WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; sözleşmeyle davalı tarafça hazır beton santralinin işletme ruhsatının en geç 31.12.2013 tarihine kadar devredileceği, devredilen araçların ruhsatlarının noter devrinin en geç işletme ruhsatının devredildiği tarihte satıcının, alıcıya vereceğinin kararlaştırıldığı, taraflar arasında devrin bu tarihlere kadar gerçekleştirilmediği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının, devrin yapılması konusunda hazır olduğunu davacıya bildirdiği yönündeki savunmasının ispatı konusunda delil sunulmadığı, devir gerçekleşmediğinden ödenen bedelin davacı tarafa iadesi gerektiği, davalının keşide edilen ihtarname ile 22.01.2013 tarihinde temerrüde düştüğü, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz maaş ödemesi, yersiz reçete gideri ve yersiz hastane gideri adı altında Kurum tarafından talep edilen borca ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali ile aylığından bu borca karşılık kesinti yapılmış ise yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile;davacıdan yersiz maaş ödemesi, yersiz reçete gideri ve yersiz hastane gideri adı altında kurum tarafından talep edilen borca ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline, davacıya bağlanan maluliyet aylığından yersiz ödenen aylık, yersiz ödenen hastane gideri ve reçete gideri nedeniyle oluşturulan borcun iptali ile aylığından bu borca karşılık kesinti yapılmış ise yapılan kesintilerin davacıya iadesi gerektiğinin tespitine, karar vermiştir....

      Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. …” hükmünü içermektedir. Somut olayda, yersiz aylıkların iadesi yönündeki Mahkemenin kabulü isabetli isede, davalıların 3. kişi konumunda muris oldukları aylığın bağlanmasında kasıt ve kusurlarından bahsedilemeyeceği dikkate alınarak yersiz ödenen aylıkların iadesi yönünde 5510 sayılı Yasanın 96/b maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken yanlış hukuki değerlendirme ile karar verilmesi hata olup bozma nedenidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        Davacı vekilinin istinaf sebepleri; AATU hakkındaki kanunun 102.maddesi " Amme alacağı vadesinin rastladığı takip yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmez ise zamanaşımına uğrar," şeklinde düzenlendiği, davalıya haksız ve yersiz nedenlerle ödenen kamu alacağının tahsilini talep etmenin müvekkili idarenin hak ve sorumluluğu olduğu, idarenin açık hataları sonucunda haksız ve yersiz yapılan ödemenin iadesi gerekirken bu talebin reddinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, davalının geçici olarak görevlendirildiği süre içerisinde kendisine ödenen geçici görev yolluğunun fazla ve yersiz ödenen kısmın (kamu zararının) tahsili istemine ilişkindir....

        Somut olayda, yersiz ödenen aylıklar ve sağlık yardımı için faizin aylık kesilme tarihi olan 24.10.2003 tarihi baz alınarak hesaplanması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, yersiz ödenen aylık miktarına ilişkin kurumun talebi ile 19.09.2012 tarihli kurumun cevabi yazısındaki miktar farklı oldğundan öncelikle davalı kurumdan yersiz ödenen aylık miktarını sorup netleştirmek, yine yersiz ödendiği belirtilen 745 TL sağlık yardımına ilişkin ödeme belgelerini temin ederek ödeme tarihini belirlemek, akabinde yersiz ödenen aylıklara ayrı ayrı her aylığın ödendiği tarihten dava tarihine kadar, yersiz ödendiği belirtilen sağlık harcamasına ise yine kurumca ödendiği tarihten dava tarihine kadar yasal faize hükmedilmesinden ibarettir. O halde davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküım bozulmalıdır. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İş Mahkemesi'nin 16.12.2009 tarih ve 2007/214 Esas, 2009/830 Karar sayılı ilamında, ''davalı kurumun gecikme zammına faiz yürütemeyeceğinin tespiti ile davacının kuruma borcu olmadığının belirlenmesine, davalı kurumca yersiz tahsil edilen 8.941,63 TL kanuni faiz tutarının, davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine'' hükmedildiği, alacaklının bu ilam konusu alacağı işlemiş ve işleyecek faiziyle tahsile koyduğu, borçlunun ilamdaki alacağa faiz istenemeyeceği şikayetinde bulunması üzerine de Mahkemece, ilam konusu alacağın asıl alacak niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip konusu ilamda, alacaklının borçlu kuruma faiz adı altında fuzulen ödediği paranın tahsiline karar verildiği, bu bedelin borçlu tarafından alacaklıya ödenmesi gereken bir faiz borcu olmadığı, yersiz ödenen bir miktar paranın iadesi borcu olduğu anlaşılmaktadır....

            a engelli oğlu için evde bakım ücreti bağlandığını, yönetmelik gereğince bakılan kişinin ikamet adresinin değişmesi durumunda bu hususun kuruma bildirilmesi gerektiğini, davalının ikamet değişikliğini bildirmemek sureti ile kendisine yersiz ödeme yapıldığını iddia ederek ödenen bedelin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece, davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; engelli oğlunun evde bakımı için evde bakım aylığı bağlanan davalı anne ...'ın ... Aile Mahkemesinin 2012/108 esas 2013/679 karar sayılı boşanma ilamı ile eşinden ayrıldığı, bakıma muhtaç ...'nın velayetinin babası olan...'...

              “…Dava; yersiz ödemelerin iadesi amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında yersiz ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup, İhtilaf yersiz ödenen aylıkların davacı kuruma iadesinin yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davalı yargılama sırasında mahkemeye sunduğu 10.06.2015 tarihli dilekçesi ile, kendi isteğiyle emekliye ayrıldığını, yersiz ödemeye konu aylıkların kendisine ödenen maaş ve emekli ikramiyesinden kesinti yoluyla tahsil edildiğini beyan etmiş, mahkemece davalının savunması nazara alınmaksızın 8.138,81 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verildiği görülmüştür....

              K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre, davalı Kurum vekilinin aşağı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 3201 sayılı Yasa’ya göre yapmış olduğu borçlanmasının geçerli olduğunun tespiti ile kesilen yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti ile ve yersiz ödenen aylıklar nedeniyle Kuruma iade edilen 18.214,20 YTL nin istirdadı ile herhangi bir faiz borcu bulunmadığının tespitini istemiştir. Mahkeme, yazılı gerekçelerle davacının yurt dışı hizmet borçlanmasının geçerli olduğunun tespiti ile Kuruma iade ettiği bedelin istirdadına faiz borcu bulunmadığının tespitine, iadesi gereken faiz miktarının 12.365,21 YTL olduğunun tespitine karar vermiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının yersiz ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Yersiz ödenen primlerin iadesi yönünden davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 89. maddesinin 3. fıkrasındır....

                  UYAP Entegrasyonu