İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Yasada belirtilen 5 günlük süre hak düşürücü süre niteliğinde olmakla mahkemece resen gözetilmesi gereklidir....
vasfına haiz olmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle ilk derce mahkeme kararının kaldırılmasına, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile Sivas İcra Dairesinin yetkisizliğine ve takibin yetki yönünden iptaline, kambiyo vasfını haiz olmayan belge ile kambiyo takibi açılamayacağından borca ve takibe itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunduğu hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz." denilmektedir. Olayımızda; davacı-borçlu tarafından borç kabul edilerek, ödendiği iddia edilmiş olmakla, artık İİK'nun 170/a-son maddesi kapsamında takip dayanağı belgenin kambiyo vasfına haiz olup olmadığı hususu incelenemeyeceğinden HMK 353/1a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, davacının borca itirazının incelenmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İİK 168/3'e göre, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi gerekir. İİK 170/a-2'ye göre, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla kendisinde intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedini bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuki mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir. Süresi içinde yapılmış kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik bir şikayet bulunmadığından süresi geçen şikayette re'sen bu husus değerlendirilemeyeceğinden mahkemece süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Somut olayda; davacı tarafından senedin kambiyo vasfına haiz olmadığından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağı iddiası ile birlikte senedin teminat senedi olduğunu da ileri sürmüş, ayrıca borca, faize ve fer'ilerine yönelik itirazlarını da bildirmiştir. Bu halde İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır.Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." hükmü gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve taraf delilleri toplanarak borca itiraz ve şikayet duruşmalı olarak incelenmelidir....
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; takip dayanağı bononun düzenleyeninin... A.Ş. olduğu, düzenleme ve dolayısıyla ödeme yerinin Beyoğlu İstanbul olduğu, davacı borçlunun keşideci lehine aval veren olduğu, bononun TTK'nun 776-1 maddesinde sayılan yasal ve zorunlu unsurları içeren kambiyo senedi vasfına haiz olduğu ve takip talebi üzerine icra dairesi kasasına alındığının görüldüğü, davacı borçlunun keşideci lehine aval veren sıfatıyla bonodan sorumlu olması, imza itirazının bulunmaması, borca itiraza ilişkin olarak İİK'nın 169/a maddesinin 1. fıkrasında sayılan nitelikte delil sunulmaması nedeniyle şikayetin ve borca itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacıya ödeme emrinin 04.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği davanın süresinde açıldığı ,takibe konu belgede tanzim yerinin yer almadığı gibi borçlunun adının yanında da adres yer almadığından zorunlu unsur olan tanzim yerinin yer almaması nedeni ile kambiyo vasfına haiz olmadığından, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/222 ESAS - 2021/446 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2021/10559 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğunu, ödeme emri ekinde takip dayanağı çek suretlerinin gönderilmediğini, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, Burdur İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda ve ödeme emrinin iptali talebi ile şikayette bulunulmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
in temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekin keşide tarihinin değiştirildiğini, yapılan bu değişikliğin onaylanmamış olduğunu, bu haliyle çekin kambiyo vasfının ortadan kalkmış olduğunu belirterek ödeme emrinin iptaline istediği, mahkemece, HMK'nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, çekin kambiyo vasfına yönelik İİK'nun 170/a-1. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliği taşımaz. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....
Alacaklının istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; İİK.nun 170/a maddesine göre; "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını, 168. maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir." 168. maddenin 3. bendinde şikayet süresi beş gün olarak belirlenmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını ve yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapması zorunludur. Aynı maddenin birinci fıkrasının dördüncü bendi gereği imzaya itiraz; üçüncü bendi gereği de takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayet yine ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır....