Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

; mahkemece, borçlu aleyhinde yapılan ilamsız icra takibine karşı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulmadığından icra müdürlüğü işleminde iptali gereken bir husus bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati suretle karara raptolunur" hükümleri mevcuttur. Borçlular tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinde itirazın iptali davasında esasa girilmeden önce İİK'nın 50. maddesi uyarınca icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı ve icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapılıp yapılmadığı hususunun bir dava şartı ve ön sorun olarak incelenmesi gerekmektedir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre itirazın iptali davalarında da itirazın iptali davasını görmekle görevli asıl mahkeme aynen icra mahkemesi gibi önce icra dosyasındaki yetki itirazını tetkik ve karara bağlar....

      İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca, borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçları bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra dairesinin yetkisine de itirazda bulundukları ve alacaklı bu yöndeki itirazın da kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. maddesi hükmüne aykırıdır....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2002 gün 13241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, hem icra dairesi hem de mahkemenin yetkisine itiraz halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra dairesi yetkili ise işin esasını incelemesi, yetkili değilse itirazın iptali davasını, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından reddetmesi gereklidir. Zira itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Somut olayda, davalıların ikametgahları Mustafakemalpaşa olduğu gibi, sözleşmenin yapıldığı ve icra edileceği yer de Mustafakemalpaşa’dır. Bu durumda icra takibinin yapıldığı ......

          27/5219 esas sayılı takip dosyasından 7 örnek ilamsız takip yoluyla davalı bankaya T3 T.A.O icra tehdidi altında ödemek zorunda kalınan 36.301,22 TL 'lik alacağın reeskont faiziyle birlikte tahsii için 27/04/2017 tarihinde icra takibi başlatılmış takibe karşı davalı banka 09/05/2017 tarihli itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin yapıldığı icra dairesi 15/05/2017 tarihli kararıyla itirazın sürmesi içerisinde olması halinde borçlu yönünden takibin durdurulmasını kararı verildiğini, Davalı bankanın itirazının hiçbir hukuki değer taşımadığını aldığı parayı iade etmeyen davalı bankanın itirazının iptali ile İzmir 21....

          Bankası T.A.O icra tehdidi altında ödemek zorunda kalınan 36.301,22 TL 'lik alacağın reeskont faiziyle birlikte tahsii için 27/04/2017 tarihinde icra takibi başlatılmış takibe karşı davalı banka 09/05/2017 tarihli itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin yapıldığı icra dairesi 15/05/2017 tarihli kararıyla itirazın sürmesi içerisinde olması halinde borçlu yönünden takibin durdurulmasını kararı verildiğini, Davalı bankanın itirazının hiçbir hukuki değer taşımadığını aldığı parayı iade etmeyen davalı bankanın itirazının iptali ile İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2017/5219 esas sayılı dosya ile takibin ldevamına karar verilmesini, alacak miktarı, likit ve belirli olduğundan ve alacaklının alacağına kavuşamaması hiçbir hukuki dayanağı olmayan itirazı nedeniyle İİK hükümleri gerğince %20 icra inkar tazminetına hükmolunmasına karar verilmesini masraf ve ücret vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller dikkate alındığında; davacı vekili davalının müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğü aracılığı ile 29/02/2020 vade tarihli 35.000 TL bedelli bono ile ilgili takip yaptığını, söz konusu senedin 24.500 TL'lik kısmının müvekkili tarafından banka havalesi yoluyla ödendiğini beyanla borca kısmen itiraz ettiklerini ayrıca takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını beyanla yetkiye itiraz istemi ile mahkememizce yetkiye ve borca itiraz davası açmış olduğu anlaşılmakla mahkememizce öncelikle davacının yetki itirazı değerlendirilmiş olup davacının yetki itirazı ile yetkili iki icra dairesini göstermiş olması nedeniyle yetki itirazının geçerli olmadığı görülmekle yetki itirazının reddi ile davacının kısmi ödemeye ilişkin banka dekontları celp edilmiş olup dekontların yapılan incelemesinde davacı tarafından gönderilen havalelerde ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğuna...

            in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra Dairesi'ne verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takip ile faize itiraz ettiğini, takibin ilamsız takip olduğunu ve itirazın süresinde yapıldığını, Yargıtay üyesi ... İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları kitabının genişletilmiş 4. baskılı kitabına göre; İtirazın iptaline konu icra takibine karşı itirazda bulunan borçlu "yetki itirazında" bulunmamış olsa dahi, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir, (Yargıtay . HD'nin 13/02/2007 tarih, ... ; ... ) Bu durumda mahkemece; kendi yetkisine yapılan ilk itirazın esasa girilmeden genel hükümler çerçevesinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ve mahkemece icra dairesinin yetkisiz olduğu tespit etmişse, itirazın iptali davası bu nedenle ret edilmelidir....

                İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K ; 2018/5873 E -2019/3912 K.sayılı ilamı)....

                UYAP Entegrasyonu