Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde olmadığını, davacılar vekilinin takip dosyasına daha önce vekalet sunarak, 23/09/2019 tarihinde borca itiraz talebini icra müdürlüğüne yaptığını, itiraz mercii İcra Mahkemesi olduğundan itirazın reddedildiğini, borçluların İcra Müdürlüğüne yaptığı itirazda, imzaya itiraz etmediklerini, borca ve imzaya itirazın 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığını, davacıların iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10'dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine karar verilmiştir....

No:156 Seyhan/Adana olup, anılan borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatının 29/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan borçlu yönünden takibin 07/05/2019 tarihinde kesinleştiği, anılan borçlu yönünden takibin itiraz tarihi olan 07/06/2019 tarihinden önce kesinleşmesi nedeniyle Adana icra dairelerinin yetkisinin kesinleştiği, bu durumda diğer takip borçluların yetki itirazında bulunamayacağı anlaşıldığından yetki itirazının reddine davacının imzaya itirazının değerlendirilmesi hususunda, 28/02/2020 tarihli rapora göre takibe konu çek üzerindeki T1 adına atılı imzanın T1'ın eli ürünü olmadığı, imzanın T1 tarafından tatbik edilmediği sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşıldığından davacının yetki itirazının reddine, davacının imzaya itirazının kabulü ile İİK.nun 170/3 maddesi uyarınca takibin davacı yönünden durdurulmasına, koşulları oluşmadığından davacının %20 kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

Dava; İİK 169 ve 170. Madde kapsamında açılan imzaya ve borca itiraza ilişkin olup mahkemece takibin durdurulmasına yönelik olarak verilen tedbir kararı gereğince takibin durdurulduğu ve imzanın ve borcun davacıya ait olduğu anlaşıldığından mahkemece davalı lehine %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesi ve para cezasının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle davacının asıl alacağın %10'u tutarında para cezasına mahkum edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince; Boyabat İcra Müdürlüğünün 2019/636 E sayılı takip dosyasında yapılan icra takibine davacı tarafça yapılan yetki itirazının kabulü ile, Boyabat İcra Müdürlüğünün YETKİSİZLİĞİNE, dosyada Küçükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; borca, imzaya, faize ve icra müdürlüğünün yetkisine itirazlara ilişkindir....

DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13 .İcra Müdürlüğünün 2021/9448 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil şirket adresinin Kocasinan /Kayseri olup, takipte Kayseri İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı çekin keşide yeri ve muhatap banka şubesinin de Bakırköy Adliyesi Yargı Çevresinde olmadığını, dava dışı diğer borçluların yerleşim yeri adresinin Bakırköy Adliyesi Yargı sınırları içinde olsa bile HMK 7/1 hükmünün uygulanabilmesi için dava dışı borçlar hakkındaki takibin itirazlarını yapıldığı takip itibariyle kesinleşmiş olması gerektiğini, çekte bulunan imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Kayseri İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, ayrıca imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2022 NUMARASI : 2022/323 ESAS - 2022/599 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ankara 3....

göre yerinde olmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayet ve borca itirazın(mirasın reddine dayalı) HMK'nın 114/1- ı ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan Usulden Reddine, İmzaya ve borca itirazın Reddine" karar verildiği görülmüştür....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya ve borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 168 maddesi, İİK'nın 169 maddesi, İİK'nın 170 maddesi, İİK'nın 68. maddesi ve sair ilgili yasal mevzuat 3. Değerlendirme 1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    Ancak takip kesinleştikten sonra borç ödenmiş ise İİK 71. maddeye göre takibin iptalini isteyebilir." dolayısıyla davacının borca ve imzaya itiraz hakkı bulunmadığından zamanaşımı talebinin ise takip konusu alacak takip nedeniyle zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, davacının borca ve imzaya itirazı nedeniyle yargılama sırasında takip geçici olarak durdurulmadığından, davacının borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesi nedeniyle davacı borçlu aleyhine tazminata karar verilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınır olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda mahkemenin tazminatın reddine dair verdiği karar doğru görüldüğünden, davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    UYAP Entegrasyonu