Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı 12/08/2020 tarihinde yetki itirazı davası açmıştır. İİK'nun 168/1- 5. maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan yetki itirazı, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İİK'nun 169/a/1. maddesinde; "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğindeki yetki itirazı olup, anılan madde gereğince duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Mahkemece, duruşma açılarak ve tarafların varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....

İcra dairelerinin yetkisi bakımından da özel bir düzenleme öngörülmemiş olup, yetki hususunda İİK’nun 50. maddesinde HMK’ya atıf yapılmaktadır. (..., B.: İcra ve ... Hukuku, El Kitabı, 2.b., ... 2013, s.179 ve HGK., 24.04.2013 gün ve 2012/9-1435 E., 2013/569 K.). Bu nedenle itirazın iptali davasında olduğu gibi yetki itirazının taraflarca itiraz olarak ileri sürülmesi gerekmektedir. Son olarak yetki itirazında bulunulmasının takip hukuku bakımından değerlendirilmesi gerekirse; sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki itirazı incelemek İİK'nun 50. maddesi hükmü uyarınca İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevine girmektedir. Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nun 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır....

    Somut olayda hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan mahkemenin yetkisine yönelik itiraz kabul edilip yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir....

      Somut olayda, davacı alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takipte davalı borçlunun, süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, yetki itirazı dışında borca da itiraz ettiği, ancak akdi ilişkinin borçlu tarafından inkar edilmediği, sadece borçlu olmadığı belirtilerek itiraz edildiği, davaya cevap dilekçesinde de aynı şekilde sadece borçlu olmadığı belirtilerek akdi ilişki inkar edilmediğinden, 6098 sayılı TBK'nın 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmaktadır. Bu durumda, HMK'nın 10, TBK'nın 89. maddesi hükümleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği ve alacaklının ikametgahı olan İzmir İcra Daireleri yetkilidir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi kararı usul ve yasaya aykırıdır. Davalı borçlu icra takibine yaptığı itirazında borca ve ferilerine de itiraz ettiğinden, davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi uyarınca borca ve ferilerine itirazının kaldırılması talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2016/29260 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibi davalı-borçlunun borca, tüm faiz ve fer'ileriyle birlikte itirazı sonucu durduğunu, takibe dayanak belge ise dosyaya mübrez 03/05/2010 tarihli davalı-borçlu ile müvekkili arasında imzalanan alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi olduğunu, davalı-borçlu bilgileri verilen icra dosyasında borca itiraz ettiğini, ancak sözleşmedeki imzasına itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, imzası davalı-borçlu tarafça itiraz edilmeyerek ikrar edilen bir sözleşme mevcut olduğundan, sözleşmenin İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan mücerret borç ikrarını içeren bir belge olduğunu, yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı karar verdiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından borçlu İzmir Basın Dağıtım ve Paz. Satış. Org. Ltd....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki yetkiye itiraz ettikleri halde Mahkemece bu itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini, yine müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 12.01.2019 tarihli belgenin de Mahkemece dikkate alınmadığını ve dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca hakim, taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır. Davacı dava dilekçesinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği halde, Mahkemece davacının yetki itirazı değerlendirilmeden doğrudan borca itirazının incelenmesi ve davacının borcun fer'ilerine itirazları da değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi HMK'nın 297/2.maddesine aykırıdır....

      İcra Mahkemesince ise İİK'nın 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki niteliğindedir. Yasada koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. Mevcut davada davalı vekili tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2018/230 Esas sayılı takip dosyasına karşı yetki itirazı bulunmuş olup ... İcra Hukuk Mahkemesince yetki itirazı öncelikle değerlendirilerek kabulüne karar verilmesi halinde de davaya konu icra takibinde ... İcra Müdürlüğünün 2018/230 Esas sayılı dosyada yetkisizliğine karar verilerek talep halinde ilgili icra müdürlüğünce dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi şeklinde karar vermesi gerekirken icra hukuk mahkemesinin yetkisizliğine karar verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmişse de davaya konu ......

        Davacı borçlu tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, hatalı olarak, davacının imza itirazı bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, davacının yetki itirazı konusunda hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacının bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacının yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/06/2020 NUMARASI : 2020/42 ESAS, 2020/340 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

        UYAP Entegrasyonu