DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Davacının icra mahkemesine başvurusu takibe konu senedin tanzim tarihinin 23.7.20217 olduğu, geçersiz olan bu tarih sebebi ile senedin kambiyo vasfına sahip olmaması sebebiyle takip yapılamayacağı iddiasıdır . İİK'nun 170/a-3. Maddesi gereğince; "Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz." Davacı borçlu, itiraz dilekçesinde takip konusu senede ilişkin borcun bir kısmının takip öncesinde ödendiğini belirtmek suretiyle borcun varlığını kabul etmiştir. Bu durumda borç kabul edildiğinden takip konusu senedin kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle takibin iptaline karar verilemez. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine konu senedin kambiyo niteliği taşımadığına yönelik şikayet ile borca itiraz niteliğindedir. İcra ve İflas Kanununun 170/a-2 maddesinde "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.", denmektedir. İİK'nun 170/a-3 maddesinde; "Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" hükmünü içermektedir....
Dava, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takipte borca itiraza ilişkindir. İlk derece Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu olunmadığı iddiası İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı delillerle ispatlanabilir. Senedin düzenlenmesine esas teşkil eden temel borç ilişkisinin bulunmadığı, senedin düzenlenmesi sırasında irade bozukluğuna yol açan tehdit ve sair hususların bulunduğu iddialarının dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesi olanağı bulunmayıp anılan iddialar, ancak genel mahkemelerde açılacak menfi tespit davasının konusunu oluşturur. Davacı, yargılama sırasında iddialarına dayanak teşkil edecek nitelikte İİK'nın 169/a-1. maddesinde tanımlanan yazılı delil sunamamıştır. Davacının imzaya yönelik bir itirazı da yoktur. Lehdar hamilin kim olduğu hususunda da tereddüt bulunmamaktadır....
İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle; bonoya dayalı olarak borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yeri Kayseri olup davacının İzmir'de ikamet etmesinin ve İzmir'de ödeme emrinin tebliğ edilmiş olmasının Kayseri'de icra takibi yapılmasında hukuki bir engel bulunmayıp, davacı borçlunun yetki itirazı yerinde değildir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası İİK'nun 169 ve 169a maddeleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda, borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak yapılan çekin keşide yerinin Gemlik, müvekkilinin adresinin ise Orhangazi İlçesi olduğunu, diğer dava dışı borçlunun ise İnegöl İlçesinde ikamet ettiğini, Bursa 15.İcra Müdürlüğü açıkça yetkisiz olup yetkili icra dairelerinin müvekkili yönünden Orhangazi ve Gemlik icra daireleri olabilmekte olduğunu, çekin hatır çeki olup müvekkilinin oğlu tarafından teminat amaçlı kullanıldığını, çekin karşılığının banka kanalıyla ödenmiş olup bedelsiz olduğunu, takibe konu çekin teminat senedi olması sebebiyle kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden kambiyo vasfına haiz olmadığını, bedelin ödenmesi nedeniyle çekin iade edileceğini alacaklı asilin mesaj yoluyla belirttiğini, davalı alacaklının kötüniyetli olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile yetkili icra müdürlüğünün Gemlik İcra Müdürlüğü olarak belirlenmesini, bilirkişi incelemesi yaptırılarak borca itirazları nedeniyle takibin iptaline, takibin durdurulmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe karşı borçlunun, yetki itirazı ve iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra...
İİK.nun 168/1. maddesinin 3,4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur.Somut olayda, ödeme emrinin, imzaya ve borca itiraz eden borçluya 18/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra (28/09/2015 tarihinde) icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak da bir şikayette bulunmadığı görülmektedir. O halde mahkemece borçlunun isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar vermek gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin süre yönünden ret kararının yerinde oladığını belirterek ve ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik dava sebeplerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayet, imzaya ve borca itiraz davasıdır. Borçlunun ödeme emri tebliğ işlemi ile ilgili şikayet başvurusunu, İİK'nın 16/1. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapması gereklidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....