WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2021/139 ESAS - 2021/461 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin dayanağı senetlerde düzenleme ve ödeme yeri bulunmadığını, yetki kaydının geçerli olmadığını, senetlerde keşideci adresinin Tuzla olup İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili olduğunu, senetlerde ödeme ve düzenleme yeri bulunmadığından kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödememe protestoları senette yer alan adrese tebliğ edildiği halde ödeme emrinin mernis adresinde tebliğ edilmesinin tebligat usullerine aykırı olduğunu, borca ve imzaya itiraz ettiğini belirterek İstanbul Anadolu Adliyesi İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun...

İcra Müdürlüğü'nün 2020/11646 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİY’nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Diyarbakır Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinden haricen haberdar olmaları üzerine takibe ve borca itiraz dilekçesi verdiklerini, itiraz dilekçesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, takibin durdurulması kararının yerinde olduğunu, müvekkilin itiraz için tebligatı beklemesine gerek olmadığını, müvekkil borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden takibe itiraz etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, beyanla şikayetin reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Eldeki dava; İİK 16. Maddesinde düzenlenen icra memurunun muamelesi karşı şikayet yoludur. İİK 4....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...

    Ayrıca müvekkili şirketin takip alacaklısına karşı herhangi bir borcu bulunmadığını ,ödeme emrine ekli senette müvekkili şirketin yetkilisi tarafından kaşe ve üzerine atılmış bir imza bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin takip konusu senetten kaynaklı borcu bulunmadığını, senette kaşe üzerine şirket yetkilisi tarafından atılmış bir imza bulunmadığından şirkete husumet yönetilemeyeceği gibi müvekkili şirket aleyhine takipte yapılamayacağını, borca itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin borçlu sıfatının bulunmadığı bir "kambiyo senedi" ile ilgili müvekkili hakkında icra takibi başlatılmış olmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini de talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, HMK'nun 7/1. maddesi gereğince itiraz eden borçlu Marpet......

    . - K A R A R - Davacı vekili; davalının borcuna karşılık müvekkiline verdiği çek bedelini ödememesi üzerine başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu çekin işlem yerinin Bursa olduğunu savunarak davanın yetkisizlik nedeniyle reddini istemiştir. Mahkemece; davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kabulü gerektiği, çekin işlem yerinin Bursa olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile davanın yetki nedeni ile reddine, süresi içerisinde müracaat edildiğinde dosyanın yetkili Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir....

      Maddesi uyarınca ilan edilen ödeme emrindeki bilgilerin takibin niteliğine göre örnek 10 ödeme emrindeki bilgileri içermesi gerekirken örnek 7 ödeme emrindeki bilgilerin içerdiği, itiraz süresinin ve itiraz mercinin hatalı gösterildiği, ödeme emrine ilişkin ilamda belirtilen toplam 22 günlük itiraz süresi göz önünde bulundurulduğunda davacı-borçlunun 21/01/2022 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin kabulünün hak ihlali sonucunu doğuracağını ve mağduriyete sebebiyet vereceği tartışmasızdır. O halde ilk derece mahkemesince davalının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

      Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 07/01/2022 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 30/12/2021 tarihinde borçlu vekilinin icra dosyasına vekaletname ve itiraz dilekçesi sunduğu, davacı - borçluya tekrar çıkartılan ödeme emri tebligatının ise, 15/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği , uyuşmazlık konusu davanın 10/01/2022 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz....

      İlçesi, ... yolunda çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde ... plakalı aracın maddi hasara uğradığını, hasarın giderilmesi için davacı şirketin 18/05/2012 tarihinde 9.065,94 TL ödeme yaparak ihbarname aldığını, kazanın oluşumunda 35 K 1014 plakalı aracın kusurlu olduğunu, kendisine ve araç sahibine ödeme yapması için yazılı olarak uyarıda bulunulduğunu, ancak davalıların ödeme yapmaktan kaçtığını, davalılar adına borçlu sıfatıyla ... 1. ... Dairesi'nin 2013/135 esas sayılı dosya üzerinden takip başlatıldığını, davalıların yetki ve borca itiraz ettiklerini, itirazlar üzerine takibin durduğunu, yetki itirazının davacı tarafından kabul edilerek dosyanın ... Dairesi'ne gönderilerek 2013/58 sırasına kaydedildiğini, bu dosya üzerinden gönderilen ödeme emrine davalıların itiraz ettiklerini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların ......

        AŞ tarafından borca ilişkin itirazının kayıtla ödemenin 14/07/2021 tarihinde yapıldığını, ödeme yapılmış olması ve yetkiye yönelik itiraz olmaması nedeniyle Kayseri İcra Müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiğini, İİK'nun 50 yollamasıyla yetki itirazının ileri sürülmesine ilişkin düzenlemenin yapıldığını, davacının yetki itirazında bulunduğunu ve Bakırköy İstanbul icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu bildirdiğini, ancak bildirmiş olduğu husus ile bağlı olup davayı değiştirmesine muvafakat edilmediğini, davacının yerleşim yeri adresinin de İstanbul Anadolu Adliyesi yargı çevresi içerisinde bulunduğunu ve mahkemece bu hususta da hiçbir inceleme yapılmaksızın yetkisi bulunmayan Bakırköy İcra Müdürlüğünün yetkisine karar verdiğini, verilen kararın diğer borçluları da etkileyecek olup bütün halinde verilmemesinin gerektiğini, en azından borçlu yönünden dosyanın tefrik edilerek yetki kararı verilmesinin gerektiğini, HMK'nun 7/1 maddesine göre yetkili icra dairelerinden birinde açıldığından takibin...

        UYAP Entegrasyonu