DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emrinin borçluya takip dayanağı çeklerin gönderilmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali, çeke dayalı kambiyo senedine dayalı takipte zamanaşımı iddiasına dayalı borca itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince zorunlu olmamasına karşın borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesinin davacı borçluya yeni bir itiraz hakkı ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayet hakkı tanıyacağı, ödeme emri tebliğ belgesinde dayanak belgelere yer verilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Mahkeme; borca itiraz üzerine takibin durdurulmuş olmasının davacının İİK'nın 58/3 ve 61.maddelerine göre alacaklının, hareket etmediği yönündeki şikayetine engel teşkil etmediği, icra takibi bir belgeye dayanmakta ise belirtilen yasa maddeleri uyarınca bu belgenin aslı veya tasdikli örneğinin takip talebine ve ödeme emrine eklenmesinin zorunlu olduğu, dayanak belgelerin eklenmemesi halinde takibin veya ödeme emrinin iptali gerekeceğinden borçlunun bu yönde şikayette bulunmakta hukuki yararının bulunduğu, İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı Kanun'un 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerektiği, alacaklı tarafından belgeye dayanmaksızın da ilamsız icra takibi yapılabileceği, bu durumda itirazın kaldırılması davasında takipte gösterilmeyen belgeye dayanılamayacağı, takip talebinde alacağın "10/07/2004 tarihli Fatura 280,89 TL , 14/08/2004 tarihli Fatura 405,69 TL , 15/05/2004 tarihli Fatura...
GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden-borçlu vekilince icra mahkemesine başvurularak, yetkiye, borca itiraz edilerek protesto keşide edilmediğinden bahisle kambiyo senetlerine özgü takip hakkına ilişkin şikayette bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince , yetki itirazının reddine, davanın reddine karar verilmekle davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava dilekçesinin 04.11.2019 tarihinde UYAP’a kaydedildiği, Hukuk Mahkemeleri ön bürosonun havale tarihinin 04.11.2019 olduğu, ödeme emrinin 28.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup icra mahkemesine yapılan itiraz ve şikayet İİK'nun 168/1. maddesinin 5. bendi, 170/a-1. Maddesine göre 5 günlük süreye tabidir. 6100 sayılı HMK'nun 322/1. maddesinin göndermesiyle, 118/1. maddesi hükmüne göre eldeki dava süresindedir. Tarafların taciz olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığından HMK.nun 17....
Her ne kadar icra mahkemesince, borçlu tarafından borca kısmi itiraz edilmesi sebebiyle itiraz edilen kısım için takibin zaten durmuş olduğu, davacının tekrar dava açmasında hukuki bir fayda bulunmadığı gerekçe olarak belirtilmişse de, borçlu icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, borçlunun takibe konu alacağın dayanağı olan belge asıllarının tümünün icra dosyasına ibraz edilmediği ve ödeme emri ile birlikte kendisine tebliğ edilmediği, takip talebi ve ödeme emrinin birbiriyle uyumlu olmadığı gerekçesi ile İİK’nın 58/3 ve 61/1 maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etme hakkı ve hukuki yararı vardır ( Yargıtay 12. HD'nin 02.03.2021 tarihli, 2020/6620 E, 2021/2293 K. sayılı içtihadı)....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup İlk Derece Mahkemesince davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Davacının talebi İİK'nın 169. maddesi uyarınca itiraz niteliğinde olup; İİK'nın 168/1. maddesinin 3,4 ve 5 bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Yine şikayet davaları, İİK'nın 16. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup; İİK'nın 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir....
İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Yasada belirtilen 5 günlük süre hak düşürücü süre niteliğinde olmakla mahkemece resen gözetilmesi gereklidir....
Çeşme İcra Müdürlüğünün 2021/366 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yolu ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin 26/08/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 03/09/2021 tarihinde takibe itirazlarını bildirdiği görülmüştür. Davacı tarafın borcun ödendiğine, faiz oran ve miktarına ve takibe dayanak sözleşmeye ilişkin talepleri borca itiraz mahiyetinde iken ödeme emrinde takibe konu alacağın hangi döneme ait olduğunun gösterilmediğine, takip talebine talebe uygun kira sözleşmesinin eklenmediğine yönelik talepleri ise ödeme emrine ve takibe yönelik şikayet mahiyetindedir. Seçilen takip yolunu düzenleyen maddelerden olan İİK'nın 269/2. maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir....