İcra Hukuk Mahkemesinin 22/10/2018 tarih 2018/1206 Esas, 2019/619 Karar sayılı kararında her ne kadar borçlu tarafından borca itiraz dilekçesi sunulmadığından takibin durdurulması talebin reddine karar verilmiş ise de sonuç itibarıyla ödeme emrinin iptal edildiği, davacı borçlunun ödeme emrinin iptali üzerine kendisine yeni bir ödeme emri tebliğ edilmeden borca itiraz ettiği, karar sonrası oluşan bu duruma göre borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması gerektiği, icra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline dair kararının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, karardan sonra borca itiraz edilmekle mahkemenin takibin durdurulması talebinin red gerekçesinin de ortadan kalktığı, bu durumda borçlunun takibin durdurulması talebinin kabulünü mahkemece verilen kararın kesinleşmesine bağlayan 22/07/2019 tarihli icra müdürlük kararına yönelik şikayetin kabulüne dair İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararında HMK.355 maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden...
Esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatıldığı, takip borçlusu olan davalının ödeme emrine karşı yasal süre içinde 11/02/2014 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, öte yandan ödeme emrine karşı itiraz dilekçesinde davalının ayrıca ve açıkça yetki itirazında bulunduğu, yetkili icra müdürlüğünün genel yetki kuralları uyarınca yerleşim yeri olan ... İcra Müdürlükleri olduğunu bildirmiştir. Davalı takip borçlusunun ... İcra Müdürlüğü yönünden mevcut yetki itirazına rağmen, takip alacaklısı olan davacı / alacaklı vekili Av. ... ve bu vekilin yetkilendirmesi ile alacaklı vekili ... 21/02/2017 tarihli dilekçesinde "yetki itirazını kabul ettiklerini" icra müdürlüğüne bildirmiş ve dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan ... İcra Müdürlüklerine gönderilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili yetki itirazına uygun şekilde dosyanın ... İcra Müdürlüklerine gönderilmesi yerine, bizzat kendi beyanı ve imzasıyla dosyanın yine yetki itirazında hiç belirtilmeyen ......
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emrinden haberdar oldukları tarihin 28/10/2022 tebligattaki usulsüzlüğü öğrendikleri tarihin 22/02/2023 tarihi olduğunu, ödeme emrinin tebliğ tarihinin ödeme emrine muttali olma tarihi olan 28/10/2022 tarihi olarak belirlenmesini, usulsüzlüğü şikayet tarihlerinin 22/02/2023 tarihi olmakla şikayetin süresi içerisinde yapıldığını, şikayetin süreden reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, icra takibinin borcun miktarı da gözetilerek tedbiren durdurulmasını, 28/10/2022 tarihli borca ve ferilerine itirazlarının kabulünü ve dosyadaki tüm hacizlerin fekkini ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. İstanbul 18....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlulardan bir kısmı olan takip borçluları T18 T10 Nazliye Aydın Özlü T12 Özlü T8 T15 T11 T6 T9 T13 Züleyha Çoşkun T4 T16 T3 T5 T19 T17 T7 yapmış olduğu borca itiraz dilekçeleri sonrası Yozgat İcra Dairesinin 07/11/2022 tarihinde karar tensip tutanağı tutarak takibin durdurulmasına karar verildiğini, tensip tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, öğrendikleri gün 25/11/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, Yozgat İcra Dairesinin karar tensip tutanağıyla usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, dosyada borçlulara herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların dilekçelerinde açıkça borca itiraz etmediklerini, itiraz eden davalılar takipte borçlu olup kendileri takibe konu alacağa açıkça itiraz etmediklerini, sanki başka bir dosyada kendilerine gönderilen 89/1 itiraz ettiklerini, davalıların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım...
İİK’nun 16. maddesine göre, kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Aynı kanunun kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibi düzenleyen 171. maddesinde ödeme emrinin “… (3) Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı”nı içermesi gerektiği, 172. maddesinde ise, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmesi gerektiği düzenlemelerine yer verilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün ...Esas sayılı dosyasından gönderilen 20.07.2022 tarihli icra emrine karşı ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin... Esas davası açılarak icra emrine, alacaklara, faizlere ve miktarlarına, ferilerine itiraz edildiği; mahkeme tarafından tedbir kararı verilmediğinden icra dosyasına “itirazi kayıtla ödeme” yaparak dosya borcu ödenerek dosya infaz edildiği; ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada “işlemiş faiz alacağının 143.954,92 TL'lik kısmının” davacı tarafından iptaline karar verildiği; davacının iptal edilen 143.954,92-TL tutarında, haciz-icra tehdidi sebebiyle alacaklı tarafa fazla olarak para ödemiş olduğu ve fazla ödediği kadar karşı taraftan alacaklı olduğu anlaşılmakla takibin kaynağı senet olduğundan ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ......
Hukuk Dairesi ilamının dava konusu ile ilgisinin olmadığını, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, borçlu T3 a 06.08.2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen borçlunun İİK' da açıkça belirtilen 7 günlük itiraz süresinde ve açıkça belirtilen usulde borca itiraz etmediğini, ödeme emrinin tebliği öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi gerektiğini, borçlu T3 ödeme emrinin 06/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itirazın Yargıtay kararları ve İİK'nun 62/1. maddesine aykırı olduğunu, mahkemeye yapmış oldukları şikayetten önce 16/08/2022 tarihinde icra müdürlüğüne sunmuş oldukları dilekçe ile ödeme emrine itirazın ödeme emri tebliğ edildikten sonra 7 gün içinde yapılması gerektiğini belirten talep sunduklarını, ancak icra dairesi tarafından hukuka aykırı şekilde taleplerinin reddedildiğini, ilgili icra müdürlüğü kararının hukuka aykırı olduğu için şikayete bulunduklarını, mahkemece memur muamelesini şikayet olarak...
Yönetmeliği'nin 22/2.maddesi gereğince İcra ve İflas Dairelerinin, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yapacakları, sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanacağı, ayrıca, İİK'nin 8/a maddesinde de İcra ve İflas Dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin kullanılacağı, her türlü veri, bilgi, belge ve kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenerek kaydedileceği hüküm altına alınmış olup buna göre ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiği, çünkü ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, Yargıtay 12....
İzmir İli, Menemen İlçesinde faaliyet gösterdiğini, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, tebligatın müvekkili şirkette çalışmayan ve tanınmayan birine yapıldığını, müvekkilinin Gizem Kızılarslan adında çalışanı olmadığını, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığını, borcun dayanağı belgelerin takip talebinde gösterilerek, dayanak belgenin ödeme emri ekinde yer alması ve bu şekilde tebliğ edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, davalının edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek, yetki itirazının kabulüne, ödeme emrinin iptaline, takibi öğrenme tarihinin 04/02/2022 olarak kabulüne, usulsüz tebligat tarihine göre gerçekleştirilen kesinleşme, haciz ve diğer işlemlerin iptaline, borca itirazının kabulüne, davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...