WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır....

Uyuşmazlık; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet, yetkiye, borca ve faize itiraz ile ilamlı takip koşulları oluşmadığı gerekçesiyle takibin iptali istemine ilişkin şikayet ve kıymet takdirine yönelik itiraz niteliğindedir....

sayılı icra takibi başlatıldığını, müvekkili adına 11.04.2013 tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini, itiraz üzerine İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün 19.04.2013 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz üzerine duran takip ile ilgili olarak davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/967 Esas sayılı dava açıldığını, İstanbul Anadolu 7....

İcra Müdürlüğünün 2020/3728 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı banka tarafından borçlular Mehmet Adıgüzel ve Mehmet Arslan aleyhine bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu Mehmet Arslan'ın takipten önce öldüğünün öğrenilmesi üzerine alacaklı tarafından veraset ilamı çıkartılmak üzere yetki istendiği, alacaklının mirasçılık belgesiyle tespit edilen mirasçıların takibe eklenerek ödeme emri gönderilmesini talep ettiği, davacı borçlu mirasçılara örnek 10 ödeme emrinin 21.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların yasal 5 günlük süre içerisinde borca itiraz edip kambiyo senetlerine özgü şikayet yoluna başvurdukları, dosya içerisindeki senet suretine göre bononun şekli unsurlarının tam olduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekili dava dilekçesinde ve istinaf başvurusunda takip dayanağı senedin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürmüştür....

Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetki itirazı ve takibin iptaline ilişkin şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, yetki itirazının reddine, davacı borçlu yönünden ipotek limiti olan 15.000.000.00 TL'yi aşan kısmı yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın borçlu vekili ve alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353-1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yetki itirazının reddine, diğer taleplerin de reddine, karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Örnek 7 icra takibi ile 8.600.000,00 TL asıl alacak, 2.639.080,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.239.080,83 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde, 01.03.2022 de ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 03.03.2022' de takibe, ödeme emrine, borca ve fer'ilerine itiraz edildiği, 08.03.2022' de de takibe dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediği ve işlemiş faiz kalemi ile ilgili olarak da faizin başladığı gün ve faiz oranının gösterilmediği gerekçesi ile İcra Mahkemesine şikayette bulunulduğu, İcra Mahkemesince takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, ödeme emrinin iptaline yönelik...

      DAVA Davacı borçlu vekili; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 18.06.2020 olarak tespit edilmesi gerektiğini, yetkili temsilcinin vefat ettiğini, şirketin usulüne uygun şekilde temsil edilemediğini, şirket adına açılan icra takiplerinden haberdar olunamadığı için itiraz edilmediğini, ayrı bir temsil ve yönetim kayyımı atandığını, şirket müdürü ...’un şirket unvanı altında atacağı münferit imzası ile şirketi her hususta temsil ve ilzam etmesine” karar verildiğini, müvekkili şirket temsil eksikliğinin giderilerek böylece, bahse konu icra takibinden ve icra takibinden gönderilen ödeme emrine karşı itiraz başvurusunda bulunması imkânı doğduğunu, ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığından, yetkiye, ödeme emrine, borca, faizine ve diğer tüm fer’ileri ile takibe itiraz edilmesi zorunluluğu da hâsıl olduğunu, zaman aşımı definde bulunduklarını, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini...

        Mahkemece, HMK'.nın 6. maddesi uyarınca, ihtilaf taşınmazın aynından veya bir sözleşmeden kaynaklanmıyor ve taraflar arasında yetki sözleşmesi yok ise, kural olarak davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim mahkemesinin genel yetkili mahkeme olduğu , dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının ikamet adresinin ... ilçesi olduğu, taraflar arasında yetki sözleşmesi veya acentalık ilişkisi olmadığından genel yetki kuralı geçerli olup davalı tarafından süresinde yetki itirazında bulunulmuş olması nedeniyle HMK.'nın 6. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı taraf ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne yaptığı itirazında ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptali davaları takip hukukundan kaynaklandığından icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin yapılması dava şartıdır....

          İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmaması doğru olmadığı gibi, taraflar arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmesinin 52.maddesindeki yetki şartının da gözetilmeden yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.1.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu