DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine ve imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tensiple yetki itirazının reddine ve yargılama sonunda imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Takip dayanağı olan bonoda keşide yerinin İstanbul olması nedeni ile icra müdürlüğü yetkili olduğundan. yetki itirazı yerinde olmamakla yetki itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında; muhatap bankanın İstanbul'da olduğu, keşide yerinin İstanbul olduğu, borçlunun takip tarihindeki ikametinin de İstanbul olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazın süresi içerisinde yapılmadığını bu nedenle davanın süre yönünden reddinin gerektiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve davanın süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haczi yolu ile takipte yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir. İİK'nın 168/5 maddesine göre yetki itirazı ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde yapılacaktır. Yine İİK'nın 168/4 maddesine göre imzaya itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde yapılacaktır....
No:81/12 Bağcılar/İstanbul adresinde ikamet ettiğini, takibin başlatılmış olduğu icra dairesinin yetikisine itiraz ettiklerini ayrıca yetkiye itiraz ile birlikte imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dilekçesinin yetkiye itiraz, imzaya itiraz ve borca itiraz olarak düzenlendiğini, dilekçe incelendiğinde sadece yetki itirazında bulunduğunun açık olduğunu, dava konusunu taleple bağlılık ilkesi gereği yetki itirazı şikayetinin dışına çıkmadan değerlendirilmesi gerektiğini, senette ihtilaf halinde Kayseri İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili kılındığını, davanın adresinin neresi olduğunun hiç öneminin olmadığını, bu nedenle davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne, diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazla birlikte imzaya ve borca itirazda bulunulmuştur. Yetki itirazında bulunulması nedeni ile mahkemece öncelikle yetki itirazı hususunda karar verilmesi gerekir....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda da yetki itirazında bulunulmuş ise de hangi icra dairesinin yetkili olduğu belirtilmediğinden geçerli bir yetki itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yetki itirazının geçersiz olması nedeniyle yetki itirazının reddi ile imzaya itirazların incelenmesi gerekirken yetki itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle; istinaf kanun yoluna başvuran davalı takip alacaklısı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.a-3. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir....
Yetki itirazı ise açıklanan maddenin 1.fıkrası hükmü kapsamına girmeyip esasa yönelik bir itiraz niteliğinde olmadığından itiraz eden davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacı Alime'nin diğer itirazı ise imzaya itirazdır. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, mahkemece imza incelemesi yapılmadan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı Alime aleyhine imzaya itirazın reddi nedeniyle tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi de yerindedir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekin keşide yeri olan mersin icra dairelerinin yetkili olduğunu, imzanın davacıya ait olduğunu, beyan etmiş, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; çekin keşide yeri mersin olduğu için icra dairesinin yetkili olduğu, aldırılan raporda imzanın davacı eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtildiği gerekçeleriyle yetki itirazının ve imzaya itirazın reddine, şartları oluşmadığı için tazminat talebinin reddine, asıl alacağın yüzde onu oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin davacının ikametgahı olan Erdemli İcra Daireleri olduğunu, çekteki imzanın davacı borçluya ait olmadığını, imzanın taklit edilerek atıldığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ile imzaya itirazın kabulüne ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Şti Vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Dairesinin 2020/6928 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında takip yapıldığını, şirket adresinin ve takibe konu çekteki keşide yerinin Van ili olduğunu, icra takibinin yetkisiz yerde başlatıldığını, yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin Van Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, takibe konu çekin altındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borcun tamamına itiraz ettiklerini belirterek yetki itirazı ve imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür. Davalı T3 Taş. İnş. Tic. San. Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak yetkiye itiraz edildiği, yetki itirazının mahkemece kabul edilerek takip dosyasının yetkili Karaman İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içerisinde borçlunun bu kez imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece, yetkisiz icra müdürlüğünce çıkartılan ödeme emrinden sonra borçlunun yetki itirazı dışındaki diğer itirazlarını sunmadığından itiraz hakkını kaybettiği...
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Yetkiye ve borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece hem yetki itirazı hem de borca itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmeli, ancak ilk celsede taraflar gelmese bile yokluklarında yetki itirazı ile ilgili gereken karar verilmelidir....