WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, mahkemece, borçluların icra mahkemesine başvurularının yasal sürede olmadığı sabit olup, İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukuku bakımından yapılan şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi de doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine, HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 24/05/2022 gün, 2022/189 Esas, 2022/417 Karar sayılı kararının re'sen kaldırılmasına, davacı yanın usulsüz tebligat şikayeti ile İİK 33/a, 71/2 maddesine dayalı zaman aşımı şikayetinin esastan reddine; İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukuku bakımından yapılan şikayetin süreden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmişitr....

İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye imzaya ve borca itiraza dair olduğu, davacı vekilinin takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, hüküm kısmında sehven İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline yazılmış ise de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için hüküm kısmında düzeltilme yapılmadığı belirtilmiş, yine dava yetkiye itiraz olarak da açılmış olup yargılama sürecinde davacı tarafın yetki itirazından feragat ettiği ancak feragat ile ilgili bir hüküm kurulmadığı görülmüş olup her iki hususun da HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince dairemizce yapılan istinaf incelemesi sırasında düzeltilebileceği görülmüştür....

Rize olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile Rize icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini, takibe dayanak bononun zaman aşımı dolmuş olduğundan takibin talikine ve iptaline, işlemiş faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Takip dosyasına sunulan factoring sözleşmesi incelendiğinde, itiraz eden borçlunun sözleşmeye taraf olmadığı görüldüğünden, sözleşmedeki İstanbul İcra Dairelerini yetkili kılan yetki kaydının borçluyu bağlamayacağı kabul edilmiştir. Kaldı ki Yargıtay’a göre, icra dairesinin yetkisi takip talep tarihi ve takibe ekli kambiyo senedi esas alınarak belirlenir. Alacaklı takip talebinde yazılı para alacağının dayanağı olarak taraflar arasındaki sözleşmeyi değil, kambiyo senedini göstererek borçluya karşı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatmış ise taraflar arasında mevcut sözleşmede yazılı yetki koşuluna göre yetkili icra dairesi belirlenemez (HGK, 02.04.2019, E, 2017/741, 2019/382). Somut olayda alacaklı takibin dayanağı olarak taraflar arasındaki faktoring sözleşmesini değil, kambiyo senedini gösterdiği için sözleşmede yazılı yetki kaydına göre İstanbul İcra Daireleri yetkili sayılamaz....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla (örnek 12) takipte, borçlu İcra Hukuk Mahkemesine başvurarak zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek takibin geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece tasarrufun iptali davasının zamanaşımını kestiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'...

    Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur” hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddede itiraz ve şikayetin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır (HGK 05/10/2012 tarih, 2012/12-310 E. 2012/653 K.). Somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte, borçlu icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunmuş olup, anılan itirazların İİK'nun 172. maddesi gereğince takip yoluna göre icra dairesine yapılması gerekmektdir....

      Bu durumda, takibe konu senet 6102 sayılı TTK'nun 776. maddesinde öngörülen koşulları taşımakta olup kambiyo senedi niteliğindedir. O halde, mahkemece, borçluların kambiyo vasfına yönelik şikayeti yerinde olmadığından borçlular tarafından ileri sürülen sair iddialar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK'nun 686 ve 790. maddelerinde; "senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı" öngörülmüştür. Somut olayda; her ne kadar dayanak çekteki ilk cironun lehtara ait olmadığı açıklanarak takibin iptaline karar verilmişse de, çek aslının incelenmesinde ilk cironun lehtara ait olduğu görülmektedir. O halde mahkemece; borçlunun, alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik kambiyo hukukuna ilişkin şikayeti yerinde olmadığından, borçlunun sair itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; çek aslı icra müdürlüğünden getirtilmeden çek fotokopisi üzerinde yapılan inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve İİK’nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04.10.2014 tarih, 17942/23610 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların, yasal süreden sonra icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, çekin lehtar hanesinde tahrifat yapıldığını ileri sürerek alacaklının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığından bahisle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, HMK.nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

            Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25/05/2017 keşide ve ibraz tarihli çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emrinin bila tebliğ dönmesi üzerine borçluya mernis adresi şerhi ile tebligat çıkarıldığı, 20/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun lehtardan sonraki ciranta olarak ciro silsilesinde yer aldığı görülmüştür. İİK.'nun 168/1- 5.maddesi açık hükmüne göre, hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılan borçlu; borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirmek zorundadır. İİK.'nun 169.maddesinde "Borca İtiraz", İİK.'nun 169/a maddesinde de "İtirazın İncelenmesi" hususları düzenlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu