Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yetki itirazı konusunda inceleme yapılmadan esasa ilişkin olarak karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle yeni bir bilirkişi raporu alınmadığını ayrıca müvekkil tarafından yapılan şikayetin incelendiği Bakırköy CBS şikayeti ile 2022/35419 Sor. Sayılı dosyasının incelenmediğini, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. maddesi gereğince; yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kat'i surette karara raptolunur. Dava dilekçesinde borçlu davacı, yetkiye itirazla birlikte imzaya itirazını ileri sürmüş ise de, mahkemece yetkiye itiraz hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, yetkiye itiraz konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan esas hakkında karar verilmiştir....
İ.İ.K'nun 168/5 ve 169/a maddesine dayalı yetki itirazıdır. 6100 sayılı HMK'nun 19/2 maddesine göre yetki itirazında bulunan tarafın yetki itirazında yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği yetkili mahkemeyi göstermesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınamayacağı, davacı borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini bildirmediği, yetki itirazının 6100 sy. HMK'nun 19/2 maddesine göre geçersiz olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. İmzaya İtiraz Yönünden: İstek,2004 sayılı İİK.'nun 168/4 ve 170. Maddesine dayalı imzaya itirazdır. 6098 sy. TBK'nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2023 NUMARASI : 2022/115 ESAS 2023/148 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilleri aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/7275 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkillerinin murisine ait olmadığını, murisin davalıya borcunun bulunmadığını, ayrıca takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığını yetkili icra müdürlüğünün Niğde İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek imzaya, borca ve yetkiye itirazın kabulüne, takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
No: 2 Muratpaşa /Antalya olduğunu, genel yetki kuralı gereği Antalya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, icra dosyasının dayanağı olan çekin keşide yeri ve muhatap banka şubesinin de Manisa Adliyesi yargı yetkisinde olmadığını, ayrıca kambiyo senetlerine bağlı alacakların aranacak borçlardan olduğundan alacaklının yerleşim yeri adresinin de yetkili olmadığını, yine takibe konu çekte bulunan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin talimat ile imza yazı örneklerinin alınması ve çekte bulunan imza üzerinde inceleme yapılması halinde imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerle imzaya itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Antalya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, ayrıca imzaya itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin takibin durdurulması, yetkiye, imzaya ve borca itiraz taleplerini ihtiva etmesine karşılık, itirazın sadece "yetki" yönünden incelenerek karara bağlanmasının, takibin durdurulması yönünde bir karar oluşturulmamasının; haksız ve kötüniyetli takip alacaklısı aleyhine, müvekkil lehine asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve takip alacaklısı aleyhine %10 aranında para cezasına hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup hükmün kaldırılmasına, ek gerekçe ile takibin durdurulmasına, lehlerine %20 tazminata ve takip alacaklısı aleyhine %10 para cezasına hükmedilerek yetki itirazımızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/8197 takip sayılı dosyasında yetkiye, imzaya, borca itiraza ilişkindir....
Davalı-alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde; diğer takip borçlusunun yetki itirazında bulunmadığından Anadolu icra müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiğini, müvekkili çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, davacının çek üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, çalıntı iddiası ve yapılan ödemelerin yetkili hamile karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını beyanla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda; yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sonradan feragat ettiği yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun tespiti ile birlikte dava dilekçesinde ileri sürülmemiş olmasına rağmen bonoda tahrifat yapıldığı hususunun da belirlendiği ve bu rapora dayalı olarak mahkemece, bonoda 10.000 TL olan miktarın araya “sıfır” rakamı eklenmek sureti ile 100.000 TL yapıldığı gerekçesi ile 10.000 TL'nın üzerindeki miktar yönünden takibin durdurulmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmektedir....
DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Malatya İcra Müdürlüğünün 2019/27398 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde takibe konu çek incelendiğinde çekin TEB bankasına ait olduğunu, anılan bankanın Tokat Şubesi tarafından verildiğini, çekin keşide yerinin Tokat ili olduğunu, müvekkilinin ikametgah adresinin Tokat olduğunu, ayrıca çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenlerden dolayı davanın kabulü yetkiye, imzaya borca itirazlarının kabulü ile imzaya itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009 /12995 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 15.06.2009 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 19.06.2009 tarihinde süresinde yetki itirazında bulunmuştur. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.(HUMKm..9) Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda BK.'nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece borcum yoktur şeklinde itiraz etmişse alacaklı akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....
başlatılırken aslı sunulan senette düzenleme yeri olarak Niğde ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmakla Niğde İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilerek yetki itirazının reddine karar verilmesi ve davacı borçlunun yetki itirazı dışındaki imzaya ve borca itirazının esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu görülmüştür....