Mahkemece yasal süre içinde avansı da yatırılmak suretiyle satış talep edildiği ve ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, satış yapılmaması nedeniyle şikayet olunanın tekrar satış istediği, bütün alacaklıları ilgilendiren giderlerin de usulüne uygun biçimde ödendiği gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, şikâyetçi vekili kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Dosyadaki yazılara, ... Mahkemesi kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre İİK’nın 366. maddesi ve HUMK’nın 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın 25.11.2010 tarihli harczinin süresinde satış istemediğinden düştüğünü, daha sonra 03.06.2013 tarihinde bedeli paylaşma konu taşınmaza yeniden haciz konduğunu, müvekkilinin haciz tarihinin ise 23.11.2012 olduğunu, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin haciz tarihinin şikayet olunanın haciz tarihinden daha önce olmasına rağmen 2. sırada yer verildiğini, şikayet olunanın haczinin süresi içinde satış istememesi nedeniyle düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/695 E. sayılı icra dosyasında borçluya ait taşınmaz üzerine 25.11.2010 tarihinde haciz konulduğunu, taşınmazın hisseli olması nedeniyle .... İcra Hukuk Mahkemesi'nden, İİK'nın 121. maddesi uyarınca 14.10.2011 tarihinde yetki aldığını, bu yetkiye dayanarak ......
İcra Müdürlüğü'nün yetkisine de itiraz ettikleri, mahkemece yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği görülmektedir. 6100 Sayılı HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HMK'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Yasa'nın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2019/321 ESAS - 2020/137 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, yetki itirazı KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takip dayanağı çek aslının icra kasasına alınmamasından dolayı inceleme imkanı olmadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin adresinin Ümraniye'de bulunduğunu, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını belirterek öncelikle ödeme emrinin iptaline, ayrıca yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden sair hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun ödeme emrinin iptali şikayetinden sonra yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü karşısında şikayetin konusu kalmadığına yönelik mahkeme gerekçesi yerinde ise de; talep olmadığı ve takip şekline uygun düşmediği halde yetkisizlik ve gönderme yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleştikten sonra 08.03.2016 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan sebeple HMK'nun 7/1. maddesi gereğince itiraz eden borçlu ... yönünden ... İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları incelemekle görevli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın .... maddesi; "İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır” hükmü yer almaktadır. Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili icra mahkemesi İİK'nın .... maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, ... İcra Müdürlüğünün 2017/1891 Esas sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik yetki itirazını inceleme görevi de ... İcra Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......
İcra Müdürlüğünde bonoya dayalı olarak başlatılan takibe süresinde yapılan yetki itirazı üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/6 Esas 2014/15 Karar sayılı ilamı ile ....İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verildiği kararın 28/10/2014 tarihinde kesinleştiği alacaklı vekilinin 11/11/2014 tarihinde takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunduğu bu talep üzerine icra dosyasının ....İcra Müdürlüğü'ne gönderilerek borçluya ödeme emri tebliğ edildiği görülmektedir. Yetki itirazının kabulüne ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihi olan 28/10/2014 tarihinden itibaren HMK 20. madde uyarınca 2 haftalık süre geçmeden 11.11.2014 tarihinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin başvuruda bulunulduğundan, ....İcra Müdürlüğünün 2014/452 Esas sayılı takip dosyası yetkisiz icra dairesi olan .... İcra Müdürlüğünün 2014/9 Esas sayılı takibin devamı niteliğinde olup mahkemece takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden sair hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK.'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun ödeme emrinin iptali şikayetinden sonra yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü karşısında şikayetin konusu kalmadığına yönelik mahkeme gerekçesi yerinde ise de; talep olmadığı ve takip şekline uygun düşmediği halde yetkisizlik ve gönderme yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Yetki İtirazı yönünden; İcra dairesinin yetkisi İİK'nun 50. Maddesinde düzenlenmiş olup HMK'nun yetkiye dair hükümleri icra takipleri hakkında kıyas yoluyla uygulanır. Buna göre çeke dayalı takip borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde ( HMK 6. Md.) muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ( HMK 10. Maddesi) ve ayrıca İİK'nun 50/1. Maddesi uyarınca akdin yapıldığı yer olması nedeniyle, çekin keşide edildiği yer icra dairesinde yapılabilir. Dosyada yapılan incelemede, davacı borçlunun adresinin Şişli/İstanbul olduğu, bu nedenle İstanbul İcra Müdürlüğü'nün takip hususunda yetkili olduğu, davacının yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Borca İtiraz yönünden; İİK Madde 169/a. " (Ek madde: 18/02/1965- 538/83 md.) (Değişik fıkra: 17/07/2003- 4949 S.K./46. md.)...