağın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça takipte icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiştir. Davacının borca itirazına ilişkin itiraz sebeplerinin değerlendirilmesinden önce yetki itirazının karara bağlanması gerekmektedir. Bilindiği üzere icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin itiraz hadiselere göre değerlendirilip karara bağlanması gereken bir dava ön şartıdır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 22.maddesinde Eskişehir Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili kılınmıştır. Somut uyuşmazlıkta her ne kadar TBK 89.maddesine dayanılmış ise de TBK 89.maddesinde de açıkça belirtildiği üzere bu madde taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa uygulanacak bir hükümdür....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup, davacı borçlu takibi 25/01/2019 tarihinde öğrendiğini bildirdiğinden, dava yasal süresinde açılmıştır. İİK'nın 65. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, borçluya usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayanıldığından, gecikmiş itirazdan söz edilmesi mümkün değildir....
B-DAVACI TARAFIN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; İİK.nun 150 maddesi; “Borçlu veya üçüncü şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilirler. Ancak, rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72. madde hükümleri kıyasen uygulanır," İİK.nun 150/a maddesinde "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümler uygulanır", hükmünü içermektedir. Anılan maddede ödeme emriyle birlikte dayanak belgenin borçluya gönderileceğine dair yasal bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öte yandan İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takipleri hakkında da uygulanacağına dair bir hüküm mevcut değildir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2017/5107 esas 2018/6828 karar sayılı ilamı) Bu itibarla, davacının bu yöndeki şikayeti de yerinde değildir....
Ltd Şti'nin çekin üzerindeki kaşe ve imzası sahte olup, ciro zincirinin de bu nedenle bozuk olduğunu, imzanın sahteliğinin çek üzerinden anlaşılabilir olup, herkese karşı ileri sürülebileceğini, karşılıksız işlemi yapılmayan çek takibe konu edilemeyeceğinden bu sebeple de takibin iptali gerektiğini beyanla, yetki ve takibe itirazlarının kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın borca ve yetkiye itiraz davasında borca itiraza cevap haklarını saklı tutarak yetki itirazını kabul ettiklerini beyanla, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 36. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2023/159 Esas- 2023/112 Karar sayılı ilamı ile, "Somut olayda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği yer olması sebebiyle yetki itirazında bulunan borçlunun yerleşim yerinin İzmir olduğu, muhatap bankanın DenizBank A.Ş....
Maddesine göre ödeme emrine itiraz süresinin ödeme emri tebliğ tarihi itibarı ile başlayacağını, İİK'nun emredici hükümleri çerçevesinde itiraz hakkı henüz doğmadan yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağını söyleyerek kararın kaldırılmasını ve şikayetin kabulünü istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 20/01/2022 Tarih 2021/748 Esas 2022/57 Karar sayılı kararı KALDIRILMASINA, Yeniden esas hakkında; -Borçlunun ödeme emrine yönelik şikayetinin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 13....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine bir adet çeke dayalı ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve tüm faiz ve ferilere itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve bunun üzerine alacaklının itirazın iptali davası açtığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde İstanbul 1....
- K A R A R - Davacı vekili, davacının davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının ödeme emrinin tebliğinden önce asıl borç miktarını ödediğini, borcun ferilerini ve vekalet ücretini ödememek için borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borcun ödendiğini, ödemeden önce faksla borcun teyit ettirildiğini, asıl alacağı alan davacının BK 113.maddesi gereğince faiz talep etme hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü 2022/5041 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin müvekkiline hiçbir zaman tebliğ edilmediğini, Yerel Mahkeme tarafından ise sanki ödeme emrine ek evrak müvekkiline tebliğ edilmiş gibi hüküm tesis edildiğini ve süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddedildiğini, müvekkiline dava dilekçesi ekinde mevcut Balçova Vergi Dairesine gönderilen müzekkerenin gönderildiğini, müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmediğinden, ödeme emrinde belirtilen hususlardan (ödeme süresi, itiraz süresi vb...) müvekkilinin haberdar olmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkiline üzerinde 10 örnek ödeme emri yazan tebligat ile Balçova Vergi Dairesine hitaben yazılan müzekkerenin gönderildiğini, Mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadığını, bu husus kamu düzenini ilgilendiren hususlardan olup; ödeme emrinin gönderilmemesine ilişkin müvekkilinin süresiz şikayet hakkı bulunmasına rağmen sürenin kaçırıldığından bahisle davanın...
Yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yani tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir. İİK.nun 50.maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir....