Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bakımından 5510 sayılı Kanunun Geçici 13’üncü maddesi gereğince bir zorunluluk söz konusu olmadığını, izah edilen sebeplerle davalı kurumun yersiz ödemeye ilişkin işleminin ve maaş bloke işleminin açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin iş kaybı tazminatının yaşlılık aylığı bakımından çifte (yersiz) ödeme gibi değerlendirilmesinin mevzuata ve Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olduğunu, yine iş kaybı tazminatının kesilmesine ilişkin davayı kazanmışken kazandığı tutarın da üstünde kendisine borç çıkarılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin yasalardan kaynaklanan tazminat alacağını aldığını, Anayasa Mahkemesi kararının da açık olduğunu ve müvekkilinin durumunu koruduğunu belirterek; davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, davalı Kurumun yersiz ödeme iddiasına ilişkin 21.02.2022 tarihli 40539130 sayılı 14.908,64 TL ve 21.02.2022 tarihli 40539332 sayılı 1.316,10 TL tutarlı kurum borç bildirim işlemlerinin iptaline, davalı kurum tarafından dava açılana kadar yapılan...

Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların muris oğluna kaldırım üzerinde çarpmasıyla gerçekleşen kazada davacıların oğlunun öldüğünü, davalıya yapılan başvuru üzerine davalının 26.127,00 TL. ödeme yaptığını; ancak bu bedelin davacıların zararını karşılar nitelikte olmadığını, desteğin ölümünden önce 1.200,00 TL. maaş ile konfeksiyon işinde makineci olarak çalıştığını ve davacılara destek olduğunu, haricen aldıkları raporda davacıların tazminat miktarlarının 88.041,12 TL. olarak hesaplandığını, davalının ödediği bedel düşüldüğünde davalının 61.914,12 TL. eksik ödeme yaptığının anlaşıldığını belirterek bu bedelin kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle...

    Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz ödenen toplam 9.335,80 TL'nin yersiz ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 06/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın "Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili"ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile, 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa, geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....

        Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasa'nın 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir özel düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesi ile 506 Yasa'da yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin iyi niyetle veya kötü niyetle gerçekleşmesine bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurum'dan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasa'nın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....

          Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 1479 sayılı Yasanın 67/2. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir özel düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 1479 Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin iyi niyetle veya kötü niyetle gerçekleşmesine bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....

            Bu belgeye göre taraflar daha ... olan alacak miktarında indirim yaparak borcu 97.000,00 TL olarak belirlemişler, aynı gün davacı alt işveren ... işçiye ....000,00 TL nakit ..., bu belge ekindeki belgelere göre de ayrıca her taksit ....000,00 TL olmak kaydıyla ... eşit taksitte toplam 72.000,00 TL daha ödeme yapmıştır. İş mahkemesi kararına göre, taraflar alt ve üst işveren olarak birlikte kusurlarıyla bir zarara sebebiyet verdiklerinden, bu zarar nedeniyle ödeme yapan davacının davalıya BK 146/... gereğince yasadan kaynaklanan rücu hakkı mevcuttur. Ne varki, iş mahkemesinin takdir ettiği 70.000,00 TL manevi tazminat miktarı tarafların sulh olması nedeniyle kesinleşmemiştir. Dava dışı işçinin %37 oranında sürekli iş göremezlik sakatlığı ... denetiminden geçerek kesinleşen ... .... İş Mahkemesi 2008/725 E. 2009/776 K. sayılı kararı ile sabit olmakla, bir miktar manevi tazminat gerektirdiği de açıktır....

              Davacı, 3. kişiye ödeme yapmadan önce, kendisi tarafından alınan aktüer raporu doğrultusunda ödeme yapmıştır. Davacının ödediği bedelin, yerleşik ... uygulamalarına uygun hesaplamaları içerip içermediğinin denetlenmesi, davacının ödeme yaptığı tarihteki verilere göre hesaplanacak tazminat kadar davalı sigortalısına rücu edebileceği göz önünde bulundurularak; destekten yoksun kalma tazminatı konusunda hesap yapmaya ehil, aktüerya uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı sigortacı, ... poliçesi ile sigortaladığı aracın, ruhsatına aykırı biçimde yolcu taşıması sırasında kazaya sebep olduğu gerekçesiyle, davalı sigortalısına karşı rücuen tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacının rücusuna gerekçe gösterdiği trafik kazasına ilişkin olarak, kazada ölen ...'...

                değişmeyi kuruma bildirmemesi nedeniyle kusurlu olduğu, davalıya yersiz olarak ödenen 23/01/2015- 23/10/2016 tarihleri arasında aldığı maluliyet aylıklarının her bir aylığa ödeme tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davacı kuruma ödemesi gerektiği, SGK tarafından yapılan yersiz ödemelerin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii olduğu, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu